Dikmen Gürün’ün emeklerini yazacağım

GEÇTİĞİMİZ CUMA, KİTAP sayfamızda; İstanbul’un tiyatro tarihine ışık tutan, üç ciltlik önemli bir kaynak yayından söz etmiştik.

O yazıyı anımsatalım.
Üç ciltten oluşan kitabın adı:
Geleceğe Perde Açan Gelenek - Geçmişten Günümüze İstanbul Tiyatroları.
I. Cilt - Kerem Karaboğa’nın hazırladığı, Suriçi İstanbul’u, Bakırköy ve Çevresi.
II. Cilt - Yavuz Pekman’ın hazırladığı, Beyoğlu, Şişli, Beşiktaş ve Çevresi.
III. Cilt - Fakiye Özsoysal ve Metin Balay’ın hazırladığı, Anadolu Yakası.
Bu üç ciltlik kitabın yazılmasına önayak olan, böyle bir kitabın çıkmasını sağlayan bir adı, projenin hayata geçmesinde önemli rolü oynayan asıl adı da yazmadan geçemeyeceğim.
Üç ciltlik çalışmanın ateşleyicisi Dikmen Gürün.
Dikmen Gürün, sadece bu kitapların arkasındaki ad değil.
İKSV Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali Direktörü, Maltepe Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Bölüm Başkanı, aynı zamanda.
İKSV’nin tiyatro festivalinde bizim ve diğer ülkelerin en önemli gruplarını seyrediyoruz.
* * *
DİKMEN GÜRÜN, Sunuş’ta kitabın özelliğini, amacını şöyle yazmış:
“İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmeni olarak göreve başladığım 2008 yılında hayata geçirmeyi planladığımız ilk projelerden biri İstanbul’da mevcut eski ve yeni tiyatro mekânlarının belgelenmesi ve böylelikle, bir anlamda, İstanbul’un giderek azalan tiyatro mekânlarına yönelik bilincin oluşmasını sağlamaktı. Proje, yine aynı dönemde Bölüm Başkanı olduğum İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü işbirliği ile gerçekleşti. (...)
Yoğun bir emek ve araştırma ürünü olan Geleceğe Perde Açan Gelenek, dünden bugüne pek çok tiyatro topluluğuna, sanatçıya mekân olmuş tiyatro yapılarını belgelemenin, buralarda sergilenen oyunlara göz atmanın, aynı zamanda kentin çok kültürlü yapısını gözler önüne sermenin ötesinde, bu konuda bugüne kadar yapılmış olan çalışmalara farklı bir boyut katmayı, kentin hemen her bölgesini içine alan zengin bir kaynak oluşturmayı hedefliyor.”
* * *
KİTABIN yayımlanmasında İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın katkıları var.
Gerçekten bu projelerin gerçekleşmesinde ajansın yardımını, katkısını destekliyorum.
Geçenlerde ajansın iki yetkili temsilcisi ile konuştum. İlgi çekici bir saptamada bulundular.
2010’da birçok iş yaptıklarını, kitaplar çıkardıklarını, bunların yetersiz olduğu iddialarını tartışabileceklerini söylediler.
Aslında bir başka görüşleri doğruluk payı taşıyor.
Başkent olgusu, bizim eksikliklerimizin görülmesini sağladı.
Neleri yapmamız gerektiğini bize hatırlattı. Tamamlama çabası da hâlâ sürüyor.
* * *
BÖYLE kitapların, İstanbul için gerekli olduğu gerçeğini unutmayalım.
Yazarın Tüm Yazıları