Bir şiir dervişi Haydar Ergülen

Haydar Ergülen’in yalnız şiirini değil, şiir üstüne, şairler üstüne, edebiyat üstüne yazılarını da severim.

Haberin Devamı

Çünkü şairin enil dünyasında dönenip durmayan ender şairlerdendir.
Türk şiirini okumuş, özümsemiş, değerlerini / değerlilerini de edebiyat tarihine not düşmüştür.
Haydar Ergülen’in Toplu Şiirler’i iki cilt halinde yayımlandı:
Birinci cilt Nar, ikinci cilt Hafız ile Semender adını taşıyor.
Son kitabı da Trenler de Ahşaptır.
Kitap ithaflarının beni ilgilendirdiğini bilirsiniz.
Trenler de Ahşaptır’ın başındakileri önce okuyalım.
“Yazıların yayımlanmasına vesile olan şair arkadaşım Mehmet Aycı’ya ve gazeteci arkadaşım Murat Tokay’a çok teşekkür ederim.”
“Canım kızım Nar’a, trenin en güzel yolcusuna...”
Ve şöyle başlıyor:
“Yine gam yükünün kervanı geldi
Trenler de ahşaptır turnalardan ötürü”
Kitabın en hoşuma giden bölümünün Demiryolcu Marşları olduğunu söylersem şaşırmazsınız sanırım.

Trenin yakın hali

Haberin Devamı

İnsanın halleri, mevsimlerin halleri, evin halleri olur da, bir yerden bir yere değil, kim demiş onu, insandan insana giden trenin halleri olmaz mı olur? Bunu anlamak, görmek, sezmek biraz zaman alır, bu türden fiiller de zaten insanın biraz zamanını alır, ama sonra ona çokça zaman tanır. Eh insanlar da birbirlerini zamanla tanır. Tren de o arkadaşlardan biridir işte. Bize onun kadar zaman tanıyan başka bir arkadaş da kanımca yoktur, ya da zor bulunur. Gide gele, geze göre, tren ve arkadaşlık üstüne hayli yazdım. Tren ve arkadaşlık sözünün ikinci bölümünde trene içten uyaklı, yürekten uyaklı ve dahi eskiden uyaklı olarak duran arkadaşlık sözcüğü aramızda şiir olarak geçer, kendisine şiir deriz.

HAYDAR ERGÜLEN HAKKINDA İKİ KİTAP

Haydar Ergülen şiiri üzerine daha önce konuştum, yazdım.
Bu yazımda onun akkında yazılmış ik kitaptan söz edeceğim.
Biri Sıddık Akbayır’ın Şiir Adımlı Bir Yolcu - Haydar Ergülen, diğeri Yusuf Alper’in Psikodinamik Açıdan Haydar Ergülen ve Şiiri (Ateşli Bir Hastalık ) başlıklı kitabı.
Akbayır, Ergülen’in yaşamını, şiirini yer yer kronolojik bir bütünlük içinde veriyor.
Yaşamından başlayarak, onun şiiri ile çeşitli disiplinler arasındaki bağları inceliyor.
Ergülen ve Şairler Sözlüğü bölümü, onun başka şairler hakkında düşüdüklerini öğreneceğiniz bölüm.
Haydar Ergülen ve 32 Şair yazısı da bu böümde yer alıyor.
Ergülen’in bu saptamaları, düzyazı ile şiir arasında gidip gelen özel bir anlatım tadı taşıyor.
Haydar Ergülen’i yazdıkları, söyledikleri ve hakkında yazılanlar bütünlüğü içinde anlatan başarılı bir çalışma.
Sonundaki Haydar Ergülen Sözlüğü ve Kaynakça, okurların yolunu açıyor.

Haberin Devamı

İstanbul’a gelmek libarelizme geçmek gibi

“Ergülen’in anayurdu çocukluğudur. Zamanla anlar, bir şehrin bir insanı nasıl etkilediğini.
‘Yirmi yaşında anlayamıyorsun belki ama kırk yaşında anlıyorsun. O andan itibaren geriye dönüyorsun. Özellikle Eskişehir ve Ankara, benim için çok önemli. Çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği yerler oralar ve tabii ‘80 öncesinde yaşadığım yerler. İstanbul’a gelmek bir anlamda sosyalizmden liberalizme geçmek gibi bir duygu verdi bana. Reklam ajansına geldim çünkü, reklam yazarlığı yapmaya başladım. Reklamcılığın da baskısıyla eskiye döndüm. Eskiden yaşadığım yerlere döndüm. Bir de Eskişehir’i sakinliğin başkenti olarak gördüğüm için önemserim. Geçmişte de sakindi şimdi de sakin.”

* * *

Haberin Devamı

Yusuf Alper’in çalışması, Ergülen’in şiirine bir disiplin açısından bakmamazı sağladığı için, çok özgün yargılar okuyoruz.
Psikiyatri bilimi açısından, onun şiirinin incelenmesi, kelimelerin ardındaki sanatçının ruh dünyasının da kapısını aralıyor bize.
Kitabın mutlaka okunması gereken bölümlerinden biri de Haydar Ergülen Haydar Ergülen’i Anlatıyor başlıklı yazı.
En doğru yaşam öyküsü diyebiliriz.
Yusuf Alper, şiirinin ana damarlarını bulup, onları disiplinin uygulandığı bir meteryal gibi bakıyor.
Birçok kavramın onun şiiri için ne ifade ettiğini, bilim sözlüğü ile karşılaştırarak yargıya varıyor.
“Babası elinden her iş gelen, usta olan bütün çocuklar gibi ben de ‘hayat bilgisi’ bahsinde hayli beceriksiz oldum. Okumaktan ve yazmaktan başka hiçbir iş gelmedi elimden. Sanırım şiire de bu ‘beceriksizlik duygusu’yla başladım. Bir anlamda Kurtuluş İlkokulu’nun kadrolu ‘resmi şair’iydim. “Kırk Şiir ve Bir” adlı kitabımın kapağında yer alan küçük resim de muhtemelen 10 Kasım günü Atatürk için yazdığım bir şiiri okurken çekilmiştir. Yerli Malları Haftası, Orman Haftası, 2 Eylül Eskişehir’in Kurtuluş Günü, 23 Nisan, veb. haftalar için yazdığım şiirler de, çocukluğumla birlikte kayboldu gitti.”
Her iki kitap da Haydar Ergülen şiiri için önemli birer çalışma.
.....................
(Trenler de Ahşaptır, Haydar Ergüleh, Kırmızı Kedi Yayınları
Psikodinamik Açıdan Haydar Ergülen ve Şiiri -ateşli bir hastalık-, Yusuf Alper, Özgür Yayınları
Şiir Adımlı Bir Yolcu Haydar Ergülen, Sıddık Akbayır, Ferfir Yayınları)

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Haberin Devamı

Neil Gaiman / Amerikan Tanrıları / İthaki
İçimizdeki Zalim / Emre Kongar / Remzi Kitabevi
Gene H. Bell-Villada / Bir Söz Büyücüsü - Garcia Marquez / Kırmızı Kedi
Bekir Yıldız / Alman Ekmeği / Everest
Andre de Guillaume / Dünya Nasıl Yönetilir / Resif Kitap

Yazarın Tüm Yazıları