Aspendos’ta görkemli bir gece

ASPENDOS’ta ünlü bir orkestrayı ve onun eşlik ettiği filozof bir orkestra şefi / solisti dinledim. Tek kelimeyle görkemli bir geceydi.

Dünyaca ünlü Viyana Filarmoni Orkestrası’nı Zubin Mehta yönetti.
Solist ise Daniel Barenboim’di.
Igor Stravinsky’nin Symphony in Three Movements’ını seslendirdiler.
Piyanoda Rainer Keuschnig vardı.
Beethoven’ın 3 Numaralı Piyano Konçertosu’nu Daniel Barenboim çaldı.
Barenboim’in icrası sadece büyük bir virtüözün icrası değildi. Bir filozof müzikçinin insanı büyüleyen Beethoven değerlendirmesiydi.
Bis’te ise Richard Strauss’un Don Quixote adlı eserini çaldı.
Solo çelloda Franz Bartolemey, solo viyolada Heinrich Koll yer alıyordu.
Genel Müdür ve Genel Sanat Yönetmeni Rengim Gökmen, katalog girişinde, 2000 yıllık Aspendos Antik Tiyatrosu’nun olağanüstü akustiğine değindikten sonra “Birbirinden seçkin opera ve bale eserlerinin sahne alacağı festivalimizde, dünyaca ünlü bir marka haline gelmiş olan Viyana Filarmoni Orkestrası’nı konuk etmekten ötürü büyük bir gurur duyuyoruz” diyordu.
Geçtiğimiz sene 38’incisi düzenlenen İstanbul Uluslararası Müzik Festivali’nde de Ricardo Muti’nin şefliğinde Viyana Filarmoni Orkestrası’ndan Mozart, Schubert ve Çaykovski icralarını büyük bir hayranlıkla dinlemiştik.
Rengim Gökmen, “dünyaca ünlü bir marka haline gelmiş olan” demekte çok haklı.
Çünkü, ünlü müzik dergisi Gramophon’un Aralık 2008’de yayınlanan sayısında,  seçkin bir seçiciler kuruluyla beraber yaptığı “Dünyanın 20 En Büyük Orkestrası” listesinde 3’üncü sırada yer alıyordu Viyana Filarmoni Orkestrası.
* * *
BU gururu yalnız biz duymadık.
Rengim Gökmen, Zubin Mehta’yı uğurlarken onunla konuşmalarını telefonda bana iletti.
Zubin Mehta, “Böye görkemli bir tarihi yerin bu kadar sağlam olduğunu ve korunabildiğini görmek beni şaşırttı. Dinleyici de bilen ve anlayan bir kimlik taşıyor” demiş.
Daniel Barenboim, Aspendos’a hayran kaldığı gibi bir yandan da akustiğini övmüş. Onun da seyirci notu oldukça yüksek.
Barenboim, özel bir isteğini de Rengim Gökmen’e iletmiş.
“Böyle tarihi bir mekanda, böyle etkileyici bir atmosferde, böyle bir seyirci / dinleyici kitlesinin önünde Doğu-Batı Divanı Orkestrası’nı yönetmek isterdim.”
Benim kişisel kanım, bu orkestranın Türkiye’de çalmasının özel bir anlamı olacağı yönünde.
Çünkü o orkestra, Daniel Barenboim tarafından, dünyanın dört bir tarafından savaşan ülkelerin genç kuşak müzikçilerinden, sanatçılarından seçilerek oluşturuluyor.
Bu orkestranın barışa yönelik yarattığı kamuoyuna dair yazılar daha önce çıktı, ben de bir yazımda uzun uzun bundan söz etmiştim.
Gerçekleşmesi için çaba göstermeliyiz.
* * *
GERÇEKTEN tarihi mekânda böyle önemli bir orkestrayı dinlemek ayrı bir özellik ve önem taşıyor.
Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinden dinleyiciler buraya geliyor.
Bulunduğum yerden yukarıya doğru baktığımda, Aspendos çok daha hoş, heybetli ve etkileyici görünüyordu.
Yazarın Tüm Yazıları