Kılıçdaroğlu’nun vaatleri ne kadar gerçekçi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün partisinin seçim bildirgesini açıklamak üzere düzenlenen toplantıda kamuoyuna bir dizi önemli taahhütte bulundu.

Bu taahhütler aslında 135 sayfa tutan seçim bildirgesinin genel bir özetiydi. Bu açıklamaları yer yer metne de göz atarak değerlendirdiğimizde en çarpıcı noktaları şöyle sıralayabiliriz:
LAİKLİĞİ TELAFFUZ ETMEDİ: Kılıçdaroğlu, bildirgede laiklik konusunda geniş bir bölüm bulunmasına karşılık, dün bir buçuk saate yaklaşan açıklamaları sırasında bu sözcüğü hiç telaffuz etmedi. Bu durumu, açıklamalarının sonunda “CHP’ye önyargılı olan kesimleri kazanmak, önyargıları kırmak gerektiği” yolundaki sözleriyle birlikte değerlendirmek gerekiyor. Kılıçdaroğlu’nun, listelere merkez sağ çizgiden bir dizi aday yerleştirmesi adımıyla da uyumlu bir şekilde, CHP’ye genelde mesafeli bakan mütedeyyin kesimlerle köprüleri inşa etme, böylelikle seçmen tabanını genişletme arayışı içinde olduğunu söyleyebiliriz.
KÜRT SORUNUNA VURGU KUVVETLİ DEĞİL: Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorununa ilişkin en önemli beyanı “Kürt yurttaşların kimlikleri üzerindeki engelleri kaldıracağız” sözleri oldu. CHP lideri ayrıca “faili meçhullerin aydınlatılacağı ve hesap sorulacağı” vaadinde de bulundu. Bildirgede, “talep eden vatandaşlara anadilde eğitim” gibi bir taahhüt de var. Ancak Kürt sorununa bunların dışında hangi somut parametreler üzerinden çözüm bulunacağı konusunda kuvvetli bir başka işaret verilmedi.
GENİŞ COĞRAFYAYA YAYILDI: CHP lideri, açıklamaları sırasında coğrafi bazda bölgesel hedefler gösterdi, bunu il bazında hedeflerle tamamladı. Örneğin Kars-Ardahan ve Iğdır’ı “Kafkasya ve Orta Asya’ya dönük bir lojistik merkezi yapma” hedefini açıkladı, İzmir’i tıp, Samsun’u tersane merkezi haline getirecekleri söyledi. Bu örnekler çoğaltılabilir. Kılıçdaroğlu, böylelikle somut vaatlerle Türkiye coğrafyasının hemen hemen her noktasına “dokunmak” istedi.
MESLEK GRUPLARINA DA YAYILDI: Coğrafyanın yanı sıra her toplumsal kesimi ve meslek grubunu da kazanma çabası içindeydi. Bu çaba arabalarını yenilemeleri halinde taksi şoförlerinden vergi almama sözünden muhtarların primlerini devletin ödemesi gibi bir taahhüde kadar yayıldı. Sosyal güvenliğe kavuşturulacağı vaadi yapılan taşeron işçiler bir kez daha Kılıçdaroğlu’nun en önemli hedef kitlelerinden biri olarak gözüktü.
STRATEJİK KART AİLE SİGORTASI: Kılıçdaroğlu’nun dün seçmen karşısındaki en stratejik vaadi, bir kez daha, her aileye aylık 600 lira ödeme öngören aile sigortası uygulamasıydı. Bunun gibi 2-B arazileri üzerindeki arsaları üzerinde oturanlara satmak yerine doğrudan tapusunu vermek gibi bir vaadin de hedef aldığı kitle açısından ses getireceği tahmin edilebilir.
800 BİN KİŞİYE İŞ: Kuşkusuz Kılıçdar-oğlu’nun en ileri taahhüdü yılda yüzde 7 büyüme hedefi ile üretim odaklı bir ekonomi programından söz etmesi, özellikle her yıl 800 bin kişiye istihdam yaratma vaadinde bulunmasıdır. Bildirgenin ekonomistler arasında en hararetli tartışmaya yol açan bölümü de zaten bu hedef.
SAVUNMA BÜTÇESİNİ KESMEK: Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları beklendiği gibi bir vaatler manzumesiydi. Bütün mesele bu vaatlerin inandırıcılığında ve bu bağlamda ihtiyaç duyulan kamu kaynağının nasıl yaratılacağı sorusunda düğümleniyor. CHP lideri, bu noktada önemli bir rahatlığa sahip gözüküyor. Çünkü, askerliği iki aşamada 15 aydan 6 aya kadar kısaltarak savunma bütçesinde büyük bir tasarrufta bulunacağını söylüyor. Ortaya çıkan tasarrufun üretime, istihdama aktarılacağını söylüyor. Yanlış hatırlamıyorsak, Türkiye’de ilk kez bir büyük parti, savunma bütçesinde bu ölçüde köklü bir kesintiye gidilmesini seçim kampanyasının en önemli vaatlerinden biri haline getiriyor. Bu, önemsenmesi gereken bir tutumdur.
SEÇMENİN AKLINI ÇELEBİLİR Mİ? Siyaset son tahlilde sandık başına giden seçmenin önemli bir bölümünün oyunu atarken, “Yarınım daha iyi olacak mı?”, “Aile bütçemi kim ferahlatacak?” sorularına verdiği yanıtlar üzerinden şekilleniyor. Oya tahvil olup olmayacağı ayrı bir tartışma olmakla birlikte, Kılıçdaroğlu’nun vaatlerinin tercihi kesinleşmemiş pek çok vatandaşın aklını çelmesi ihtimal dahilindedir. Bu haliyle geçmişte laiklik ya da rejim meselelerine öncelik veren CHP’nin bu kez seçmene daha çok aş ve iş konuları üzerinden göz kırptığını görüyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları