Her yerde arya var

İKİNCİ İstanbul Uluslararası Opera Festivali 1 Temmuz 2011’de başlıyor, 21 Temmuz 2011’de de bitiyor.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Başrejisörü Yekta Kara, aynı zamanda festivalin de sanat yönetmeni.
Geçen yıl da başarılı bir festival yapmıştı Kara.
Festivalin başlaması nedeniyle pazartesi akşamı festivalin tanıtım programı yapıldı.
Gecede ilk konuşmayı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen yaptı.
Gökmen, operanın çağdaş dünyadaki önemini, yerini anlattı ve Türkiye’deki gelişiminden, yükselişinden söz etti.
Bizim opera festivalinin yurtdışındaki yansımalarına da değindi.
Festivalin sponsoru Denizbank’ın genel müdürü Hakan Ateş de, kurumların sanatı desteklemeleri gerektiğini, bunları yaparken yalnız destekledikleri topluluktan değil, halktan da destek aldıklarını örneklerle anlattı.
İstanbul gibi bir kültür başkentine opera festivalinin yakıştığını, böyle bir festivalin gerektiğini söylemek bilineni yinelemekten ibarettir.
Denizbank’a, opera festivalini desteklediği için teşekkür ederim.
Bir sanat eseri, bir festival, uluslararası normlara dikkat ediyorsa, onları titizlikle uyguluyorsa, kaliteliyse, iyi sunuluyorsa onun dinleyicisi, seyircisi her zaman ve her koşulda bulunur.
* * *
BU yılki festivalde 8 farklı opera prodüksiyonu ve bir gala konseri izleyeceğiz.
Toplam 19 gösteri.
Eserlerin sergileneceği yerler; Yıldız Sarayı, Topkapı Sarayı, Rumeli Hisarı, Aya İrini gibi tarihi mekânlardan oluşuyor.
Neden İstanbul’da bir opera festivali gerekli?
Bu sorunun yanıtını Devlet Opera ve Balesi’nin dergisinde bulabilirsiniz:
“Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, dünya metropolü İstanbul şehrine armağan ettiği ‘İstanbul Uluslararası Opera Festivali’nin gördüğü büyük ilginin gururunu yaşamaktadır.
15 milyonluk nüfusuyla birçok Avrupa ülkesinin iki katı büyüklükteki bir dünya metropolü olan ve 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilen tarihi kent İstanbul’un bir Opera Festivali’ne kavuşması kültürel gelişimin boyutunu göstermek bakımından ciddi bir adımdır.”
Festivalde temsil edilecek operaların adlarını yazacağım.
Seyirciler bu listeye bakarak seçimlerini yapabilirler.
Fatih Sultan Mehmet, C. Rossini, Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, İstanbul Devlet Opera ve Balesi.
IV. Murat, Okan Demiriş, Topkapı Sarayı, Mersin Devlet Opera ve Balesi.
Tosca, G. Puccini, Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, Ankara Devlet Opera ve Balesi.
Mahagonny Kentinin Yükselişi ve Düşüşü, Kurt Weill, Rumeli Hisarı, Gärtnerplatz Devlet Tiyatrosu - Münih.
Saraydan Kız Kaçırma, W.A. Mozart, Yıldız Sarayı, Samsun Devlet Opera ve Balesi.
Aşk-ı Memnu, Selman Ada, Yıldız Sarayı, İzmir Devlet Opera ve Balesi.
Zaide, W.A. Mozart, Topkapı Sarayı, Antalya Devlet Opera ve Balesi.
Cezayir’de Bir İtalyan Kızı, C. Rossini, Sütlüce Kongre Merkezi, Badisches Devlet Tiyatrosu - Karlsruhe.
Festivalde ayrıca ünlü mezzosoprano Elina Garanca, şef Karel Marc Chichon yönetiminde İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü Orkestrası eşliğinde Aya İrini’de bir gala konseri verecek.
* * *
GELEN konuklara tenor Ömer Yılmaz’ın söylediği aryalar ve türkülerden oluşan CD’ler armağan edildi.
Hem aryalar hem türküler bir Türk tenorun Batı ile Doğu arasındaki kültürel bağlantıyı ortaya koyması açısından ilgi çekici.
Ömer Yılmaz, 1953 yılında Trabzon’da doğdu, müzik kariyerine 1974’te Ankara Devlet Operası’nda başladı. Rengim Gökmen yönetiminde Bilkent Senfoni Orkestrası’nın doldurduğu Ahmet Adnan Saygun’un Yunus Emre Oratoryosu’nun tenor partisini o okudu. Aspendos’ta çeşitli operalarda başrollerde oynadı. Sanatçı son konserini, 31 Ekim 2005 tarihinde doğduğu kent Trabzon’da verdi, 07 Nisan 2006 tarihinde aramızdan ayrıldı.
* * *
FESTİVAL, opera tutkunlarını mutlu edecek, operayla ilgilenenleri de opera tutkunu haline getirecek.
Yazarın Tüm Yazıları