Uzun yıllar sürecek bir davaya hazır mıyız?

DİNLEYİCİ bölümündeki kadınlar, mahkeme heyeti salona girinceye kadar oturmadılar. Ayaktaydılar ve bütün çabalarıyla bir basketbol sahası büyüklüğündeki salonun tam karşı ucundaki tutuklu sanıklarla uzaktan göz temasıyla, el kol hareketleriyle haberleşmeye, iletişim kurmaya çalışıyorlardı.

Haberin Devamı

Bütün çabaları karşı uçtaki yakınlarını biraz daha görebilmek, mümkünse bir kez daha göz göze gelebilmekti.

Bu, kestirebildiğim kadarıyla çoğunlukla tutuklu sanıkların eşleri, kızları, kız kardeşlerinin oluşturduğu bir gruptu. Ve tutuklu sanıklar duruşma salonundan içeri girdiğinde en çok heyecanlanan, en çok kaygılanan da öncelikle onlardı.

Beni dün Silivri’deki duruşma salonunda en çok etkileyen dinleyici bölümündeki kadınların durumu oldu.

MAHKEMENİN GEÇECEĞİ 6 AŞAMA

Tutuklu sanıkların dün sabah saat 09.15 sularında salondan içeri alınmalarıyla birlikte 3 Temmuz 2011 tarihinde başlayarak Türkiye’nin gündemine yerleşen şike soruşturmasında, tam 7.5 ay sonra mahkeme aşamasına geçilebilmiş oldu.

Şimdi önümüzdeki büyük soru mahkemenin ne kadar süreceği.

Gelin bu soruya yanıt olmak üzere kaba bir tahmin yapmaya çalışalım. Bunun için önce mahkemenin geçeceği aşamaları sıralayalım.

Önce iddianamenin okunması gerekiyor. TRT spikerlerinin tam 401 sayfa tutan iddianamenin okunmasını bu hafta sonuna kadar tamamlaması bekleniyor.
Okuma faslından sonra sanıkların tek tek savunmalarını yaptıkları, avukatların da söz aldıkları ve çapraz sorgulamalara da sahne olan birinci savunma aşaması başlayacak.

Davada 23’ü tutuklu 70’i tutuksuz toplam 93 sanık var. Bazı sanıkların savunmaları günlerce sürebileceği gibi çok kısa süren savunmalar da olabilir.

Bunu delillerin değerlendirileceği bir sonraki aşama izleyecek.

Ardından savcı, esasa ilişkin mütalaasını hazırlayarak mahkemeye sunacak.

Ve bunu sanıkların esas hakkındaki mütalaa üzerinden yapacakları ikinci etap savunmalar izleyecek.

Ve nihayetinde mahkeme heyeti kararını açıklayacak.

Haberin Devamı

2010’LU YILLARIN 2’NCİ YARISINA SARKAR

Bütün bu aşamaların ne kadar alacağını bugünden kestirebilmek çok güç. Davanın hangi hızla gideceği önemli ölçüde 16’ncı Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nin iş yüküne de bağlı. Mahkeme, yalnızca şike davasına bakmıyor. Kamuoyunun yakından ilgilendiği Odatv davası da bu mahkemede görülüyor. Ayrıca, geçen sonbaharda kurulan bu mahkemeye yeni davalar da verilebilir.

İşin püf noktası, mahkemenin ayda kaç mesai gününü şike davasına ayıracağı sorusunda beliriyor.

Başka davalara baktığımızda bu soru çerçevesinde şöyle bir tablo görüyoruz: Balyoz davasında ayda genellikle 7-8 duruşma yapılabiliyor. Birinci Ergenekon ve İnternet Andıcı gibi davalarda ise ayda genellikle 4 duruşma yapılabiliyor.

Davanın temposu konusunda karşılaştırma yapabilmek açısından sanık sayısı yakın olan (96 sanık) Birinci Ergenekon davasını örnek verelim.

Bu davanın ilk duruşması 20 Ekim 2008 tarihinde yapıldı. Bu davada birinci etap savunmalar 2011 yılı ekim ayında tamamlandı, yani tam 3 yıl sürdü. Kasım 2011’de delil değerlendirmeye geçildi. Halen gizli tanıklar dinleniyor. Savcının mütalaasının önümüzdeki sonbaharı bulabileceği anlaşılıyor. Bu da 2013-2014 yıllarının bu mütalaa üzerinden ikinci tur savunmalarla geçebileceğini, kararın bu zaman aralığı içinde bir noktada çıkabileceğine işaret ediyor. Ancak karar pekala daha ileri bir tarihe de sarkabilir.

Buradan nereye varmak istiyorum? Özel önlemler alınmaz ve normal seyrine bırakılırsa şike davası da çok uzun yıllara yayılabilir, muhtemelen 2010’lu yılların ikinci yarısında sonuçlanır.

Haberin Devamı

FUTBOLUN GELECEĞİ BELİRSİZLİK İÇİNDE

Peki bu zamanlamadaki bir karar ne anlama geliyor?

Bu, Türkiye birinci futbol liginin ve genelde ülkemizde futbolun durumunun gelecekteki bu meçhul tarihe kadar belirsizlikle kaplı kalması demektir.

Üstelik, mahkemenin vereceği karardan sonra başvurulabilecek olan Yargıtay’daki temyiz aşamasını bu değerlendirmede hesaba hiç katmıyorum.

Sonuçta bütün yollar bizi bu mahkemenin hızlandırılması ihtiyacına götürüyor.

Bu, işin futbola dönük veçhesi. İnsani veçhesine bakarsak, mahkeme tutuksuz yargılamaya dönük bir içtihada yönelmediği takdirde dinleyici bölümündeki kadın izleyicilerin sıkıntı ve çilesinin de uzun yıllar süreceğini tahmin etmek güç değil.

Dün Silivri’deki mahkeme salonundan işte bu duygu ve düşüncelerle ayrıldım.

Yazarın Tüm Yazıları