Favori Beşiktaş

Biz profesyonel gazeteciyiz. Mücadele son haftaya kadar devam etsin isteriz. Yani gönlümüzden Galatasaray'ın maçı alması geçer. Çünkü aksi olursa aradaki puan farkı 8 olur. Ama bu maçı bir aksilik olmazsa Beşiktaş kazanır.

FUTBOL görsel bir oyun... Seyredince keyif almak istersin. Veya keyif alacağın maça gidersin...

Kimse karşılaştırmaları sevmiyor. Ama bunlar gerçek.

Mircea Lucescu yabancı, Fatih Terim ise yerli. Ne dersek diyelim, insan, kendi vatandaşının başarılı olmasını ister ve göğsü kabarır. Destek verir, vermeye de mecburdur. Ama nereye kadar...

Lucescu ile Terim'in göreve başlama tarihi aynı. Hatta Lucescu G.Saray'dan gönderilme tarihini bilmiyor. Fatih'in ona göre en az 4 aylık çalışma avantajı da var.

Aradan takriben 1.5 yıl geçti.

İşte karşılaştırma

Çok gezen bir adamım. Halkın içine fazlaca girmeyi de severim. Türkiye genelindeki kanaat şu; Lucescu işinde çok başarılı. Fatih Terim ise başarısız. Bu oranlama Terim'in ikinci defa G.Saray'a gelişiyle, Lucescu'nun Beşiktaş'a geçiş süreci için geçerli. G.Saraylılar bu süreyi daha fazla tutup, kendi takımlarını çalıştırdığı dönemde de Lucescu'yu başarılı buluyor.

Ben bir sporsever olarak, Beşiktaş takımını seyretmekten bir yıldır keyif alıyorum. Galatasaray'ın maçları ise sıkıntı ıstırap veriyor. Toplumdaki genel kanı da bu yönde. Düşünün Galatasaray, Atatürk Stadı'nda Olympiakos, A.Sebat ve Samsunspor ile oynuyor. 3 maçı da önde götüren Galatasaray, 70. dakikadan sonra, ‘‘Maç bir an evvel bitsin’’ diye vakit geçiriyor. Futbolcular topu taca ve kornere atıyorlar. Mondragon neredeyse topu eve götürecek.

Dönün bakın Beşiktaş'ın maçlarına. Yenildiği Prag maçından sonra bile bütün Türkiye üzüldü. Neden, çünkü mağlubiyeti haketmedi.

Hangi teknik adam, kulübüne daha fazla para harcattı: Fatih Terim...

Hangi teknik adam daha fazla futbolcu alıp gönderdi... Yine Fatih Terim...

Lucescu
'lu Beşiktaş geçen yıl şampiyon oldu. Lucescu'nun yarattığı Beşiktaş, bu sezon 10. haftada 28 gol atmış, 6 gol yemiş. Bir tek beraberliği var. Yani Lucescu futbolun genel prensipleriyle hareket etmiş ve başarılı olmuş.

Evet... Bütün görünenler bunlar... Hepsi de gerçek. Bu hafta da Beşiktaş- Galatasaray derbisi var...

Topun köşelisi...

Öncelikle iki takım boy ölçüşecek, haliyle teknik direktörler de karşılaştırılacak. Hatta daha ileri gidilecek ve Mondragon ile Cordoba kıyaslanacak. Futbol bu, G.Saray da yener, Beşiktaş da... Hani yuvarlak yuvarlak, top yuvarlaktır derler ya... Bu bizim Türkiye için biraz fazla gerçek. Ama sen gereğini yaparsan, kaybetmen için topun köşeli olması gerekir.

Biz profesyonel gazeteci ve televizyoncuyuz. Yani paramızı buradan kazanıyoruz. Mücadele son haftaya kadar devam etsin, şampiyonluk finalde belli olsun isteriz. Yani gönlümüz, maçı G.Saray alsın ister. Çünkü aksi olursa aradaki puan farkı 8 olacak. Ama hakem faktörü maça tesir etmez, 1.5 yıldır verilen emekler ve yapılan doğru işler boşa gitmez, yani mantık öne çıkarsa maçın favorisi kesin olarak Beşiktaş'tır.

Tabii o yuvarlak olmasa!...

Ramazan'da diş fırçalanır

DİN
tartışılıyor... Her kafadan bir ses çıkıyor. Din mantık demek, bir yerde de yorum demek. Yani imamın biri bana diyecek ki, ‘‘Atakule'den kendini atarsan cennete gideceksin...’’ Ne kadar saçma geliyor değil mi?

Sevgili Yaşar Nuri Öztürk bir açıklama yapmış. ‘‘Ramazan'da dişlerinizi fırçalayabilirsiniz’’ demiş. Ben zaten fırçalıyordum. Yaşar Nuri hoca ramazanda dişlerinizi fırçalamayın, dese de yine fırçalayacaktım. Çünkü İslam dininin belki de bir numaralı prensibi temizliktir. Çünkü İslamiyet demek mantık demektir.

Trabzonlulara...

TRABZONLULAR diyorlar ki, ‘‘Biz neden büyük takım katagorisine alınmıyoruz. Neden hep 3 büyükler deniyor...’’

Ben de diyorum ki, böyle giderseniz, bir başkan bile seçemezseniz, birbirinizi yemeğe devam ederseniz, 2-3 yıl sonra küme düşmemeye oynarsınız...


Saran beni dinle

SEVGİLİ Sadettin Saran... Sen biraz Ankara'da, biraz da Amerika'da büyüdün. İstanbul'u fazla bilmezsin. Eli, ayağı, beyni düzgün bir adamsın. Ama dışarıdan gördüğüm kadarıyla, şu anda seni dolmuşa bindirip, havuza itiyorlar. Sakın bunlara alet olma ve kanma. Fazlaca da vitrinde gözükme. Ve sakın bu kongrede aday olma.

Acaba düşündün mü? O seni hararetle arkandan itenler neden kendileri aday olmuyorlar. Çünkü olurlarsa rezil olacaklar. Hem de karşılarında Aziz Yıldırım var. Yani sportif yönden başarılı olamayan, ama tesis olarak çok başarılı bir isim. Yani tek ayağı eksik bir başkan. Ama o itenler, itenler yok mu? Yıllarca, ‘‘Fenerbahçeliyiz’’ dediler, en büyük kötülüğü Fenerbahçe'ye onlar yaptılar. Hep ellerinde balta ile gezdiler, hiç yapıcı olmadılar.

Bunları niçin yazdığımı sorarsan, senin iyiliğin için. Ve tabii ileride Fenerbahçe başkanı olmak istiyorsan.

Çalışanı vururuz!..

FIKRA bu yana, her zaman olduğu gibi bir Fransız, bir Alman, bir Türk aynı odaya alınmışlar. Diğer odada gizli ve canlı bir bölümde 7 kişilik jüri var. İki odanın baktığı ortadaki salonda, güzel bir bayan, bir yatak, bir de ütü masasıyla gömlek duruyor.

Salona ilk Alman giriyor... Şöyle bir etrafı gözlüyor. Önce gömleği bir güzel ütülüyor, sonra hatunla beraber olup jürinin önüne geliyor, ‘‘Biz Almanlar için önce iş gelir’’ yorumunu yapıyor.

İkinci olarak Fransız odada. Önce hatunla halvet oluyor, sonra gömleği ütüleyip jüriye, ‘‘Biz Fransızlar için herşey sekstir’’ diyor. Derken jüri bir anda diğer odaya bakıyor ve şaşkına dönüyor.

Odadaki bayan ütü yapıyor, bizim baba Türk de aynı anda hatunla birlikte oluyor... İş bitiyor, jürinin önüne geliyor... ‘‘Biz Türkiye'de çalışanları hallederiz...’’ diyor

Bu fıkrayı duyduğumda aklıma Turgay Demirel geldi de ondan yazdım... Turgay kardeşim çalışmayacaktın... Yoksa bu duruma düşmezdin...

Seks otobüsü ve Amsterdam

İSTANBUL'da Maslak yolu, Tepebaşı, Merter, Sıraselviler'den, Cihangir'e inerken, İzmir'de Alsancak İkinci kordonda, Ankara'da Hoşdere, Ayrancı Lisesi çevresinde, akşamları travesti kaynıyor.

Bunlar bazen tecavüzkar... Taşlarla ve sopalarla insanlara ve arabalara bile saldırıyor. Polis de birşey yapamıyor. Bazı TV kanalları haber bulamadıklarında, bunların eline 3-5 kuruş verip harp sahneleri de çekebiliyor. Hollanda hükümeti yıllarca bu filmi görmüş, sonunda karşılıklı oturup anlaşmışlar. Amsterdam'ın 5 kilometre dışında arabayla ulaştığınız bir yer var.

Oraya giderken, girişte ve çıkışta ve park alanında erkekli bayanlı, 4 polis ekibi nöbet tutuyor. Meraklılar arabayla tek şerit halinde dikdörtgen şeklinde bir araziye giriyor. Tek yönlü bir yol var. Yolun bir bölümde hayat kadınları, bir bölümde travestiler duruyor. Gelen arabalar buradan beğendiklerini pazarlık yapıp alıp kendi mekanlarına götürüyorlar.

Mekanı olmayanlara da çare bulunmuş. Yolun sonundaki park alanına giriyorlar. İş bittikten, ihtiyaç giderildikten sonra hayat kadınları ve travestiler yollarına devam ediyor.

Bakınız. Belli şeyleri yasaklayıp yokuşa sürerseniz, olayları yeraltına sokarsınız. Hakimiyeti elden kaçırırsınız. İşte size en son örnek, en son yakalanan mobil seks otobüsü. Başka bir örnek ise Amsterdam.

Ne dersiniz? Bazı şeyleri kabul edeceğiz, bunların önlemini çok mantıklı alacağız, hem de hiçbir taraf zarar görmeden.
Yazarın Tüm Yazıları