Megan Fox ve Göbekli Tepe...

İstanbul’u kasaba sandığını söyleyen Megan Fox’la dalga geçen zevatın yüzde kaçı, Megan Fox’un bildiği Göbekli Tepe’yi biliyor acaba?..

Haberin Devamı

Megan Fox bu kadar gelişkin ve büyük bir şehir beklemediğini söylerken İstanbul için ‘kasaba’ tabirini kullandı...
Bunun üzerine de herkes Megan Fox için “ortalama Amerikan zekası” yorumları yapmaya başladı.
“Amerikalılar’ın kendi şehirleri, kendi eyaletleri dışında dünyadan bihaber oldukları” genellemesi Megan Fox için de yapıldı...
Bir nevi ‘aptal esmer’ muamelesi çekildi kadına.
Ama Megan Fox çıktı dedi ki, “Dünya üzerindeki en eski tapınağa sahip olduğunuzu biliyorum...”
Nasıl ya, devam etti:
“Arkeolojiyle ilgileniyorum. Oyuncu olmasam okula geri döner ve arkeolog olurdum. Dünyadaki en eski tapınak bu topraklarda... Hatta bulunduğumuz yere çok uzak değil. Şimdi adını tam telaffuz edemiyorum ama galiba adı Göbekli Tepe’ydi.”
Hadi buyrun şimdi dalga geçin...
İstanbul’a kasaba dediği için Megan Fox’la kafa bulanlara sorsam “Göbekli Tepe nerede” diye kaçı “Şanlıurfa” yanıtı verir
Mısır piramitlerinden, hatta bütün dinlerden önce dünyanın en eski tapınağının Göbekli Tepe’de olduğunu...
Burada yapılan kazıların insanlık tarihini değiştirdiğini...
İnsanoğlunun tarım yapmadan ve yerleşik hayata geçmeden tapınak inşaat ettiğini...
Bütün dünyanın Göbekli Tepe sayesinde öğrendiğini kaç kişi bilir?
Kafa bulmaya çalıştığınız Megan Fox biliyor işte...
Elalemle dalga geçeceğimize, tarihe kültüre sanata ne kadar değer verdiğimize bakıp kendi halimize ağlamaya ne dersiniz?

Kayınpederle rakı içmek

Haberin Devamı

Parayı bulmuş, şöhreti aşmış bir ünlü, kız istemeye, söz kesmeye gitmese kim ne der ki...
Okumuş yazmış, parayı bulmuş şehirli tayfası bu tür ritüelleri ‘çağ dışı’ bulur... Burun kıvırırlar...
Geleneksel olanı küçük görürler...
Bu yüzden kendi aralarında sözlenip, kendi aralarında evlenirler...
Ata Demirer de böyle yapsa, Cem Yılmaz da böyle yapsa kimse yadırgamazdı.
Ama Ata annesini taktı koluna kız istemeye gitti. Nasıl boncuk boncuk terlediğini anlattı sonra da...
Cem Yılmaz atladı ailesiyle İzmir’e gitti, kız istemeye...
Oturdu kayınpederle rakı içti.
Kim bilir bunun mizahını nasıl yapacaktır sahnede...
Bu adamlar milyonlarca hayranı olan, gençlerin rol model aldığı adamlar...
Geleneksel olan her şeye burun kıvıranlara inat...
Bu adamların kız istemeydi, söz kesmeydi gibi geleneksel değerleri atlamamaları çok önemli...
Allah tamamına erdirsin.

Türkler’le savaşmayın!

Haberin Devamı

Sarkozy sayesinde Fransa’daki yürüyüşte farklı görüşten Türkler ilk kez bir araya geldi ya...
Çok eskiden yazılmış bir kitaptan bir sözü hatırladım.
Bir İngiliz Lordu’nun anılarıydı. Dün evde kitabı aradım bulamadım, kitabın ve yazarın adını o yüzden yazamıyorum şimdi.
Şöyle diyordu kitapta: “Türkler’le her şeyi yapın, bir tek savaşmayın. Onları kendi haline bıraktığınızda birbirleriyle didişirler. Ama savaşmaya kalktığınızda hepsi bir araya gelir.”
Bizi bu kadar doğru anlatan söz az bulunur.
Şu kitabı acilen bulup, bir daha okumalıyım.

Balkonunuzun kıymetini bilin

Şafak Pavey’in “Nereye Gidersem Gökyüzü Benimdir” kitabında balkonlarla ilgili bir bölüm var.
2,5 yıl yaşadığı İran’ı anlatıyor kitapta Şafak Pavey.
Evlerin balkonlarına kimse çıkmazmış.
Bir keresinde kendisi balkona çıkınca sokaktaki insanların nasıl şaşırdığını, polislerin nasıl ters ters baktığını anlatıyor kitapta.
Balkonlar sokağa açılan kapıdır.
O balkonlardan kahkahalar, sohbetler ne kadar sokaklara dökülürse o şehir o kadar eğlenceli ve özgürdür.
Şafak Pavey’in izlenimlerinde İran’da balkonlar dekordan öteye gitmiyor...
Roma’nın balkonları gibi çiçekli ve özenli olmasa da bizim balkonlarımız gürültücü ve neşelidir.
Hiç değilse dekor değildir.
Balkonunuzun kıymetini bilin.
(Şafak Pavey, Nereye Gidersem Gökyüzü Benimdir, Kırmızı Yayınları)

Yazarın Tüm Yazıları