Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

‘‘Yolsuzlukla mücadele kahramanlık değil görev’’

HÜKÜMET sözcülüğünü de üstlenen Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i kabinenin en farklı sesi olarak görmek mümkün.

Yolsuzluk ve hortum konusundaki çıkışları bunun bir göstergesi.

Hortumculardan tahsilatın hızlandırılması ile ilgili tasarıya direnç oluşunca, ‘‘Herkes kendi hırsızını’’ koruyor diye iktidar grubuna mesaj göndermekten çekinmemesi de bir başka gösterge.

Çiçek, özel yaşamıyla da farklı görüntü veren bir AKP'li bakan.

Bunun akla gelen ilk örneği de, türbanlı eşi ve başı açık yetişkin kızıyla oluşturduğu aile tablosu.

Bugüne kadar mahkemelerle hiçbir işi olmayan Çiçek Ailesi, harcamalarının tamamını da kredi kartıyla gerçekleştiriyor.

‘‘Benim harcamam yok. Harcamalar evden; ödemeleri ise maaşımın yattığı Ziraat Bankası Meclis şubesinden yapılıyor’’ diyen Çiçek, böylece bir siyasi olarak tüm harcamalarının kayıtlara geçmesini sağlıyor.

Çiçek, siyaset yoluyla zenginlik konusunda ise ‘‘Kooperatif yoluyla ev sahibi olmak zenginlikse o; başka bir şey yok’’ diyor.

BAYKAL'A ÖVGÜ

Çiçek
, siyasette de alışık olmayan bir üslup kullanıyor.

Dinci terör Türkiye'yi sarstığında, İslam dünyasını özeleştiriye çağıran ilk AKP'li de, CHP'nin yolsuzlukla mücadele ve AB konusundaki desteğini ifade etmekten çekinmeyen de Çiçek oluyor.

Çiçek'in CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la ilgili bir yaklaşımı da dikkat çekiyor.

Çiçek, ‘‘Sayın Baykal, bunca yıl siyasette olup temiz kalmayı başarmış, hiçbir yolsuzluğa, hırsızlığa bulaşmamış saygı duyduğum bir siyasetçidir’’ demekten gocunmuyor.

Çiçek, şu sözleriyle, yolsuzlukla mücadele konusunda CHP'nin payını bir kez daha vurgulamaktan çekinmiyor:

‘‘Bu mücadelede kahramanlık değil, görev söz konusu. TBMM'de iki büyük parti var. İkisi de yolsuzlukla mücadele vurgusu yaptığı için milletten oy aldı. Bu göreve mecburlar. Ben de mecburum, bulunduğum makam onu gerektiriyor. Bizim millete sözümüz değil mi bu? Gücü de bu nedenle hükümetten, partimden, TBMM'den, muhalefetten -ki onların da katkısı büyük- ve de milletten alıyorum.’’

UFKUMUZU KARARTIYORLAR

Milletin geleceğini, çocukların istikbalini bu mücadelenin başarısına bağlayan Çiçek, ‘‘Yolsuzluklar ülkemizin ufkunu karartıyor’’ diyor.

Ancak Çiçek, bu mücadelenin birkaç kişi eliyle yürütülmesinin mümkün olmadığına da dikkat çekerek şu iki soruyu bir kez daha gündeme getiriyor.

* ‘‘Bu kadar banka batarken o mesleğin örgütleri ve üyeleri ne yaptı?’’

* ‘‘Bunca depremlerin bütün günahı bir müteahhidin sırtına mı kaldı? Mesleki örgütler kaç üyesiyle ilgili hangi işlemleri gerçekleştirdiler?’’

Çiçek,
bütün bu yaşananların küçük birer adli olay olarak görülüp kenara çekilinmesini ‘‘yolsuzluğa verilecek en büyük prim’’ diye görüyor.

Bu nedenle, herkesin, yolsuzluk karşısında konumunu gözden geçirip net tavır almasını bekliyor.
Yazarın Tüm Yazıları