Nurgül’ün yeni aşkı

Nurgül’ün yeni sevgilisinin kim olduğunu dün öğrendim.
Zaten henüz üç-beş günlük bir ilişki bu...
Nurgül Yeşilçay, işletmeci Mehmet Özöner’le birlikte.
Alaçatı’nın en iyi gece kulübü Marrakech’in sahibi Mehmet Özöner...
Açıldığı günden bu yana çok popüler olan Marrakech, Alaçatı’ya giden her ünlünün, şarkıcının, futbolcunun mutlaka uğradığı bir kulüp...
Sabahlara kadar eğlence var ve hem ambiyansı hem de servisi çok başarılı.
İşte o işletmenin sahibi Mehmet Özöner...
Nurgül Yeşilçay’la tanışmaları da Marrakech’te olmuş.
Arkadaşlarıyla Marrakech’e giden Nurgül Yeşilçay, mekanın sahibi Mehmet Özöner’le aynı masada oturmuş gece boyunca...
İlk tanışmadan sonra da ikilinin Marrakech’te buluşmaları iki-üç gece üst üste sürmüş.
Marrakech’te çifti el ele gördüğünü söyleyenler bile var.
Bu çiçeği burnunda ilişki nereye gider bilemem ama Google’da Mehmet Özöner için Zeynep Tokuş, Emel Müftüoğlu, Verda Penso ve Tuba Ünsal’ın eski sevgilisi yazıyor.

Jülide, CNN Türk’te

Buyrun bir-iki medya dedikodusu:
? TVEN’le anlaşan “Muhte-şem Yüzyıl”, son dakikada Show TV’de kaldı. Timur Savcı transfer için “evet” demesine rağmen son anda Show TV devreye girdi. Dizinin gitmemesi için elinden geleni yaptı, Savcı da yeni kanala geçmek yerine ‘taş yerinde ağırdır’ diyerek Show TV’yi tercih etti. TVEN’in transfer atağı devam edecek ama...
? Milliyet ve Vatan’ın yeni patronları Demirören ve Karacan ortaklığı kısa sürdü. İki taraf da yollarını ayırmaya karar verdi. Bir gazeteyi Demirören, diğerini Karacan’ın alması gündemde. Ancak bu nasıl formüle edilecek, henüz belli değil. Kavgasız, dövüşsüz ayrılmak için taraflar masaya oturacak. Sorunun, yönetim şeklinde anlaşamamak yüzünden çıktığı konuşuluyor kulislerde.
? En son TRT’ye program hazırlayan Jülide Ateş, CNN Türk’le anlaştı. Deneyimli haber spikeri, eylül-ekim gibi CNN Türk ekranlarında olacak. Ancak haber bülteni sunmayacak, farklı bir sohbet-haber progra-mıyla ekrana gelecek. Tecrübeli bir ismin bu kadar ekrandan uzak kalması anlamsızdı zaten.

Karşı görüş

Türkçe popta bütün şarkıların birbirine benzediğini, bunun nedeninin üç-beş aranjörden kaynaklandığını yazınca itiraz eden mail’leri aldım. Yiğit G’nin yolladığı mail’i ‘karşı görüş’ olarak yayınlıyorum.

Herkesin sıkılınca Türkçe popa vurmasından da ben çok sıkıldım. Ben 80’lerin arabeske teslim olmuş umutsuz yıllarını teenage çağımda geçirdim ve dinleyecek Sezen, Ajda ve MFÖ dışında yeni şarkı olmamasının ne olduğunu iyi biliyorum.
Şu anda müziğe inanılmaz yetenekli aranjörler ve besteciler kuşağı hakim oldu ve bu insanlar bence harikalar yaratıyor.
Bugünkü aranjörlerin kendilerine özgü birer sound’u ve tarzı var, siz farkında olmasanız da.
O yüzden ortaya çıkan eserler birbirinin aynı değil.
Ben şu an haftada bir gece Ankara’nın tek gay barı Sixties’te 2000’ler pop gecesi yapıyorum.
2000’ler Avrupa dans hitlerini de çalıyorum ama ağırlık Türkçe popta ve 2000’lerden bugünlere o kadar muhteşem dans parçaları yapılmış ve yapılmaya devam ediyor ki çalmakla bitmiyor.
Ve hiçbirinin eskimediğinden emin olabilirsiniz. Sapasağlam duruyorlar ve en iyi şekilde eğlendirmeye, mutlu etmeye devam ediyorlar.
Türkçe dans parçaları bence tarz çeşitliliğinde değilse bile kalitede Avrupa’daki muadilleriyle yarışır. Ben ve çevremdeki Türkçe pop seven herkes bu müzikler yapılıp bizimle paylaşıldığı için çok mutluyuz.
Lütfen keyfimizi bozmayın.