Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Şeriatın kırılma noktası

AKP, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çıkarıp attıklarını söylediği Milli Görüş gömleğinden ne kadar uzaklaştığını bir sempozyumla ortaya koymaya çalıştı.

Uluslararası Muhafazakárlık ve Demokrasi Sempozyumu'nda yerli, yabancı düşünür ve bilim adamları AKP'nin yeni giyeceği gömleğe katkı sağlayabilecek açılımlar getirmeye çalıştılar.

Ancak, Amerikalı Prof. Tony Sullivan'a yöneltilen, ‘‘Salondaki sakallı sayısının azlığı sizde nasıl bir düşünce yaratıyor?’’ sorusu zaten gömlek konusunda bir fikir verir gibiydi.

Sullivan, sakalla ilgili yorum yapmaktan çekindi; ama karşısındaki topluluğa, İslam'la gurur duymaları tavsiyesinde bulundu.

Bu sözlerini, ‘‘Demokrasiyle de gurur duyun; çünkü Batı'da sizin gibi ılımlı insanlara ihtiyaç var’’ diye tamamlamayı da ihmal etmedi.

‘‘Neden yeni bir kimlik?’’ sorusu da sempozyumun ilgisindeydi ve Doçent Dr. Davut Dursun'un yaklaşımı, ‘‘İslamcı, dinci tanımların yeterince ikna edici olmaması’’ şeklinde özetlenebilirdi.

Dursun, muhafazakár tanımı üzerinde henüz uzlaşma olmadığına da dikkat çekerek, AKP'nin, Türkiye'nin koşulları nedeniyle sorunlarla karşı karşıya kalmaya devam edeceğini vurguladı.

ŞERİATA EVET, MİRAS BÖLÜŞÜMÜNE HAYIR

Türkiye'de dinci söylemin yeterli olamayacağını kanıtlayan örnekler de sempozyumda AKP'lilerin önüne serildi.

Gömlek değiştirme zorunluluğunu bu gerekçelere de bağlamak abartı olmamalı.

Prof. Dr. Murat Çızakça, Ali Çankoğlu ve Binnaz Toprak tarafından yapılan bir ankette, şeriat isteyenlerin yüzde 70'ten fazlasının miras paylaşımında kız çocuklarını da eşit tutacaklarını, uzuv keserek cezalandırmaya karşı olduklarını belirttiklerini aktardı.

İçtihat gereği üzerinde duran, bunun da din bilginleri ve adetler eliyle yapılması gerektiğini söyleyen Çızakça'nın, ‘‘Bu anket de gösteriyor ki Türkiye Cumhuriyeti'nin bazı uygulamaları artık adet halini almıştır’’ saptaması da çok çarpıcıydı.

Çizakça'nın, ‘‘İslam hukuku da buna uyum sağlamalı ve buna günah işleniyor diye de bakılmamalı’’ sözleri de dikkat çekiciydi.

PRAGMATİZM İDEALİZMİ AŞIYOR

Oturum sonrasında anketi iki önemli AKP'liye; ilahiyatçı kimliği nedeniyle Diyanetten sorumlu Devlet Bakanı Prof. Mehmet Aydın ve hukukçu Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e yorumlattığımızda da ilginç yanıtlar aldık.

Çiçek'in bakışı şöyleydi.

‘‘Hayatın içinde bu var. Yalan söylememek dinin bir emri; ama Müslüman yalan söylemez demek mümkün mü? İnsanlar eğer pragmatizmle idealizm arasında bir tercih yapacaksa pragmatizm öne çıkar. Burada da durum farklı değil’’

Aydın
ise, ‘‘Ulema çaresini bulamayınca vatandaş bir çıkışını buluyor işte. ‘Ee canım artık uzuv kesme de ne' diyebiliyor, mirasta kızlarını eşit tutulabiliyor. İşte şeriatın kırılma noktası da burası. Tarihte bu pek çok kez yaşandı, yaşanıyor da’’ diye konuştu.

Sempozyumda en çok soru yöneltilen isim Mehmet Aydın olunca kendisinin AKP felsefesi ile ilgili bir kitap yazmakta olduğu da ortaya çıktı.

Soruları yanıtlarken kendisini liberal olarak nitelemekten bile çekinmeyen Aydın, sağlıklı muhafazakárlığın geçmişe takılmayan, ondan sadece güç alıp geleceğe bakan muhafazakárlık olduğunu belirtirken, ‘‘Mübarek geçmişimiz anlayışı aşılmalı. Çünkü geçmişte mübarek olmayan pek çok şey de var’’ sözleriyle eleştirel kimliğini de gösterdi.

Aydın’ın demokratım diyen AKP'nin bu nedenle modernliğe karşı çıkamayacağını vurgulayıp, ‘‘Ama akıllı modernistler olmak, eleştirel bakmak istiyoruz’’ demesi de ilginçti.
Yazarın Tüm Yazıları