Elde kanıt olmayınca

‘Terörün profesörü’ ya da ‘Neler yapmış neler’ türü başlıkların altında şunları yazıyorlar:
- Eski kocası Yahudi imiş...
- 12 Mart’ta da tutuklanmış...
- Kız kardeşi, Doğu Perinçek’in eski eşiymiş...
- BDP’nin Siyaset Akademisi’nde ders vermiş.
- Not defterinde acayip şeyler yazılıymış...
* * *
‘Suçlama’ adı altında yapılan ahlaksızlıkları bir tarafa bıraktığımızda bile geriye bir şey kalmıyor.
Ya da...
Ortada bir şey olmayınca ‘suçlama’ adı altında ahlaksızlık yapmaya tenezzül ediliyor.
Aslında sussalar, sakin dursalar, atak yapmasalar...
Hiç değilse, “Belki vardır bir şey” falan diyeceğiz.
Bu durumda...
“Ortada bir şey yokmuş” demek zorundayız.

İyi ki Bülent Arınç var

Tutukluluk sorununa hükümet kanadından ısrarla ve inatla dikkat çeken tek isim: Bülent Arınç...
Camianın bütünüyle unuttuğu ve unutmak istediği bu meselede kendisini sorumlu hissetmesi, konuyu sürekli gündemde tutması ve samimiyetle çağrılarda bulunması şahane bir durum...
Hükümet içinde ‘aykırı’ sözler söyleyebilme kudretini, doğru, iyi ve güzel için kullanıyor olmasını takdirle karşılıyorum.
“İyi ki Bülent Arınç var” diyorum ve ardından ekliyorum:
Keşke hükümet içindeki Bülent Arınç’ların sayısı artsa...

Muhafazakâr televizyon habercilerden bir rica

Arkadaşlar!
Lütfen hazırladığınız ana haber bültenlerinde sevmediğiniz kişiler hakkında haberler yaparken korkunç efektler eşliğinde bam-güm girişmekten, abartılı yorumlar katmaktan, polis raporlarına kutsal metin muamelesi yapmaktan vazgeçin.
Çünkü...
Siz böyle yaptıkça...
Benim aklıma yıllar evvel televizyonların ana haber bültenlerinde korkunç efektler eşliğinde bam diye Fethullah Gülen’e, güm diye Tayyip Erdoğan’a yapılan saldırılar geliyor.
Kısacası...
O tatsız günleri anımsatmayın bana...
Bir tuhaf oluyorum.

Bu nasıl solculuktur  Behzat Ç. kardeş

Karakola çekip dayak atma sende...
Konuşturmak için tekme tokat girişme sende...
Kendini alkole adama sende...
Maçoluk sende...
Magandalık sende...
Küfürsüz söz söylememe sende...
Peki söyler misin Behzat Ç. kardeş...
Senin solculuğun nerede?

Kurban Bayramı müdafaası

- Dört gün olması önemlidir. Düşünsenize: Üç koca gün bitiyor ama bayram hala devam ediyor.
- Bazıları anlamını pek idrak etmeyebilir ama yoksul mutfaklarından et kokularının yükselmesi hiç de fena bir durum değil.
- Siz bakmayın etoburların ‘vahşet’ falan demelerine. Temizlik kurallarına azami riayet edilmesi koşuluyla kurban kesme ritüeli de önemlidir.
- Başka hangi gün kahvaltıda ciğer yemek gibi bir lüksünüz olabilir ki?
- “Ben kurban kesmek istemiyorum” diyenler için de ıhsan Eliaçık fetvayı vermiş durumda: Kurban parasını yoksullara dağıtmak gibi bir alternatifimiz var.