Gözyaşı coğrafyası

TAM Suriye ve Esad’ın Libya ve Mısır’dan farkını yazacaktım ki...

Haberin Devamı

Yine gözyaşı çukurlarımıza doğru bir “acı haber baskını” yedik.

Van...

Ölenlere rahmet, yaralılara şifa, yakınlarına sabır dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden...

Haberi duyar duymaz,
o acılı görüntülere karşı nedense hafızamda iki görüntü belirdi.

Bu kadar üst üste acıya karşı direnir gibi, isyan eder gibi Van’dan iki umut dolu görüntü... Yıkılmış, enkaz bir Van yerine Van Gölü’ndeki sürat teknelerinin gösterisi geldi aklıma...

Neden mi?

Anlatayım:

Van son zamanlarda ciddi atak yapan bir kent.

Vali Münir Karaloğlu, insana yönelik projeleriyle Van’la batı arasındaki mesafeyi kaldırdı.

Van Gölü’nde düzenlenen sürat teknelerinin gösterisinde beraberdik...

Hatta bir de söz almıştık.

Fenerbahçe İkinci Başkanı Nihat Özdemir, yelken takımını ve hocasını Van’a gönderip oradaki çocuklardan bir takım kurduracaktı.

Yani iyi bir yolda Van...

Haberin Devamı

İşte tam bunların üzerine geldi acı...

Tarihiyle, kültürüyle, turizmiyle bir kent doğrulmaya çalışırken çöktü üzerine.

Çalışkan bir Vali, heyecanlı bir kadro ve iyilik dolu köklü bir kültürden gelen halk, sessizce yükseltiyordu kenti...

İşte tam bu sırada geldi yıkım...

Fotoğraflara baktım. Yine gözyaşı. Televizyonlar, haber siteleri hıçkırıyor. Manşetler ağlıyor...

İşte bu yüzden yazının başlığını “Gözyaşı coğrafyası” diye koydum.

Şu içinde bulunduğumuz coğrafyaya bir bakın...

Yemen’den Şam’a, Bağdat’tan Karadağ’a...

Irak’ta ölen 1 milyon kişi... Libya’da akan kan. Halepçe’de eriyen çoluk çocuk. Gazze’de açlığa, ilaçsızlığa mahkûm binlerce insan.

Daha dün 24 evladımız için Türkiye hıçkırıklara boğuldu. Sabah yine üç şehit.

Elimizdeki mendil kurumadan, gözlerimizdeki kızarıklık dinmeden bir acı daha geldi.

Van!

İşte bu yüzden diyorum:

Bu “gözyaşı coğrafyası”nda, insan açlıktan kırılmazsa, savaşlardan ölüyor.

Hastalıktan çökmezse,
intihar bombalarıyla parçalanıyor.

Trafiğe kurban gitmezse, teröre çarpılıyor. Hiçbir şey yoksa deprem vuruyor.

İşte böyle bir coğrafyada Türkiye olmaya çalışıyoruz.

Bu kadar acı ve gözyaşı içinde yükselmeye çalışıyoruz.

Ben bu yükselişi Van’da görmüştüm. Bahçesaray’daki festivalde anlamıştım.

Haberin Devamı

Satranç ustası Bahçesaraylıların şiirlerini dinlemiştim.

O sarp dağlara elektriğin nasıl geldiğini, suyun nasıl ulaştığını, yolun nasıl
yapıldığını izlemiştim. Van’dan Tatvan’a, Keban’dan Trabzon’a o yolun nasıl bağlandığını biliyorum.

Ve bu bana umut veriyor.

Ve işte bu yüzden...

En acı günümüzde bile inadına umutluyum.

Ben bu topraklardan, ben bu insanlardan, ben bu halktan umutluyum...

Başımız sağ olsun! Allah sabır versin Vanlı kardeşim...

Yazarın Tüm Yazıları