Daha çok hareket edin

Fazla kiloların ve şeker hastalığının tek nedeni, gıda rejiminiz değil.

En önemli sorun, hareketsizlik. Ulaşım ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler, insanı hareketsiz, oturduğu yerden iletişim kuran bir canlı haline getirdi. Ama vücudumuz, hareket etmeye göre programlanmıştır.

Vücudunuzun bir günde ihtiyaç duyduğu enerji miktarı (kalori gereksinimi) belirlidir. Bedenimizin kendiliğinden sürdürdüğü bağımsız faaliyetleri ve gündelik aktivitelerle harcadığı enerji ile bir günde tükettiğiniz yiyecek ve içeceklerin sağladığı enerjiler genellikle dengededir. Eğer siz bu kalori dengesini bozar ve harcanmamış kalori fazlasını bedeninizde bırakırsanız, bunun iki sonucu olur: Ya bu kalorileriniz yağ olarak bedeninizde yedek enerji kaynakları olarak depolanacak, ya da eğer etkin bir ensülin hormonu aktivitesi oluşturamamışsanız kalori almanıza ek olarak, kan şekerinizde de artma meydana gelecektir. Kısacası beden makinenizin kullanmadığı fazla kaloriler, önce sizi fazla kilolu ya da şişman, yağlı biri haline getirecektir. Eğer genetik mirasınız nedeniyle pankreas bezinizde ensülin hormonunun üretilmesi veya salgılanması yetersiz, üretilen ensülin hormonu yapısal olarak problemli veya bu hormona karşı hücresel cevapsızlık gibi bir sorununuz mevcutsa bir süre sonra kan şekeriniz de yükselecek ve sizde erişkin tipi (Tip 2) ensüline bağımlı olmayan orta ve ileri yaş diyabeti (Erişkin Tipi Diyabet) ortaya çıkacaktır.

PEKİ SUÇLU KİM

Şimdi yanıtlanması gereken çok önemli bir soru daha var: Yeterince harcanmaması nedeniyle bedenimizde biriken, bizi şişmanlatıp şeker hastası yapabilen bu artık kalorilerin tek sorumlusu sadece yanlış, dengesiz ve aşırı beslenmemiz, yani fazla kalori tüketimimiz midir? Sanırım hayır! Beslenme biçimimizdeki yanlışlar, şişmanlık ve şeker hastalığındaki bu çoğalmanın muhakkak ki en önde gelen nedenidir. Ama tek suçlu beslenme yanlışlıklarımız olmasa gerek.

Hareket azlığımız, fiziksel aktivitemizi inanılmaz inatla iyice sınırlamamız şişmanlık sorunu ve şeker hastalığındaki yayılmanın diğer bir sorumlusudur. Vücudumuz hareket etmek üzere tasarlanmıştır. Hepimiz vücudumuzun büyüklüğü, diğer bir deyimle beden kitle indekslerimizle orantılı olarak belirli bir kaloriyi tüketecek fiziksel aktiviteyi yapmak zorundayız. Bu sadece fizyolojik ve metabolik değil, aynı zamanda evrimsel bir zarurettir. Düzenli fiziksel aktiviteler ve aerobik egzersizlerin hayatımızı güzelleştirdiği, sağlığımızı ve dış görünüşümüzü iyileştirdiği, kendimizi daha iyi hissetmemizi sağladığı doğrudur. Düzenli egzersizi sadece daha eğlenceli ve keyifli bir hayatın değil, uzun ve sağlıklı bir hayatın da anahtarı olarak kabul etmemiz bundandır. Fiziksel aktivitemizi azaltmaz, hatta artırabilirsek kazanacağımız pek çok şey var.

Birçok araştırma fazla miktarda yağ ve şeker ile yüklü fast-food beslenmedeki hızlı yayılmaya rağmen, aslında 50-100 yıl öncesine oranla günlük toplam kalori tüketimimizin sanıldığı kadar da artmadığını göstermektedir. Bizim kanaatimiz de günlük kalori tütemiminizde 50-100 yıl öncesine göre belirli bir artışın olduğu, ancak bu artışın çok fazla olmadığı yönündedir. Bu nedenle fazla kilo-şişmanlık ve diyabet-şeker hastalığı sorunları ile mücadelede sadece beslenme üzerine odaklanmak yanlıştır. Dengesiz ve fazla kalori tüketimi birinci suçlu ise hareketsizlik sorunu en az onun kadar etkili olan bir diğer suç ortağıdır.

Kilo alma, şişmanlık ve şeker hastalığı sorunlarını önlemede ortaya çıkan başarısızlıkta sadece beslenmeye odaklanmış olma hatamızdan süratle vazgeçmeliyiz. Vücudumuz yiyecek ve içeceklerle enerji kazanmak kadar, fiziksel aktivite ve egzersizle enerji harcamak üzerine de tasarlanmıştır. Eğer kaliteli, uzun ve sağlıklı bir hayat yaşamak istiyor, yaşlanma ile ilişkili en önemli sağlık sorunları olan şişmanlık ve şeker hastalığından korunmada kararlıysak daha çok hareket etmenin yollarını bulmalıyız.

Bu yıl her gün düzenli fiziksel aktivite-egzersiz yapmaya karar verin. Zevk alacağınız, sevebileceğiniz bu nedenle hiç bıkmayıp keyifle sürdürebileceğiniz egzersiz türlerini seçin. Seçtiğiniz aktiviteler size angarya gelenler değil, günlük hayatınıza renk katan hoş değişimler olsun.

Ulaşımdaki gelişmeler hareketsizliği getirdi

İletişim ve ulaşım teknolojisindeki inanılmaz gelişmeler ve bu teknolojilerdeki ucuzlama hareketsizlik sorununun başlıca nedenleridir. Hiçbirimiz eskisi kadar yürümüyor, tırmanmıyor, koşmuyor, merdiven çıkmıyoruz. Dolmuşlar, otobüsler, metrolar, taksiler, asansörler hepimize en çok bir düğme kadar uzak. Alışveriş yapmak, ihtiyaçlarımızı gidermek için ne büromuzdan çıkmaya ne de zahmet edip evimizden süpermarkete, lokantaya cafeye, pizzacıya dönerciye, bakkala gitme ihtiyacımız var. Hepimiz koltuklarımıza, sandalyelerimize yapıştık kaldık. Kısacası son elli yılda bozulan sadece beslenme kültürümüz değil. Hareket etme alışkanlıklarımızda ve bedensel yeteneklerimizde de inanılmaz değişmeler oldu. Şimdi tembel ve hımbıl dünyalılarız hepimiz.
Yazarın Tüm Yazıları