‘Türkiye’den doktor geldi’

DÜN sabah televizyonda, Senegallileri tedavi eden Türk doktorları gördüm.

Haberin Devamı

Ekrandaki yazı şuydu: “Türkiye’den doktor geldi.”
Muayene sırası bekleyenler, Türk doktorların yanına girip çıktıktan sonra yüzlerindeki unutulmuşluk, hüzün sanki kayboluyordu.
TRT muhabiri oraya giden doktorları tanıttı, onların izlenimlerini iletti.
Hepsi kendi istekleriyle buraya gelmişlerdi. Gelmekten ötürü, duydukları mutlulukları anlatıyorlardı. Yüzlerindeki ifade, gerçekten insan kurtarmanın sevincini yansıtıyordu. Anadolu’nun çeşitle kentlerinde doktorluk yapanlar, sevecenliğin, meslek gereğinin sınır tanımazlığını kanıtlıyorlardı. Doktorlar bir günün sonunda, hayat kurtarmanın insana verdiği huzuru duyuyorlardı.
Yalnız orada yaşayanlar adına değil mesleklerini insancıl amaç uğruna gerçekleştirenlere hepimiz teşekkür borçluyuz.
* * *
SENEGAL’i  gençliğimde kimden tanıdım?
Leopold Sedar Senghor’dan.
Ülkesinde devlet başkanlığı yaptı, Afrika sosyalizminin öncülerindendi. Bunun yanında, iyi bir şairdi Türkçe’ye ve İngilizce’ye çevrilen şiirlerini okudum.
Senghor, ülkesinin insanını ve aslında bütün Afrika’nın tarihini bakın nasıl anlatıyor:

Haberin Devamı

DERDİNE YAN ZAVALLI ZENCİ

Derdine yan küçük Zenci
Kırbaç ıslık çalıyor bak
Sırtında okşadıkça
Kanlı kanlı terli terli

Derdine yan küçük Zenci
Gün uzun yollar uzun
Taşı durmadan işin ne
Beyaz fildişi beyaz Efendine

Derdine yan küçük Zenci
Alışsın çocukların açlığa
Bomboş kaldı kulüben
Sevgili karın uyuyor
Efendinin yatağında

Derdine yan zavallı Zenci derdine
Bir kez vurmuş bahtın damgasını rengine
(Çev: Gürkal Aylan)
* * *
SOMALİ fotoğraflarını kim görse, gücü oranında yardım yapar. İnsanın içini acıtan görüntüler.
Hele derisi kemiğine yapışmış çocuklar. O kocaman kara gözleriyle, hepimizin gözüne değil vicdanına bakıyorlar. Yemek yerken, boğazımızdan bir lokma geçerken, gözümüzün önünden o fotoğraflar gitmiyor. Umarım, bütün kampanyalar başarıyla sonuçlanıyordur. Çünkü, herkes birbiriyle yarışırcasına yardıma koşuyor. Ancak bunların ne kadarını gerçekten aç insanlara ulaştırabiliyorlar bunu da öğrenmek gerek... İnsanı asıl üzen de bu oluyor.
Çünkü çocuklara, açlara yardım için gönderilen paralar, birilerinin elinde silaha dönüşüyorsa çok daha kötü!
Afrika, bizim edebiyatçılarımızın alanı değil. Şiirlerine o kıta girmedi.
Bir tek şair hariç; o da, Ercüment Behzet Lav. Lav onların bağımsızlıklarını kazanmaları, tutsaklıktan kurtulmaları için en güzel şiirleri yazdı.
Mau Mau kitabı onlara adanmıştı.
Onun bu kitabından bir şiirle yazıma nokta koyuyorum:
İNCİL VE TOPRAK
Siz BEYAZLAR doğduğunuzda
Bir İnciliniz vardı yalnız
Bizimse toprağımız
Şimdi bizim İncilimiz var
Sizinse toprağınız

Yazarın Tüm Yazıları