Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Baykal: Artık AKP'ye çok çok güvensizim

BİR yıl önce, 3 Kasım seçimlerinin ardından, Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmesinde, ‘‘Vazoyu kırmama’’ mutabakatından söz eden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, artık bu havadan çok uzaklarda.

Baykal, AKP'nin sistematik bir çabayla laik cumhuriyet yapısını yerinden oynatmak çabasında olduğuna yönelik tahliller yapıyor, atılan küçük küçük adımların ortak hedefinin bu olduğuna inanıyor.

Baykal, Milli Eğitim Bakanlığı'na özel önem veriyor, ‘‘Bu bakan nerden çıktı? Erkan Mumcu niye bir süre tutuldu sonra değişirildi?’’ diye soruyor.

Bakanlıkta, başta Talim Terbiye Kurulu üyelerinin, genel müdürlerle yardımcılarının, il müdürlerinin tümünün değiştirildiğini sıralayan Baykal, önce Cumhurbaşkanı'nın yönetmeliklere müdahale yetkisinin alınmasına, sonra da 5-6 yönetmelik değişikliği yapılmasına dikkat çekiyor.

‘‘Sonuçta tüm ilkokul müdürlerini merkezdeki görüşmeyle seçme kararına geldiler. Bu ilk kez oluyor. Yılların öğretmenleri zaten sınava tabi tutularak buralara seçiliyor. Buna ne gerek var?’’ diyor.

İktidarın her alanda bu tür çabaya girdiğini savunan Baykal, ‘‘Öncelik de okullarda; çünkü, Türkiye'nin geleceği burada’’ görüşünü aktarıyor.

‘İYİ Kİ ‘EVET' DEMEDİK’’

YÖK’ün yapısında CHP'nin de değişiklik istediğini, bu nedenle iktidarın ilk hazırlığına olumlu baktıklarını, ancak gerçeğin sonra ortaya çıktığını belirten Baykal, ‘‘Bunun üzerine yeni bir anayasa dediklerinde de hemen tereddüt ettik; iyi ki de öyle yapmışız’’ vurgusunda bulunuyor.

Merkezi idarenin yeniden yapılandırılmasını da istediklerini sözlerine ekleyen Baykal, bu konudaki tasarıya ‘‘evet’’ dememekten çok memnun:

‘‘Baktık bazı şeyler yanlış. Öğretmen atamasını yerele bırakıyorlardı. Söyleyince çıkardılar. Ama bu bir puzzle, o parça hálá ellerinde, gerekince yeniden oraya koyacaklar. ‘Bu çerçeve yasa ve 5-6 yeni yasa çıkacak' diyorlar. Bunları da bilmiyoruz. O zaman niye çerçeveye ‘evet' diyelim?’’

AKP'nin attığı her adımı çok iyi bildiğini de savunan Baykal, bunu Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in makalesinin deşifre ettiği kanısında.

Makale konusunda ‘‘müthiş duyarlılık’’ içinde olan Baykal şu görüşte:

‘‘Adam, anayasal düzeni dini esaslara göre yeniden inşa etmek istiyor. Bunun sadece dinci kadroları işbaşına getirerek olmayacağını yazıyor. Cezayir'de başarısız kalındı, İran da geçici olabilir, diye üzülüyor. Bunu önleyecek mekanizmalar öneriyor. Şimdi dediklerini icra edecek makamda.’’

‘ENAYİ DE DEĞİLİM’’

Başbakan Erdoğan'ın son söylemlerine ve laikliği ‘‘dinlere eşit mesafede duruş’’ diye tanımlamasına da çekince koyuyor Baykal:

‘‘Hoppala; yani her din kendi anlayışını yaşama istediği gibi yerleştirecek, devlet de bunlara eşit duracak, öyle mi?’’


Erdoğan'ın bu tür eylemleri kamufle edecek söylem geliştirdiği, AB projesine de böyle yaklaştığı kanısında olan Baykal, ilk buluşmasında Erdoğan'a, ‘‘Şunları yapmazsan hiç mesele olmaz, biz de yardımcı oluruz’’ dediğini, ‘‘Merak etme yapmayız’’ yanıtı aldığını anımsatıyor.

Bunun üzerine, ‘‘Erbakan da önce böyle dedi; ama bir sene sonra gerçek niyetini gösterdi’’ uyarısını yaptığını, Erdoğan'dan yine, ‘‘Merak etme’’ karşılığı aldığını belirtip, bir sene geçtiğini de anımsatarak ekliyor:

‘‘Dediğimiz çıkıyor. Artık çok ciddi kaygılarım var, çok ciddi. Bundan sonrası ise iktidara bağlı. Böyle olmasını istemedim. Ama enayi de değilim. Makaleyi, kararları okuyor, atılan adımları da görüyorum.’’
Yazarın Tüm Yazıları