“Medeniyetler buluşması”

Hürriyet gazetesi 1 Ocak 2004 günü “Medeniyetler Buluşması” kavramını ikinci kez manşete çıkardı.

Birincisi, benim Mersin Asri Mezarlığı’yla ilgili röportajım için kullanılmıştı.
Mersin Asri Mezarlığı 1930’lu yıllarda kuruldu. Kurulurken bütün dinlerin ölülerini aynı mezarlıkta (mezarlığa) gömmeyi amaçlıyordu. Bu amaca ulaştı ve onu aştı.
Başlangıçta Müslümanlar, Yahudiler, Hıristiyanlar için ayrı ayrı parsel grupları vardı.
Ama aradan geçen zaman içinde, bazı bölümlerde bütün dinlerin mezarları birbirine karışmaya başladı. Ayrı dinlerden olan eşlerin mezarları yan yanaydı zaten.
Biri Müslüman (erkek), biri Yahudi (kadın) bir çiftin aynı mezara gömülmüş olduğunu anımsıyorum, biliyorum.

***

Bu nedenle, son İstanbul terör olayları sırasında ölen Musevi (kadın), Müslüman (erkek) karma ailenin mezarlarının ayrı ayrı mezarlıklara gömülmesi şaşırtmıştır beni. Kadın Büyükada Musevi mezarlığına gömüldü, erkek ise İstanbul yakasında bir Müslüman mezarlığına.
Sancılı gömülme haberini gazetelerde okuduğum zaman, Mersin mezarlığını hiç duymadılar mı? diye düşündüm.
İnsanlar iyi, olumlu uygulamaları neden örnek almazlar?
Dinsel bir sakıncası olmuş olsaydı, karışık mezarlara Mersin’de de izin verilmezdi zaten.
Demek ki yorum yapacak, yorumu kabul edecek özgür düşünceli insanlar gerekiyor.

***

Bu yılın 2003 yılının ekim ayında vefat eden Mersin Uluslararası Müzik Festivali Başkanı dostum Henri Atat bir katolikti. Mersin’in çağdaş simgelerinden olan Henri Atat Katolik rahip ve Müslüman hocanın dualarıyla birlikte toprağa verildi
Müslüman duasıyla Hıristiyan Katolik inançlı biri gömülebilir mi?
Mersin’de toprağa verildiğine göre dünyanın her yerinde gömülebilir.
Önemli olan insanların birbirlerini gerçekten sevmeleri.

***

İkinci “Medeniyetler Buluşması” manşeti Alanya’nın tanık olduğu bir defin merasimiyle ilgili:
17 yıldır Almanya’da yaşayan ancak geçirdiği kalp krizi sonucu yaşama veda eden Marianne Kusch’un tabutu Türk ve Alman bayraklarına sarılarak musalla taşına konmuş. Merhumenin mezarı başında Müftü Muhammet Gevher ile Papaz Korken yan yana dua etmişler.
Ama sonuçta Mersin örneğiyle karşılaştırılması olanaksız bir uygulama, çünkü Frau Marianne Kusch Alanya Hıristiyan mezarlığına gömülmüş.

***

Benim amacım başka: Avrupa’da yaşayan Müslüman soydaşlarımızla ilgili. Almanya’da da, Fransa’da, Belçika’da da ölüleri toprağa vermek büyük bir sorun oluyor. Kimileri yakınlarını Türkiye’ye götürüp defnediyor. Ama bu uygulamadan memnun olmayanlar da var, ölülerini yeni vatanlarına gömmek istiyorlar. Fakat “Ah, bir Müslüman mezarlığımız olsa!” diye hayıflanıyorlar.
Dernekler başarılarını sanki Müslüman mezarlığı için toprak tahsisine bağlamışlar.
Önlerinde Mersin Asri Mezarlığı örneği durmakta. Hıristiyanlar eğer Mersinliler kadar geniş görüşlü, hoşgörülü ise aynı mezarlıkta Müslümanlara ayrılmış bir bölüme gömülmek soydaşlarımızı memnun etmeli.
Bu anlayışlı, kavrayışlı davranışları, uygarlıklar çatışmasından yana değil uygarlıklar kaynaşmasından yana örnek olduklarını kanıtlar.
Yazarın Tüm Yazıları