Almanya’da yaşayan sanatçılar

BERLİN
ÇARŞAMBA akşamı Almanya’da yaşayan sanatçılarla birlikte akşam yemeği yedik.

Haberin Devamı

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet ve Milliyet Gazetesi Başyazarı Güneri Civaoğlu da bu yemekteydiler.
Her zaman hepimizin söylediği, anımsattığı bir gerçek vardır: gittiğimiz yerde gettolaşmamak, bir getto oluşturmamak.
Yıllar önce Almanya’ya giden ilk kuşak var olmak, yabancı bir toplumda yaşayabilmek için bunu yapmak zorundaydılar.
Burada yurtdışı görevde bulunan kültür ve turizm ataşelerine düşen görevden söz etmeliyim.
Onların birinci işlevleri önce geldikleri ülkenin sanatını, edebiyatını, sanatçısını, edebiyatçısını tanıtmak, ikincisi o ülkede yaşayan sanatçı ve edebiyatçılarla bağlantı kurmak, çalışmalarının yaygınlaşmasını sağlamak, atandıkları ülke ile kendi ülkeleri arasında sanatsal, edebi ve kültürel bağlar kurmaktır.
Berlin Kültür ve Turizm Ataşesi Gözde Şahin bunu gerçekleştiren görevlilerden biri.
Buradaki etkinlikleri yakından izliyor.
Sanatımızı ve adımızı burada tanıtanları, yüceltenleri bir yemekte toplayarak Gözde Şahin sözünü ettiğim anlayışa uygun davrandığını da göstermiş oldu.
* * *
YEMEKTE tanıştığımız yazar ve sanatçılar, bu ülkede yaptıklarını anlattılar bizlere.
Çalışmaları yalnız Türkler ya da Almanlar için değil, hepsi de çağdaş bir çokkültürlülüğü temsil ediyor.
Sadece Almanya’yı değil, Batı’yı da biliyorlar, Türk’ü, Türkiye’yi de unutmuyorlar.
Edebiyattan tiyatroya, sinemadan müziğe kadar uzanan geniş alanda başarılarını kanıtlıyorlar.
İstanbul’da seyrettiğimiz, gördüğümüz filmlerin, tiyatroların ardında onların emekleri, yaratıcılıkları var.
Yazdıkları kitaplar, yönettikleri tiyatrolar okur ve seyirci topluyor.
Geçen yıllardaki eleştirilerimi tekrarlayacağım; onları tanımak, daha iyi anlamak için hiçbir çaba göstermiyoruz.
Bu olaylar, çalışmalar, başarılar Almanya’dan Türkiye’ye iletilmiyor.
Sık sık kültür politikası deyimini kullanırız, bugün bu deyimi daha değişik biçimde algılamak gerekiyor.
Devlet, hükümet bu çalışmaları maddeten desteklemeli, bizim dışa açılmamız için uygulanması zorunlu bir politikadır bu.
Onları tek başına bırakamayız/bırakmamalıyız.
Yemekte yanımda oturan Hatice Akyün’ün iki kitabı yayımlanmış.
Birkaç kez Türkiye’ye gelmiş, okumalar gerçekleştirmiş. Ancak eserleri henüz Türkçeye çevrilmedi.
Adı Ali zum Dessert (Tatlı Ali olarak çevirebiliriz). Kitabın satışı yüz binleri aşmış. Peki biliyor muyuz?
* * *
MUTLU bir gece geçirdim.
Sanırım bu konuya yeniden dönmem gerekecek.

Yazarın Tüm Yazıları