Dicle krizi büyüyor

Toplantının ardından DTK tarafından yapılan açıklanan sonuç bildirgesinde sert ifadeler kullanıldı. Hatip Dicle'nin Diyarbakır'da en çok alan aday olduğunun vurgulandığı açıklamada kararın hukuki olmadığı savunuldu ve DTK'nın kararı tanımadığı ilan edildi.

Kararın sadece YSK tarafından değil, devlet ve hükümet tarafından verildiğinin iddia edildiği DTK bildirisinde, "AKP Hükümeti doğacak her türlü kaostan sorumludur" ifadesi kullanıldı.

Bildiride Kürt sorununa yönelik barışçı çabanın engellendiği savunuldu.

AKP Hükümeti ve ana muhalefeti kararın geri alınması için TBMM'yi duruma acilen el koymaya davet eden DTK yetkilileri, BDP'ye de meclis grubunu bir an önce toplayıp, Meclis'e gitmeyeceklerini tüm dünyaya açıkça deklare etmeye çağırdı.

İşte o açıklamadan satır başları...

Toplantımızın sonuç bildirgesini paylaşıyoruz. Sayın Hatip Dicle hakkında YSK’nın verdiği karar üzerine toplantımız tek gündemle sonuçlanmıştır. Sayın Dicle halkımızın meşru temsilcisidir. Buna göre daimi meclisimizin YSK tarafından verilen kararı tanımadığını belirtmek isterim.

AKP hükümeti doğacak her türlü kaostan sorumlu olacaktır. DTK bu kararları almıştır. Başta hükümet ve muhalefet olmak üzere TBMM duruma acil olarak el koymalıdır. Bu karar acilen geri alınmalıdır. Tüm halkımızı yurtsever seferberlik ruhuyla tepki göstermeye çağırıyoruz.

Demokratik özerkliği tüm kurumlarıyla sahiplenmeye çağırıyoruz. BDP’nin MYK’sını ve meclis grubunu toplayarak “Bir eksik bile olsa Meclis’e gidilmeyeceğini” ilan etmeyi tavsiye ediyoruz. Başta AB ve BM olmak üzere tüm örgütlerini Türkiye’yi kınamaya davet ediyoruz. 

YARIN KARAR TOPLANTISI YAPILACAK

Demokratik Toplum Kongresi, aralarında bağımsız milletvekillerinin Meclis’e gitmemelerinin de olduğu 7 maddelik tavsiye kararı alırken, milletvekilleri yarın saat 10.00’da Diyarbakır’da karar toplantısı yapacak.

Yüksek Seçim Kurulu’nun Hatip Dicle’nin milletvekilliğini düşürmesinin ardından bugün Diyarbakır’da toplanan Demokratik Toplum Kongresi, bağımsız milletvekillerine 7 maddelik tavsiye kararı aldı. BDP destekli Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, DTK’nın Parlamento grubuna sadece tavsiye kararında bulunduğunu, bu tavsiyelerin tartışılacağını ancak bağlayıcılığı olmadığını belirtti. Tan yarın saat 10.00’da milletvekilleri olarak Diyarbakır’da toplanacaklarını ve kararlarını netleştireceklerini bildirdi.

BDP'Lİ ELÇİ: DTK'NIN KARARI BİZİ BAĞLAMAZ

BDP destekli Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi, Demokratik Toplum Kongresi’nin bağımsız milletvekillerine yönelik aldığı "Meclis’e gitmemeleri" konusundaki tavsiye kararını “DTK’nın kararı bizi bağlamaz ama biz grup olarak karar alacağız, o karar esastır” şeklinde değerlendirdi.

Elçi, YSK’nın Hatip Dicle’nin milletvekilliğini düşürmesinin ardından bugün toplanan Demokratik Toplum Kongresi’nin bağımsız milletvekillerine yönelik tavsiye kararını ANKA’ya değerlendirdi. Kendisinin Ankara’da olduğunu ve henüz DTK’nın kararına ilişkin bilgi sahibi olmadığını belirten Elçi, “Ama DTK’nın kararı bizi bağlamaz. Biz grup olarak bir karar alacağız, o karar esastır” dedi. Yarın Diyarbakır’da yapacakları toplantıyı hatırlatan Elçi “Kararımız o toplantıdaki görüşmeler sonucunda çıkacak. Olayları geniş boyutuyla değerlendireceğiz, yapılması gereken neyse yapacağız” dedi. Elçi, ihtimallerin arasında "ara seçimlerin gündeme gelmesi için toplu istifanın olup olmadığı" yönündeki soruya ise, “Bu da, bütün ihtimaller de konuşulur, değerlendirilir. O toplantıda bütün ihtimalleri masaya yatırırız yapılması gereken neyse de o konuda karar veririz” karşılığını verdi.

AVUKATI KARAR DÜZELTME TALEBİNDE BULUNDU

DİYARBAKIR'DAN YSK'YA TEPKİ

AHMET TÜRK: HALKIMIZ ELİ KOLU BAĞLI KALMAYACAK

BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLLERİNDEN AÇIKLAMA

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Diyarbakır' da basın toplantısı düzenledi. Ahmet Türk açıklamalarda bulundu. İşte Türk'ün açıklamalarından satır başları:

"Türkiye’yi kaosa sürüklemeye dönük bir karardır. Son dönemde demokratik siyasetin önünü açmak için yoğun bir çaba ve büyük fedakarlıklar gösterildi. Bu karar gerçekten devletin Kürt sorununa yaklaşımını ve çözüm anlayışına yaklaşımının ne olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Tabi ki demokratik zeminin kaydırılması, kaybettirilmesi durumunda, birileri de şunu görmesi gerekiyor. �

Biz uzun süreden beri demokratik bir anayasa, demokratik ulus, demokratik cumhuriyet ve demokratik özerklik projelerinin yaşama geçirilmesi konusunda çok önemli çabalar sarf ettik. Ancak bu çabaları ortadan kaldıran bu anlayış, halka da halkın iradesine de hesap verecektir. Halkımız bu hukuksuz kararı elbette demokratik tepkisini gösterecek. Halkımız böyle kararlar karşısında da eli kolu bağlı kalmayacaktır.    �

'KARARLILIĞIMIZI GÖSTERECEĞİZ'

Tabiî ki bu hukuksuzluğa karşı, Türkiye’yi çatışmalı bir sürece götüren bu anlayışa karşı, Türkiye demokrasisi güçleri, aydınları da suskun kalmayacaktır, kalmamalıdır. Çünkü bu proje ve uygulamalar, Türkiye’yi kaosa sürükleyen bir uygulamadır. Bu kaos ortamından hepimiz büyük acıları yaşayabiliriz. Bu nedenle basından, demokratik kamuoyundan, demokratik güçlerden bu karara karşı, demokrasi için halkların kardeşliği için ortak bir tepkinin geliştirilmesini istiyoruz, bekliyoruz.

Grubumuzla tüm konuları tartışacağız. Söylediklerimizin arkasında duracağız. Tartışacağız ve sonuç olarak daha önce söylediklerimizin arkasında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Sorunların çözümünü sağlamaya yönelik, demokratik zemininin önünü açmaya yönelik bir çalışma alanı olarak gördük. Diyalog ve müzakerelerin başlaması için parlamentoda bulunmayı esas aldık. Diyalog ve müzakere anlayışını ortadan kaldıran bir yaklaşım olursa, biz geçmişte söylediğimiz kararlarımızı yürütme konusunda, kararlılığımızı birlikte göstereceğiz."