Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Garibana yardımda hortum mu var?

TÜRKİYE'nin bir numaralı sorunu yoksulluk.

Böyle bir ortamda herkesin yoksullara yardım elini uzatması bir zorunluluk haline geliyor.

Ancak, garibana yapılan bu yardımların doğru adrese ulaşması da şart. Konuya Ankara örneği ile yaklaşalım.

DİE'ye göre, Büyükşehir sınırları içerisinde yaklaşık 600 bin aile var.

Kurumlardan alınan rakamlar ise Ankara'da yaklaşık 500 bin aileye, yani her 6 aileden 5'ine gıda yardımı yapıldığını gösteriyor.

Bunun 240 bini Büyükşehir Belediyesi, 70 bini Ankara Ticaret Odası, yaklaşık 100 bini ilçe belediyeleri, 100 bini de Sosyal Yardım Dayanışma Fonu veya diğer kurumlarca karşılanıyor.

Bu rakamlar doğruysa ortada bir çarpıklık söz konusu.

SİYASİ REKLAM ARACI GİBİ

Yardımda büyük pay Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin.

Belediye, önceki yıllarda 60-90 bin olan yardım paketi sayısını, yerel seçim öncesi olan bu yıl 240 bine yükseltmiş durumda.

Bu yıla kadar, kamu kaynaklarından karşılanan bu yardım paketlerinin üzerinde ‘Melih Gökçek’ adı öne çıkarılıyordu.

Ancak, yardımın siyasi reklam aracı yapıldığını belgeleyen bu ibareye bu yılki paketlerde rastlanmıyor.

Belediye yardımları, muhtarlar aracılığıyla tespit edilen isimlere adresinde teslim edilirken, ATO işlemi kaymakamlıklar üzerinden yapıyor.

ATO'nun aksine belediye, yardımın kime ulaştığını da biliyor.

Belediye, paketleri 4 kişilik bir ailenin yıllık asgari ihtiyacını göz önüne alarak hazırlıyor.

Paketlerde, 10 kilo makarna; 6 kilo toz şekeri; 5'er kilo pirinç ve un; 3'er kilo mercimek ve bulgur; 2'şer kilo kuru fasulye, şehriye, zeytin, peynir, salça, çay ve tuz; 1'er kilo kahvaltılık yağ ile tahin helvası; 5 litre sıvı yağ; 100 gram da Türk kahvesi bulunuyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesi bu paketlerin dışında 3'er bin ton patates ve soğan, 500 ton hamsi yardımı da yapıyor.

ÜRÜNLERDE KALİTE SORUNU

Tüm ürünlerde TSE ve Tarım Bakanlığı izin belgesi şartı aranıyor.

Ama bu noktada, Başkan Melih Gökçek'in, bir araştırma yaptırıp çay, şeker, makarna, sıvı yağ, kuru fasulye, şehriye dışındaki ürünlerin belge durumlarını görmesinde yarar var.

Çünkü, bir kalite ve standart sorunu söz konusu gibi.

Araştırma, önceki yıllarda da böyle sorunlar yaşandığı için son ihalede firma sahiplerine, ‘‘Geçen senelerde yapılanlar bu kez da yapılırsa sizi yakarım. Denetimi bizzat yapacağım. Bu fakir fukaraya gidiyor; hile yapan günaha girer’’ diyen Gökçek'e sözünü yerine getirme fırsatı da verebilir.

Bu ürünlerin piyasada satıldığı iddiası da var ki, bu da çok vahim ve bizim yaptığımız küçük bir araştırma bu yöndeki kuşkuları haklı kılar gibi.

Yani, Gökçek, ‘‘Birileri garibanın sırtından haksız kazanç mı elde ediyor?’’ sorusunu gündemine almalı.

Bu arada; yüz binlerce yoksula yapılan bu yardımların maliyetinin 40-50 trilyon olduğunu belirtelim ki, üç beş ailenin bankalarda hortumladığı 40 katrilyonun ne anlama geldiği bir de bu yanıyla görülsün.
Yazarın Tüm Yazıları