Bir kenti ve insanını yakından tanımak

Hürriyet Hakkımızdır tren ekibinden Gila Benmayor, Emel Armutçu, Yalçın Bayer de var masada.
Tren konuşmalarından sonra, akşam yemeği için kapıdan çıkarken, bizleri tanıyanlarla karşılaştık.
Treni de biliyorlar, benim Diyarbakır Kitap Fuarı’na gelişimi de.
Birçok kimse İstanbul’dan ve Ankara’dan 19 Mayıs tatilinden yararlanarak, Güneydoğu Anadolu’yu gezmişler.
GAP Gezisi genel başlığı altında, buralara gelmişler.
Hepsinden aynı cümleyi duydum:
“Buraları gezmeden, görmeden, bu kentler ve insanları hakkında konuşmamalı. Çünkü tam tersi bir önyargı yaratıyor, bizim seyrettiklerimiz, okuduklarımız ile gördüklerimiz birbirinin tam tersi.”
İçlerinden biri Süleyman Demirel’in sözünü anımsatıyor:
“GAP’ı kimseye gaptırmam.”
Mardin’in tarihine, insanına hayranlıklarını anlatıyorlar.
Çok sevindirici bilgiler, görüşler, izlenimler bunlar.
Ülkeyi tanıma tutkusunun eyleme dönüşmesi.
Mardin’e bu yıl bir buçuk milyon turist geleceği tahmin ediliyormuş.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da, 26 Mayıs’ta Zeugma Müzesi’ni açacakmış.
* * *
GAP gezisini Diyarbakır’da noktalayanların Diyarbakır’ı ve Diyarbakırlıları anlatırken yaptıkları övgüleri dinledikçe içim açılıyor.
Çoğu ziyaretçinin söylediği şu:
“Diyarbakır’ı gördük, insanını tanıdık, bundan sonra Diyarbakır hakkındaki haberleri bu kişisel görüşümüz açısından bakarak değerlendireceğiz.”
Birçok kişiyle konuştum, özellikle taksi şoförleriyle... Ne söylerseniz sevgiyle, kendi aksanlarıyla, başım üstüne, karşılığını veriyorlar.
Herkesin ortak görüşü, ekonomi düzeldikçe her şey düzelir.
Maddiyat diyorlar gayet haklı olarak.
Bir ortak yakınma daha.
“Bizi hep olayların insanı, şehri diye tanıyorsanız, yakından görünce böyle olmadığımızı anlarsınız.”
GAP gezisinden dönenleri, birçok aile yemeğe davet etmiş, eşsiz bir konukseverlikle karşılamışlar.
Genç işsiz nüfus da en başta gelen dertleri.
Bir kenti, insanını yakından görmeden onlar hakkında konuşmaktan vazgeçin.
* * *
TÜYAP’ın Diyarbakır Kitap Fuarı, bu yıl ziyaretçi açısından geçen yılı epey aştı.
Geçen yıl seksen binle kapılarını kapatmıştı, bu yıl yüz bini geçmiş.
Cumartesi akşamı yazarlara, yayıncılara, fuara katılanlara Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Erdebil Köşkü’nde bir yemek verdi.
Bu fuarın gerçekleşmesi için ne kadar emek verdiğini, çaba gösterdiğini yakından bilenlerdenim. Belediyelerin kültüre yatırım yapmalarını yazdığım için bu çalışmaları çok destekliyorum.
* * *
FUARLARIN “imza yorgunu” yazarları vardır. Bu seneki Diyarbakır Kitap Fuarı’nda bu isimlerin başında Murathan Mungan, Mıgırdiç Margosyan, Şeyhmus Diken, Ayşe Kulin, Can Dündar, Ece Temelkuran, Canan Tan’ın geldiğini söylediler.
Hiç kuşkusuz çok sayıda kitap imzalayanlara, Kürt yazarlarını, Kürtçe yazanları da eklemek gerekiyor.
Diyarbakır’dan sevgiyle, özlemle ayrıldım.�