Shakespeare’i yaşatan olumlu/olumsuz gerekçe

PAZAR akşamı Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda Kevin Spacey’in oynadığı William Shakespeare’in III. Richard’ını seyrettim.

Shakespeare’in ölümsüzlüğünü, vazgeçilmezliğini, şair ve oyun yazarı olarak hep dorukta kalmasını iki nedene bağlıyorum.
Biri olumlu, diğeri olumsuz.
Olumludan başlayacağım: Büyük bir edebiyatçı, karakterleri çizmekte benzersiz bir ustalığı var, insan ruhunun büyük psikoloğu.
Olumsuza gelince; despotlar, diktatörler, zalimler yaşadıkça o da yaşayacak.
Gerek Sam Mendes’in gerek Kevin Spacey’in sorulara verdiği yanıtlar da, dünden bugünü gören sanatçının niteliğini özetliyor:
Bakın Sam Mendes ne diyor?
“Shakespeare’in 400 yıl önce tarif edip dikkatle incelediği karakterlerle tam olarak aynı figürlerin, örneğin Kaddafi veya Mübarek gibilerin hâlâ var olabilmesi şaşırıcı bir durum.”
Kevin Spacey’in de yorumu hemen hemen aynı:
“Bunu modern bir bağlama oturttuğunuzda, oyundaki olayların Kaddafi veya Mübarek gibi biriyle yaşanabileceğini görüyorsunuz.”
Bir yazarın yalnız edebiyat, tiyatro tarihinde değil, güncelde yaşaması, gündeme oturması, insani ve toplumsal saptamalardaki isabetini gösteriyor.
* * *
BÜYÜK bir yazarın bir oyununu usta bir oyuncudan görmek hiç kuşkusuz, insanı koltuğuna mıhlıyor.
Bazı notları aktaracağım.
Sıradan bir tiyatro seyircisinin, öznel karalamaları, yargıları bunlar.
Salon her akşam doluydu. Birçok kişi benden davetiye, bilet istedi.
Elbette bu isteklerin hepsini sanat açısından değerlendirmiyorum.
Sam Mendes ile Oscar’lı bir oyuncu bir araya geldiğinde, popüler kültür dairesi içindekiler de gelmek, görmek ister.
Gazetelerdeki adlar, hiç kuşkusuz toplumun tanınmış, popüler adlarıydı ama hatırlatmada bulunayım, birçok eleştirmen de oyuna geldi, oyuncuyla buluştu, karşılıklı konuştular. Basına yansımadı, öne çıkamadılar.
Gerekçeler ne olursa olsun, yoğun ilgi her zaman beni umutlandırır.
Dikmen Gürün, ünlü oyuncunun enerjisine bilgisine hayran kalmış.
İki atölye çalışması yapmış, biri genç oyuncular, konservatuvar öğrencileriyle, diğeri de profesyonel oyuncularla.
III. Richard’ın çevirmeni Bülent Bozkurt, oyunu bir paragrafta özetliyor:
“Kral Üçüncü Richard’ın trajedisi; ağabeyi Clareance’a karşı çevirdiği haince entrikalar, masum yeğenlerini acımasızca katledişi, krallık tahtını zorbaca gasp edişi, baştan sona iğrenç yaşamı ve fazlasıyla hak ettiği ölümü.”
Projeksiyona yansıtılan, Türkçe metin de Bülent Bozkurt’un çevirisiydi.
* * *
BİZDEKİ Shakespeare kitapları, çevirileri üzerinde de duracağım.
Yazarın Tüm Yazıları