Pera Müzesi’nde iki önemli sergi

PERA Müzesi’nde son haftasına giren ve önemli iki sergiyi salık vereceğim.

Çarlık Rusyası’ndan Sahneler ve Frida Kahlo & Diego Rivera Sergisi.
Rus Devlet Müzesi Koleksiyonu’ndan 19. Yüzyıl Rus Klasikleri’ndeki yapıtlar, sadece bir dönemin tuvale yansıması olarak özetlenemez.
Bir ülkedeki değişik sanat türlerinin nitelik olarak zirveye çıkıp tüm dünyaya kendi ekolünü ve özgünlüğünü kabul ettirdiği, müzik, plastik sanatlar ve edebiyatın birbiriyle sıkı ilişki içinde olup birbirini etkilediği, deyim yerindeyse altın bir yüzyılın yansıması olarak sanat tarihi açısından önemli izleri taşıyor.
Evgenia Petrova’nın Sunuş’u serginin niteliğini açıklıyor:
“St. Petersburg’un merkezinde bulunan Rus Müzesi dünyanın en büyük Rus sanatı koleksiyonuna sahiptir (360.000 eser bulunur). Rus Müzesi’nin koleksiyonunda yer alan Bizans kültürü eserleri, 11. ve 18. yüzyıllara ait ikonalar, tuvaller, heykeller, gündelik kullanıma ve süslemeye, halk sanatına ait nesneler, çizimler Rus sanatının tarihini bütün yönleriyle yansıtır. Rus kültüründe 19. yüzyıl önemli bir rol oynamıştır. Nikolay Gogol, Fyodor Dostoyevski, Piyotr Çaykovski, Modest Musorgski, Nikolay-Rimski Korsakov ve diğer isimler bütün dünyada tanındı. Bu ünlü yazar ve bestecilerle aynı dönemde en az onlar kadar ünlü olan Vasiliy Perov, İlya Repin, İvan Şişkin, İsaak Levitan gibi ressamlar da eser veriyordu. Ressamların eserleri çağdaş Rusların yaşamlarını, yapılarını ve ruhlarını anlatıyordu.”
Katalogda her resmin yanında, onunla ilgili notlar, açıklamalar da yer alıyor.
Bir türün ortamı, insanı nasıl ustaca yansıttığını bu resimler bize gösteriyor.
19. yüzyılı tanımadan, dönemin sanatçılarını seyretmeden, okumadan, dünyanın kültürel gidişini algılamak çok zor hatta imkânsız. Hele ki o dönemin Rusya’sı ve Rus sanatının etkileri kesinlikle göz ardı edilemez. İşte bunu en iyi anlatan sergiyi mutlaka görmelisiniz.
FRIDA & DIEGO
PERA MÜZESİ’ndeki diğer sergi, Frida Kahlo & Diego Rivera.
İki ünlü ressamın yapıtlarını Gelman Koleksiyonu’nda bulunan parçalardan görebilirsiniz.
Frida’nın portreleri, birçok yan unsurla birlikte mükemmel bir bütünlüğe erişiyor. Koleksiyonun ana seçim amacı da bu.
Sanat tarihinin ünlü ve önemli çiftinin eserlerinin bir arada sergilenmesi hem ikiliyi sanatsal açıdan mukayese etmemizi, hem de birbirleriyle olan ilişkilerini daha iyi anlamamızı sağlıyor. Gelman Koleksiyonu’nun Frida Kahlo ve eserleri açısından değinilmesi gereken özellikleri var.
Bilhassa Frida’nın portre/otoportrelerine yer veren koleksiyonda bugün en meşhur portre/otoportreler yer alıyor. Öyle ki sanat tarihi kitaplarında, kimi sanat yayınlarının hazırladığı Frida Kahlo takvimlerinde veya internette Frida otoportrelerini aradığınız zaman karşınıza çıkacak eserlerin büyük kısmını bu sergide göreceksiniz.
Sergiyi anlamak için, Helga Prignitz-Poda’nın Diego Rivera ve Frida Kahlo’nun Karşılıklı Portreleri yazısını okumalısınız:
“Bugün bile bu denli farklı iki insanın nasıl olup da birbirlerini bu kadar sevebildiği, her ikisi de evlilik dışı ilişkiler yaşamalarına, hattâ boşanmalarına rağmen ölene kadar bir arada kalabildiği merak konusudur.”
Albüm katalogda, kuşatıcı seviyede ve çok iyi yazılar var.
Ayrıca sergiyi gezmeden önce ya da sonra “Frida - Hayden Herrera - Bilgi Yayınevi”, “Aşk ve Acı: Frida Kahlo - Rauda Jamis - Everest Yayınları” kitaplarını okuyabilir, ikili hakkında eksiksiz bilgiye sahip olabilirsiniz. Bugün DVD’sini kolayca bulacağınız Frida Kahlo filmini de hatırlatmakta fayda var.
* * *
İKİ değişik dünyanın ustalarını bir arada görmelisiniz.
Yazarın Tüm Yazıları