‘Proje devrimcisi’

KEMAL Kurdaş’ı (91) anlatmak için ‘Önce Mülkiye, sonra Türkiye’ sözü ile tanımlamak ne kadar doğrudur? Ama SBF’yi bitirmesine rağmen asıl ODTÜ’ye vücut veren adam olarak bilinir. ODTÜ sevdalısı demek daha doğrudur. Önceki gün cenazesi İstanbul’dan kaldırıldı ve Kilyos’ta defnedildi. Hakkında daha çok yazı beklerken, iki yazarımız onu çok güzel anlattılar.

Haberin Devamı

Hıncal Uluç “Meclis arkasındaki barakalardan 5.5 milyon metrekare devasa kampus/kente uzanan sivil devrimi gerçekleştirmiş, fiziki planlamasından akademik çatkısına kadar ‘Yüksek Öğrenim Efsanesi’ni yaratmıştır” diyor.
Ege Cansen de “Kemal Kurdaş 2001’de Kemal Derviş ne ise 1961’de odur” diyor, 1980’de özel sektörün önde gelen kuruluşlarına akıl hocalığı yaptığını, tam bir çevreci olduğunu ve antik eserlerin ortaya çıkarılmasında büyük çabaları gösterdiğini yazdı.
Babası Makedonya’dan Bergama’ya gelmiş. 1920 Bursa doğumlu Kurdaş...
Mülkiye’yi bitirdikten sonra ‘Türkiye’nin dünyaya örnek’ olacak şekilde kurulan Maliye Bakanlığı Teftiş Heyeti’ne girip 9 yıl çalışmış...
Gazeteci Şengün Kılıç Hristidis, 1.5 yıl önce ‘Hayatım Mücadeleyle Geçti’ başlıklı bir ‘Kemal Kurdaş Kitabı’ yaptı. İş Bankası Yayınları arasında çıkan bu söyleşiyi içeriği itibariyle beğendiğimizden birçok dostumuza armağan etmiştik. Sanırım 6-7 yıl önce Bodrum’da bir dost grubunda kendisini tanımıştık; ekonomi üzerinde sert eleştiriler yapmıştı. Nitekim kitapta da “Hepimiz Menderes ve DP’yi tenkit ediyoruz. Bugün de aynı korku var. Bunlar yobaza taviz veriyorlar vs.” diyor ve DP’nin iktidarı döneminde Hazine’yi boşalttığını savunuyordu.
Kitapta, Kurdaş’ın 27 Mayıs’tan sonra kendisine başbakanlık önerilmesi, ancak Maliye Bakanlığı’nı kabul etmesi, ODTÜ Rektörlüğü sırasında ABD Büyükelçisi Robert Komer’in arabasının yakılması, İçişleri Bakanı ile sert tartışmaları, daha sonra yerine Erdal İnönü’nün atanması, Demirel’le yakın dostlukları, Keban’ın yapılışı, Alman Prof. Fritz Neumark’la vergi reformu çalışmaları, ‘Devrim’ otomobilinin öyküsü, özel sektördeki çalışmaları ayrıntılı şekilde anlatılıyor.

Haberin Devamı

Antalya ve Demirel

KURDAŞ anlatıyor. Antalya’ya 1947’de teftişe gittim, terk edilmiş bir şehirdir denirdi. Ama gidince sanki bir cennetti. Antalya’dan Alanya’ya iki günde gittik. 2500 nüfuslu bir kasabacıktı. Ay sonunda gelen Denizcilik Bankası’nın vapuru ile Fethiye’ye geçtim. Fethiye cennet. Sahildeki Rum şehri henüz yıkılmamıştı, 1956’daki deprem yerle bir etmiş sonra orayı. Aylık 5 liraya bir kayık tuttum. Fethiye’den karadan yol olmadığından bir ay
vapurun gelmesini bekledik, Marmaris’e gittik.
- (Süleyman Demirel) Biz Türkiye’nin su problemini ciddi manada ilk ondan duyduk. Ben onu cumhurbaşkanı, başbakan olarak düşünmem, Süleyman olarak düşünürüm, arkadaşım, sevdiğim insan. Çok büyük işler yaptığımı görmüşümdür. Süleyman Bey’in... Onun için ben öyle sokak politikacılarının Süleyman Bey’e yaptıkları tenkitleri dinlemem bile... O Elektrik Etüt İdaresi’nde, ben de Hazine’de umum müdür yardımcısı olmuştuk. Tabii orada hemen birbirimizle yakınlaştık. Süleyman Bey iyi niyetli vatanperverdir, pis hesabı yoktur.

Haberin Devamı

Muhsin Omurca İstanbul’daydı

YEDİ küresel kuruluşun CEO ve üst düzey yöneticilerinin katıldığı Galata’daki Wisteria’da Voltimum portalına start verdikleri gecede kabare ve karikatür sanatçısı Muhsin Omurca’yı Türkiye’deki dostları bir kez daha izleme keyfi yaşadı. 14 yaşında Bursa’dan ayrılan Omurca 35 yılı aşkın süredir yurtdışında yaşıyor. Almanya’da ünlenen, Barcelona’da yaşayan ve yurtdışındaki gösterileriyle adını duyuran kabare ve karikatür sanatçısı Muhsin Omurca kendi çizdiği karikatürlerle Voltimum’a özel hazırladığı ‘Hüsnü’nün Elektrikli Hayatı’ isimli bir stand-up gösterisi sundu.
Omurca’nın, Adem ile Havva’nın yasağı delmesinden başlayarak ‘dünyanın Türk olduğunu’ anlatan şovu herkesi gülüp kırdı geçirdi.
Cem Yılmaz’ın, bu yetenekli sanatçı ile İstanbul’da bir programda bir araya gelmelerini kim sağlar acaba?

Haberin Devamı

Basına verilen haber yanlıştır

‘KARABÜK Yenice yolu 4 metre çöktü’ başlıklı bir haber vardı; çökmenin heyelan nedeni ile olduğu yazılıyordu. Asıl gerçek ise çökme olan kısmın hemen altında HES (hidroelektrik santral) yapımı mevcuttu ve bu yapımda çalışan işçilerin yolun altına doğru kazma işlemi yapması (ki plansız ve amiyane) sonucu çökme gerçekleşmiştir. Yani basına sunulan haber yanlıştır. Yolun önemi Yenice-Karabük arasındaki tek ulaşım yolu (tren yolu hariç) olup mesafe 30 dakikadır. Şu anda dağ yolundan ulaşım sağlanmakta, fakat mesafe 2.5 saate çıkmıştır. Sonuç olarak yolun onarımı esnasında ilçede ortaya çıkacak acil hasta nakli, HES yapımındaki dikkatsizlik nedeni ile kesintiye uğrayacak her zamanki gibi fatura çalışana ve vatandaşa çıkacaktır.
Cebrail AKYÜZ

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

- YURT Partisi’nin, ‘evrak eksikliği’ gerekçesiyle YSK tarafından seçimlere katılmama kararına tepki gösteren Genel Başkan Sadettin Tantan’ın, “BDP’nin bağımsız adayları nasıl bir karar sonucu seçime sokulduğunu gördük. Batıdan doğuya bağımsız bir Türk devletini savunan, her türlü kışkırtıcılığa ve ayrımcılığa karşı duran vatanseverlerin kurduğu YP’nin veto edilmesi de tamamen siyasi bir operasyondur” dediğini...
- 6 Mayıs 1972’de Ankara’da idam edilen THKO önderi Hüseyin İnan’ın vefat eden babası Hıdır İnan’ın cenazesinin Yenibosna’daki Cemevi’nden (Semah Nevruz Cemi) bugün 12.00’de kaldırılacağını...

Yazarın Tüm Yazıları