POPSAV’dan iyi haber

Metin Özülkü aradı, “POPSAV üzerine yazdıkların doğru” dedi...

Haberin Devamı

“Nasıl yani” dedim...
Metin, POPSAV’ın ikinci başkanı.
Yardıma muhtaç sanatçılar için kurdukları yaşam evi projesiyle ilgili POPSAV bir konser düzenliyor.
Konsere katılmayacak sanatçıların ismini deşifre ettiler, hatta POPSAV Başkanı Hakan Peker, Ajda Pekkan’a “yaşlı” falan dedi.
Ben de bunu eleştirmiştim, “Yardım konserine katılmayacak sanatçıları karalamaya hakkınız yok” diyerek.
Metin Özülkü;
“Hakan Peker’inki agresif bir çıkış oldu. Tasvip etmiyorum söylediklerini. Konserimize katılmayan sanatçıları karalamak gibi bir amacımız yoktu. Yanlış anlaşıldık.
Bu sene gelemeyen sanatçıların çoğu daha önce defalarca POPSAV konserlerine çıktılar. Kimseyi konserlere zorla çıkmaya zorlayamayız” dedi.
POPSAV’dan aklıselim bir ses yükselmesine sevindim.

Beyhan Hanım, bu da mı kahramanlık?

Haberin Devamı

Erdoğan kabinesinin kadınlara karşı bir üslup problemi olduğu aşikar...
Önce Bülent Arınç, internet yasaklarını eleştiren TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’e ‘pornocu’ demeye getirdi...
Sonra Egemen Bağış, Müjde Ar için “Gençlerimizin rüyalarında hep olmuştur” sözünü söyledi.
Egemen Bağış her sanatçının kendisi için canını vermeye hazır olduğunu düşünüyor galiba...
Ajda Pekkan gibi canını verirse ne âlâ...
Müjde Ar gibi “Cennette politikacı yokmuş” derse yandı...
Ne demek, “Müjde Ar gençlerimizin rüyalarında hep olmuştur”?
Merak ediyorum, İzzet Çapa’ya “Egemen benim kahramanım” diye röportaj veren Beyhan Bağış, bir kadın sanatçıya yapılmış bu bel altı vuruşu ne kadar kahramanlık olarak görüyor?

İki yanıt

Hıncal Uluç’a...
Fenerbahçe’nin şampiyonluğu son dakikada Bursa’ya kaybetmesi elbette gazete satışlarını etkiledi. Peki diğer seneler? Üç büyükler arasında belli bir fark yok. Hepsinin şampiyonluğu gazetelere en fazla 10-15 bin tiraj getiriyor. “Fener’in şampiyonluğu gazete sattırır” efsanesine itiraz ediyorum ben. Ozan Güven konusunda ise aynı fikirdeyiz.
Ahmet Hakan’a...
Ömür’ün albüm çıkarması da, Ayşe’nin şarkı söylemesi de, Onur’un söz, Ece’nin kitap yazması da eleştirilir. Ancak eleştiri başka, küçük görme, aşağılama, hafife alma çabası başka... Çok iyi biliyorsun ki, medyada bu arkadaşlara yapılmaya çalışılan da ikincisidir. Ayrıca çok merak ediyorum; Ekrem Dumanlı’nın yazdığı tiyatro oyunu, Mustafa Karaalioğlu’nun seslendirdiği sanat müziği, Abdurrahman Dilipak’ın soyut resim merakı, Ertuğrul Özkök’ün yazdığı kitapla kafa bulunmuyor da neden hep bizim ‘magazin yazarları’nın işleri ti’ye alınıyor? Daha kolay hedef oldukları için mi? Yaptıkları işler daha çok konuşulduğu için mi?

Yazarın Tüm Yazıları