Anayasa için Erdoğan’dan uzlaşı taahhüdü

ADALET ve Kalkınma Partisi’nin seçim beyannamesinin “yeni anayasa” bölümünü okursanız, -bir an için- geçen sonbaharda Anayasa değişikliğini tek başına hazırlayıp referanduma götüren partinin bir başka parti olduğu zannına kapılabilirsiniz.

İktidar partisi, artık tek taraflı başvurulan referandum yöntemlerinden değil, büyük mutabakat ihtiyacından söz ediyor. Çoğunluk vurguları, yerini çoğulculuğun erdemlerine bırakıyor.
MUHAKKAK MUTABAKAT ARAYACAĞIZ
Seçim beyannamesindeki en önemli taahhütlerden biri, “Türkiye’nin istikbal davası” olarak tanımlanan “yeni, sivil ve demokratik bir anayasa” hazırlanmasıdır.
Oldukça kuvvetli ifadelerle “mümkün olan en geniş mutabakatla ve demokratik bir yöntemle hazırlanan, toplumların bütün kesimlerinin sahipleneceği bir anayasa” hedefleniyor.
“Anayasanın inşa sürecine çoksesliliğin ve çoğulculuğun sağlanması ve korunmasının esas olacağı” belirtiliyor, “Anayasalar toplum sözleşmesi olduğu için toplumun tüm kesimlerinin bu temel belgenin hazırlanmasına katkı vermesi gerekir” ifadesine yer veriliyor.
Beyannamede bu noktada parlamento dışındaki partilere de çiçek atılıyor: “Anayasa yapımı kanun yapımından farklı olarak parlamento içinde ve dışında faaliyet gösteren siyasi partilerin ve tüm toplumsal kesimlerin belli ölçülerde uzlaşmasını gerektirmektedir.”
Büyük uzlaşı olmazsa ne olur? Bu durumda ikinci stratejiye geçiliyor: “Anayasa reformu için geniş ve kapsamlı bir uzlaşma mümkün olmadığı takdirde yeterli sayılabilecek bir mutabakatla anayasa değişikliği gerçekleştirilmelidir.”
Bu ifade, iktidar partisinin anayasayı tek başına yapmayacağı, sınırlı da olsa muhakkak bir mutabakat arayacağı, her halükârda bir paydaşla birlikte hareket edeceği taahhüdünü içeriyor.
UZLAŞI OLSA BİLE HALKOYLAMASI
Sonuçta, iktidar partisi, geçen eylül ayında Anayasa değişikliğini kendi başına hazırlayıp referanduma götürme yöntemini bu kez tekrarlamayacağını vaat ediyor. Hükümet, bu yönteme giderken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün değişikliğin paket bölünerek uzlaşı içinde yapılabileceği yolundaki önerilerini de karşılıksız bırakmıştı.
Yönteme ilişkin bir başka önemli ayrıntı, yeni anayasa parlamentoda geniş bir mutabakatla kabul edilse bile her halükârda halkoylamasına götürüleceğinin belirtilmesidir.
Yeni anayasanın içeriğine gelindiğinde, aslında herkesin altına imza atacağı genel ifadelere yer verilmiş. Buna göre “dışlayıcı değil kapsayıcı, ötekileştirici değil kucaklayıcı, ayrıştırıcı değil bütünleştirici, aynılaştıran değil çeşitlilikte biriliği savunan, çoğulcu ve özgürlükçü bir anayasa olacaktır.”
Burada altını çizmemiz gereken önemli bir siyasi hedef, “siyasi sistemin işleyişindeki belirsizliklerin ortadan kaldırılacağının” vurgulanmasıdır.
SİYASİ SİSTEMDEN SÖZ EDİLMİYOR
Beyannamenin bir başka dikkat çekici yönü, yeni anayasada nasıl bir sistem öngörüldüğü konusunda hiçbir açıklık bulunmayışıdır. İktidar partisinin 2007 beyannamesinde “Yeni anayasa da yasama, yürütme ve yargı erkleri arasındaki ilişkiler parlamenter sistem esas alınarak açık, net ve anlaşılabilir bir şekilde belirlenmeli; bu çerçevede Cumhurbaşkanı’nın konumu ve yetkileri yeniden tanımlanmalıdır” hedefi konulmuştu.
2011 beyannamesinde ise “parlamenter sistem”e hiçbir atıf yapılmıyor, benzer şekilde Cumhurbaşkanı’nın yetkilerine de değinilmiyor.
Belli ki, Başbakan Erdoğan, siyasi sistem konusunda kendisini hiçbir şekilde bağlamak istememiş bu metin kaleme alınırken.
Erdoğan, muhtemelen nasıl bir hareket tarzına yöneleceği konusunda karar vermeden önce 12 Haziran’da sandıktan çıkacak sonucu bekleyecektir. Partisinin TBMM’deki milletvekili sayısının referanduma gitme imkânı veren 330-367 aralığında kalması halinde, başkanlık sistemini referandum yoluyla deneyebileceği bir güç marjına gelmiş olacaktır. Ancak bu yola giderse, Başbakan seçim beyannamesinde topluma yaptığı “geniş uzlaşı” vaadini çiğnemiş olur.
Milletvekili sayısı 330’un altında kalırsa, Erdoğan zaten referanduma gitme imkânını kaybedeceği için, o zaman parlamenter sistem içinde partisinin seçim beyannamesinin ruhuna uygun uzlaşı arayışları hemen başlayabilir.
Yazarın Tüm Yazıları