Sevgi Soysal’ın yeni eserlerini okuyacağız

SEVGİ SOYSAL’ın (1936-1976) aramızdan ayrılışının 35. yıldönümünde, onun anısına, “Ne güzel suçluyuz biz hepimiz” başlıklı bir sempozyum, dün Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu’nda başladı. Üniversitenin Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından düzenlenen sempozyum bugün de sürecek.

Haberin Devamı

Sempozyumu düzenleyen öğretim üyelerinden Seval Şahin, yazarın kızı Funda Soysal’la birlikte yaptıkları arşiv çalışmasında, yazarın yayınlanmamış öykülerini, yazılarını bulduklarını söyledi. Düzenleme bittiğinde, Sevgi Soysal’ın yeni eserlerini okuyacağız.
Sempozyumlar, paneller, yazarların eserlerinin yeniden okunmasını, genç kuşağın ona odaklanmasını, yeni yapıtlarının ortaya çıkmasını sağlıyor.
Sevgi Soysal’ın ilk okuduğum ve yazdığım kitabı Tante Rosa idi.
Bir yazarın acılarını abartmadan, yaşamın içindeki bir aykırı damar gibi hapisliğini yazan, bu nedenle de insanı çok daha etkileyen iki kitabından özellikle söz etmeliyiz.
* * *
ŞAFAK ile Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu.
Şafak’ta bireysellik zedelenmeden, siyasal, toplumsal olanın nasıl anlatılacağının başarılı bir örneğini okuruz.
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu’nda da tanıkla/sanığın ustaca örtüşmesinin edebi lezzetini tadarız.
Şafak’ın girişinde Semih Gümüş’ün, Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu’nun başında da Oya Baydar’ın yazısı var.
Baydar, Sevgi Soysal’la birlikte hapiste yatmıştı, o giriş yazısı bu açıdan da çok önem taşır.
Onun trajik ironisi, yazarlığının en usta yanıdır bence.
Yenişehir’de Bir Öğle Vakti romanıyla Orhan Kemal Roman Armağanı’nı almıştı.
Ödül töreninde ben de vardım, ödül konuşması hâlâ belleğimde tazeliğini koruyor.
O güne kadar ödül kazananların hayatı ve ödülü nasıl, nerede aldığından söz edilirken, biraz fazla hapishane edebiyatı yapıldı.
Ödülünü almak üzere sahneye çıkan Sevgi Soysal bakın ne demişti?
“Benden önce bu ödülü alan arkadaşlarımın, ödülü nasıl kötü koşullarda haber aldığını öğrendim.
Ben Antalya’da tatil yaparken bana ödül haberi ulaştırıldı(!).”
Baskıların, tutuklamaların bir yazarı sindiremediğinin en güzel ispatı belki de.
* * *
SEVGİ SOYSAL’ın kitaplarını, ben de konuşma yapacağım için, yeniden gözden geçirdim.
Kitapların başındaki önsöz/girişleri okudum.
Aramızdan ayrılan edebiyatçıların yapıtlarını basarken kitabın başına, yazarı tanıyan, bilen, değerlendirebilen, eleştirmenlerin, yazarların böyle yazıları, incelemeleri konulmalı.
Okur, özellikle genç okur, o kitaba bu tür yetkin yazılarla daha anlayarak yaklaşabilir.
Hem biyografi hem bu girişin bütün kitapların başında yer almasını öneriyorum.
Önerim yalnız, aramızdan ayrılan yazarlar için geçerli değil. Yaşayan yazarlar için de bu yöntem uygulanmalı.
* * *
SEVGİ SOYSAL’ı yeniden okuyun, okumadınızsa bu edebi eksikliği hemen giderin.

Haberin Devamı

Sevgi Soysal’ın bütün kitapları İletişim Yayınları tarafından yayımlanmıştır.

Yazarın Tüm Yazıları