Alkolsüz galalarda...

Salı akşamı Cihan Ünal ve Hande Ataizi’nin oynadığı “Özel Hayatlar”, alkolsüz gala yapılan ilk tiyatro oyunu oldu.
Çarşamba akşamı “Kutsal Damacana Dracoola”nın İstinye Park’ta düzenlenen galasında da alkol servisi yapılmadı.
Gidenler, her iki galada da en çok konuşulan konunun alkol yasağı olduğunu söylüyor.
Aslında problem, uygulamayı kimsenin bilmemesinden kaynaklanıyor.
Sponsor firma “Ben içki işine girmem, başım ağrır” diyor.
Galanın yapıldığı mekanın sahibi “Aman beni bulaştırmayın” diye korkuyor. Yapımcı firma ne olur ne olmaz diyerek risk almak istemiyor.
Galanın yapıldığı yerin içki ruhsatı olsa bile bu kafa karışıklığı yaşanmaya başlandı.
“İçki ruhsatı olmayan yerlerde alkol servisi yapılamaz” diyor uygulama.
Bu yüzden yasağın İstanbul’da en çok yarayacağı üç mekan var;
1- Nişantaşı City’s ve sinema katındaki Limonata...
2- Kanyon Cine Bonus ve karşısındaki Num Num...
3- Maçka G-Mall Cinebonus ve içindeki Num Num...
Bu üç mekan içinde özellikle ilk ikisi, sinema salonlarıyla alkol ruhsatı olan mekanların iç içe olması nedeniyle çok avantajlı.
Bundan sonra galalar için yapımcıların bu alışveriş merkezlerini tercih etmesi neredeyse zorunluluk oldu...
Bir başka seçenek de bu formülleri diğer alışveriş merkezlerinin de uygulamaya başlaması.
Mesela 6-7 salonluk komplekslerinde bir-iki salonu kapatıp, içki ruhsatı olan restoranlara dönüştürebilirler.
Malum, biz Türkler’in yaptığı en iyi şey her konuda akıl almaz pratik çözümler bulmaktır.

Ömür de alkolsüz gala istiyor

Bu konuda en çok şaşırdığım isim bizim Ömür Gedik oldu.
Galalarda alkolün yasaklanmasının doğru karar olduğuna inanıyor Ömür.
Çarşamba akşamı “Full Ekran”da bunu savununca açıkçası şaşırdım.
“Bence insanlar galada alkol almasın, konsantre şekilde filmi izlesinler. Alkol alınıp filme girilmesi sinemaya saygısızlık” dedi. Ona da yanıtı programı izleyen Çağlar Korkmaz adlı okur verdi...
1- Galalara çağırılan herkes profesyonel film eleştirmeni mi ki, filmleri konsantre bir şekilde izlemek zorunda olsunlar?
2- Alkol servisi olan galalarda herkes alkol mu alıyor? Bir-iki kadeh mi içiliyor, yoksa tıksırıncaya kadar içenler mi çok?
3- Avrupa’da bir galada yönetmen “Alkol almayın, filmimi konsantre izleyin” dese nasıl bir tepki alır?
4- Ömür Hanım bugüne kadar hiçbir galada alkol almamış mıdır?
Okurun soruları yerinde.
Bu konuda benim görüşüm ise biliniyor:
Alkole gösterdiğiniz hassasiyetin birazını da uyuşturucuya gösterseniz...

Ne gerek vardı

Öyle bir tiyatro oyunu ki;
Öpüşme var...
Kucağa alma var...
Koltukta sevişme var...
Bacaklar fora, kalçalar ortada...
“Baby doll” giymiş Hande Ataizi’yle, üzerine saldırmış Cihan Ünal’ın fotoğrafları her yerde.
Dün bütün gazetelerin birinci sayfasını “Özel Hayatlar” adlı tiyatro oyununun fotoğrafları süslemişti.
Şimdi ben fotoğraflara mı inanayım, Hıncal Uluç’un yazdığı yazıya mı?
Hıncal Abi dün oyunun güzelliğini ve Hande Ataizi’nin oyunculuğunu öve öve bitiremedi.
Madem bu kadar iyi bir oyun da bu tarz bir promosyona ne gerek vardı?
Oyunun bütün olay sahneleri kare kare ortalığa çıktı. Çünkü yönetmen/yapımcı/basın danışmanı artık her kimse sorumlusu basın mensuplarını galada oyunun sonuna kadar salonda tutmayı akıl etmiş!
Bazı çarpıcı sahneleri basına servis etmek yerine foto muhabirlerini serbest bırakmış.
Foto muhabirleri de bulmuşlar bırakırlar mı?
Hande’nin en seksi pozlarını kare kare yakalamışlar.
Oyunun hiçbir esprisi kalmadı artık, izlemiş kadar olduk. Ne gerek vardı fotoğrafları bu kadar abartmaya? Hande Ataizi ya da 40 yılın oyuncusu Cihan Ünal bana anlatabilir mi acaba?