Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

MGK Genel Sekreterliği'ne görüş sormaya devam!

HÜRRİYET'in dünkü ‘‘Duaya Bomba’’ başlığı İstanbul'daki iki sinagoga karşı girişilen terörist saldırının en anlamlı eleştirisiydi.

Aynı Allah'a inanan insanları, ona sığındıkları bir anda katletmenin hiçbir kutsal amaca hizmet etmeyeceğinden şüphe yok.

Saldırının, dine hizmet ettiğini sanan bazı odaklar tarafından gerçekleştirilse bile, İslam'la ilişkilendirilmesi de mümkün değil.

Günümüzde intihar saldırılarının Müslümanlarca yapıldığı ise bir gerçek.

Süleyman Demirel'den Ahmet Necdet Sezer'e, Abdullah Gül'e; Diyanet yöneticilerinden Fethullah Gülen'e kadar pek çok Türk siyasetçisi ile din adamı, bu tür terör eylemlerinin İslam dinine zarar verdiğini yıllarca söyleyip durdular; ama söylemleri, İslam aleminde beklenen ilgiyi görmedi.

Demirel, 7 yıl önce Pakistan'daki İslam Örgütü toplantısında, ‘‘İslam'ın terörle birlikte anılmasının önüne geçelim’’ çağrısı yapan ilk isimdi.

Türkiye, benzer terör eylemlerine girişen kendi içindeki odakları kurutmayı başardı; ancak diğer İslam ülkeleri üstüne düşenleri yapmadı.

Sonuçta Demirel'in dediği çıktı. İslam terörle birlikte anılır oldu.

ÇARE YİNE TÜRKİYE'DE

Bu çarpıklığı ortadan kaldırmak yine demokratik Türkiye'ye kalıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bunu en iyi hissedenlerin başında geliyorlar.

AB hedefine çok sıkı sarılmaları da bunun bir göstergesi gibi.

Dışişleri Bakanı Gül,yine böyle bir amaca yönelik telaş içinde.

Gül, Aralık'taki AB zirvesine MGK Genel Sekreterliği, anadilde yayın, anadilin öğrenimi, savunma fonunu Sayıştay denetimine sokan 4 yönetmeliği koyarak gitmek için bürokratlarla yakın temasta.

Bu çabalarla RTÜK, anadilde yayın yönetmeliğinde sona geldi.

RTÜK Başkanı Fatih Karaca, salı günü özel toplantı yaparak yönetmeliği çıkaracaklarını açıkladı.

Karaca, ‘‘Sanıyorum, TV kanallarına, günde en fazla 30'ar dakikadan haftalık 3 saat; radyolara da günlük 45 dakikayı aşmamak kaydıyla haftada 4 saat anadilde yayın olanağı vereceğiz’’ dedi.

Ancak bu yayınlar sadece ulusal kanallarda yapılabilmeli.

Peki, anadilde yayın yapacak ulusal kanal çıkar mı; işte o çok zor.

MGK KADROLARI DA ŞEFFAF

Olmuyor işte; çünkü bazı sivillerin ‘‘sivilleşmesi’’ uzun zaman alıyor.

Bir diğer örnek de anadilin öğrenimiyle ilgili yönetmelik.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetmelikle ilgili görüş istediği kuruluşlar arasında Milli Güvenlik Kurulu Genel Sektereterliği yine yer alıyor.

Oysa, 7'nci Uyum Paketi, bu gerekliliği ortadan kaldırdı.

Yine de bu yönetmelik yakında çıkacak gibi.

Ancak, MGK Genel Sekreterliği yönetmeliği, genel sekreterle yardımcısının atanmasında ‘‘Askerin sicil amiri Genelkurmay. Eğer asker ast olacak ve üstü ona sicil vermeyecekse çalışmalarda verim sağlanamaz’’ sorununa takılmış durumda.

Buna karşın askerlerle siviller, yönetmeliğin yanı sıra, daha ileri bir adım atarak kadroların şeffaf olması üzerinde de uzlaşmaya vardı.

Bu yönetmelikle ilgili tıkanıklığın 21 Kasım'daki MGK toplantısına kadar aşılması söz konusu; ama Sayıştay yönetmeliğinin Gül'e yetiştirilmesi zor.

Zorluğu da, ondan önce IMF şartı olan ve bütün fonları kaldıran Mali Yönetim ve Kontrol Tasarısı'nın yasalaşmasının gereği.
Yazarın Tüm Yazıları