Bu sesi duymazsak o tarih masal olur

EĞER dünya tarihi bir daha yazılacak olsa...

Haberin Devamı

Yeni dünya tarihini yazacak heyete seçilecek mutlak bir isim vardır.

O da Halil İnalcık’tır.

Dün baktım; 95 yaşındaki “Çınar” kürsüye çıkmış...

“Bilimin üzerinde vesayet olmaz. Hep birlikte istifa edelim” diyor...

Türkiye Bilimler Akademisi’nin Genel Kurulu’nda konuşuyor. Dünyada üyesi olduğu bilim akademilerinden örnekler veriyor.

İsyan ediyor!

Halil İnalcık bu...

Osmanlı topraklarında doğdu. Cumhuriyette büyüdü.

Dünya tarihinin kutuplarından birisi oldu. Osmanlı uzmanı.

Cambridge’ten Chicago Üniversitesi’ne kadar dünyanın en ciddi kürsülerinde ders verdi.

30’u aşkın kitap çıkardı. Yaptığı konuşmalar dünya üniversitelerinde ders oldu.

Onlarca bilim adamı yetiştirdi.

2002’de Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü’nü aldı.

30 Kasım 2008’de TBMM Onur Ödülü’nü verdiler.

Haberin Devamı

Aynı dönemde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya Sofrası’ndaydı.

Onur ödülünü alırken Meclis Başkanı Köksal Toptan, Halil Hoca için şöyle diyordu:

- Prof. Halil İnalcık ömrünü tarih alanındaki çalışmalara adamıştır.

- Prof. Dr. Halil İnalcık, yüzyılların belgeleri arasında sadece gerçeği insanlığa sunmak için çaba gösteren seçkin bir bilim adamımızdır.

- Sayın İnalcık, gerçekten çok büyük işler başarmış, hayatı hepimize örnek olacak bir şahsiyettir. Milletimiz, İnalcık ile haklı olarak övünmektedir.

- Onur Ödülümüz, Sayın Halil İnalcık’a milletimizin minnet ve şükran duygularının anlamlı bir ifadesidir.

Peki böylesine değer gören, devletin övgüsünü, Meclis’in onur ödüllerini alan bir bilim adamının “İstifa edelim” demesi, isyan etmesi ne anlama geliyor?

Belli ki; tarihi anlamamızı sağlayan Halil İnalcık, bugünü anlamakta zorlanıyor.

TÜBA’nın Genel Kurulu’nda 85 bilim adamı birden istifa kararı alıyor.

Bayramdan sonra istifa depremi yaşanacağı söyleniyor.

Bakıyorum ortada bir bilimsel deprem var. Profesörler istifa noktasında. Ama medyatik gündemin kıyısına bile yanaşamıyor.

Ne oluyor? Bu çatırtı neden?

Daha birkaç gün önce Bilim ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün’le yemek yedim. Çok güzel bir sohbetti. Türkiye’nin ufuklarına doğru bir tur attık. Bakan Ergün, vizyonu kuvvetli bir görüntü verdi. Çizdiği rota etkileyiciydi.

Haberin Devamı

Ama şimdi bir o sohbeti düşünüyorum, bir de İnalcık’tan ve 85 bilim adamından gelen isyan seslerini duyuyorum. TÜBİTAK, Bilim Bakanı olarak Ergün’le ilgili bir konu.

Peki nasıl oluyor bu? Yani ortada bir inanılmaz bir çelişki var.

Türkiye bu bilimsel sancıya bir çözüm bulmalı. Siyaset kurumu bu sesi dinlemeli.

95 yaşındaki çınardan gelen bu isyanı derinlemesine anlamalıyız.

Eğer sorgulamazsak, anlayamazsak, ne olduğunu bütün çıplaklığıyla kavrayamazsak...

Geçmişin imparatorluklarını, devrilmiş saraylarını, yıkılmış saltanatlarını, entrikalarını bize anlatan o muazzam tarihçinin anlattıkları masal olur.

Yani diyorum ki; eğer bu meseleyi anlamazsak...

Haberin Devamı

Bugünün tam ortasında “tarihin masalı”yla, “masalın tarihi” arasına sıkışıp kalırız.

Yazarın Tüm Yazıları