İsrail’e dikkat

DIŞİŞLERİ Bakanı Davutoğlu ile Kahire’deyken bir şey dikkatimi çekmişti.

Haberin Devamı

Mısır yönetimi bizden rahatsızdı. Açıkça söylemiyorlardı ama Türkiye’nin Filistin’den Lübnan’a, İran’dan ABD’ye, Suriye’den Bağdat’a olan proaktif politikasından hoşlanmıyorlardı.

Yani giderek daha büyük bir sıklıkta Arap sokağında görünmeye başlayan Türkiye’nin rol çaldığını düşünüyorlardı. Davutoğlu’na gazetecilerden gelen soruların içinde hep, “Osmanlı” kelimesi geçiyordu. Davutoğlu Kahire’de bir gece tam 4 saat “Osmanlı” sorularına cevap vermek zorunda kalmıştı.

İşte tam bu sırada Türkiye’nin arabuluculuk yaptığı İsrail-Suriye-Filistin görüşmeleri, gerilim nedeniyle Mısır’a kayınca Kahire rahatlamıştı.

İsrail de bu durumdan memnundu. Çünkü Mısır, ABD’nin “tavsiyelerine” daha kolay uyuyordu. (ABD’nin Mısır ordusuna yaptığı yılda 1.3 milyar dolarlık askeri yardımın şartı İsrail’le iyi ilişkilerdi.)

Haberin Devamı

Geldik bugüne. Ortadoğu’da ve Afrika’nın kuzeyinde dengeler değişiyor.

Artık kaosa açık bir Mısır var. Ve buna bir de Mısır’ın yeni yönetimindeki Müslüman Kardeşler etkisi eklenince İsrail’deki tedirginlik artıyor.

Netanyahu güvenlik kabinesini bu yüzden topluyor.

İsrail kendisini kuşatılmış hissediyor.

Mısır’da yükselen Müslüman Kardeşler etkisi. Lübnan’da Hizbullah. Suriye. Filistin’de Hamas. Nükleer tartışmaların içindeki keskin bir İran. Ve en önemlisi Türkiye ile olan gerilim.

Çok eleştirilse de Türkiye’nin son dönemde bölgede uyguladığı dış politika, bu yeni durumda Ankara’yı çok önemli bir merkez haline getirebilir.

Arap sokağındaki ve Ortadoğu’daki yeni dekora bakınca İsrail’in Türkiye konusunda bir formül bularak yeniden ilişki başlatması zorunlu görünüyor.

Muhtemelen ABD de bunun zeminini yoklayacaktır. Obama-Erdoğan görüşmesi bu yeni zeminin bir sinyali olabilir.

İKİNCİ YAZI:

NURGÜN HANIM

SESİNDEKİ heyecan Erbil’den buraya kadar ulaşıyor:

Zeynep Tanbay’ın Erbil’deki gösterisini anlatıyor Nurgün Dizayi...

“Fatih Bey gösteri bittiğinde hepimiz ağlıyorduk. Ayakta alkışlandı.”

Nurgün Dizayi: Kürdistan Federe Bölgesi’nin Milli Eğitim Bakanı Safin Dizayi’nin eşi.

Bursalı. Kürtçeyi Türkiye’de öğrenmiş. Nurgün Hanım ve Safin Bey’in hayatı Ankara-Erbil arasında 19 yıllık bir aşk öyküsü.. Dizayi’nin Ankara’da temsilcilik yaptığı günleri hatırlayanlar, ne kadar ağır ve zor durumlardan geçtiğini bilirler.

Haberin Devamı

Melis Birden: Türkiye’nin Erbil Başkonsolosu Aydın Selcan’ın eşi. Belgesel yapımcısı.

Mahmut Zebari: Dışişleri Bakanı Hoşyer Zebari’nin oğlu. Bilkent’te işletme okumuş.

Rızgar Ömer. İşadamı.

Ferda Cemiloğlu işkadını.

Hepsi bir araya gelip 2010+ derneğini kuruyorlar. Türkiye’den sanatçıları da bu dernek çağırıyor.

Nurgün Hanım anlatıyor:

“İkinci gün Zeynep Tanbay inanılmaz bir gösteri yaptı. Sonraki manzara müthişti. Hep birlikte elimizde bayraklarla halay çektik.”

Böyle bakınca ne kadar farklı geliyor insana.

Acılardan ve öfkeden uzakta.

Ankara’yı cazibe merkezi yapacak olan işte budur.

Yazarın Tüm Yazıları