Her şey saçma...

Federasyon’un şike konusunda hiçbir inisiyatif almaması, topu başından beri taca atması...

Haberin Devamı

Aynı takımlarla başlayacak ligin bir ay ertelenmesi...
Yayıncı kuruluşun dayatmasıyla Play Off’un kabul edilmesi...
Şike konusunda hukuki sürecin hızla sonuçlanmaması...
Federasyon’un şike konusunda savcılığın kararını bekleyip, UEFA’nın kararını dinlemesi...
Türkiye’nin hiçbir karar alamayıp, UEFA’nın tepemize vurması...
Mehmet Ali Aydınlar Federasyon Başkanı seçildikten sonra, Acıbadem’in Fenerbahçe sponsorluğunu bırakmaması...
Fenerbahçe’nin ancak Şampiyonlar Ligi’nden atıldıktan sonra Aydınlar’a ceza olarak Acıbadem sponsorluğunu feshetmesi...
Fenerbahçeli futbolcuların Bank Asya 1. Lig’de oynamak istemeleri...
UEFA’nın yöneticileri hapiste olan Fenerbahçe’yi cezalandırıp, yöneticileri içeride olan Beşiktaş’ı cezalandırmaması...
Deveye sormuşlar “Boynun neden eğri?”...
“Nerem doğru ki” demiş!

Moraller yerlerde

Haberin Devamı

Emre Belözoğlu’yla konuştum dün, hiç bu kadar keyifsiz duymamıştım sesini...
“Takım olarak moralimiz yerlerde” dedi.
Şampiyonlar Ligi’nden atılmalarının şokunu hâlâ üzerinden atamamıştı Emre...
Ama ilginçtir Federasyon’dan çok, UEFA’ya kızıyordu.
Bunca olaydan sonra Süper Lig’de oynasak ne olur, Bank Asya’da oynasak ne olur havasında takım.
Kimse bu işe sevinmesin!
Çünkü Fenerbahçe’ye değil Türk futboluna yazık oldu.
Bunda da son 20 yılda bütün büyük kulüp başkanlarının ve medyanın büyük payı vardır.
El birliğiyle Türk futbolunu bu hale getirdik.

Aktansel’in vefatı

Oyuncu Sevinç Aktansel üzerine son yıllarda birkaç yazı yazmıştım.
Rahatsızlığından dolayı yardıma muhtaç olduğunu duyurmuştum.
Dün vefat ettiği haberi geldi Aktansel’in...
“Tatlı Hayat”, “Asmalı Konak”, “Büyük Yalan” dizilerinde oynamış, en son “Bez Bebek” yapımcıları yardımcı olmak için kendisine rol vermişti.
Allah rahmet eylesin...

GS Store korsana itiyor!

8 yaşındaki yeğenim Utku’ya her sezon Galatasaray’ın yeni formasını alırım, hediye olarak.
Bu sezon parçalı formayı istedi.
Ara ki bulasın!
Galatasaray’ın Taksim’e koyduğu seyyar mağazaya dönüştürülen TIR’a baktım, yok. Metro City’deki GS Store’a gittim, yok.
Satıcı kız, ne dese beğenirsiniz;
“Çok soruluyor ama ufak boy fazla üretilmediği için bulamıyoruz.” Nereden bulabilirim?
Kız üşenmeyip iki GS Store mağazasını daha aradı, onların da elinde yokmuş.
“212’de belki bulabilirsiniz” dedi... 212 nerede? İkitelli’de!
Böyle ticaret yapılır mı? Yeni formalar çıkalı daha bir ay olmuş...
Sezon başlamak üzere...
Yani Galatasaray’ın en çok forma satacağı dönem. Ama ortada çocuklara yönelik forma yok! O çocuklar ki Galatasaray’ın geleceği...
Sonra yöneticiler çıkıp, “Kulübün resmi ürünlerini kullanın” diyor. Nasıl kullanalım? Elinizle korsana itiyorsunuz taraftarı.
Ben yine de öyle yapmadım, bir tişörtle rüzgarlık aldım ufaklığa; “Bu sezon bunlarla idare edeceksin” dedim. “Bizim GS Store bir felakettir yavrucum” diyecek halim yok çocuğa!

Yazarın Tüm Yazıları