Balyoz ’dan ilginç bir tanığın portresi

SİLİVRİ ’de halen iddianame okuma aşamasında seyreden Balyoz davasındaki ilginç isimlerden biri 30 numaralı sanık emekli Tümgeneral Behzat Balta.

Balta, darbe hazırlıklarının yapıldığı öne sürülen tarihlerde 1’inci Ordu’ya bağlı, karargâhı Edirne’de bulunan 3’üncü Mekanize Piyade Taktik Tümen Komutanı olarak görevliydi. Bu görevi, bir savaş ya da seferberlik halinde Bulgaristan sınırının tümü ve Yunanistan sınırının bir bölümünün güvenliğinin sorumluluğunu Tümgeneral Balta’ya veriyordu.
(+++) NOTU DÜŞÜLMÜŞ
İddianamede kendisine yöneltilen en önemli suçlamalardan biri, Orgeneral Çetin Doğan’ın liderliğindeki Balyoz yapılanması çerçevesinde hazırlandığı öne sürülen “EK-A Görevlendirmeye Yetkili Personel Listesi”nde isminin geçiyor olması. Ayrıca, darbe amacıyla oluşturulacak timlerde Balta’nın komutasındaki birliklerden bazı personelin de görevlendirildiği ileri sürülüyor.
Balta ile ilgili deliller arasında generallerin darbeye destek durumlarını ölçmek üzere dönemin 1’inci Ordu Komutanı Orgeneral Doğan tarafından hazırlandığı öne sürülen Gen. ETÜD belgesi de var. İddiaya göre, bu listede isminin karşısında kendisine güven duyulduğu anlamına gelmek üzere (+++) notu düşülmüş.
Tümgeneral Balta, talimat üzerine 5-7 Mart 2003 tarihlerinde 1’inci Ordu Karargâhı’nda düzenlenen Plan Semineri’ne de katılarak, burada bazı konuşmalar yapmış, hatta MİT Müsteşarı’nın yine asker olmasının ve MİT kadrolarında askerlere kontenjan tahsis edilmesinin iyi olacağını söylemiş.
BEYNİMDE UR ÇIKINCA EMEKLİLİKTEN VAZGEÇTİM
Balta, Balyoz’un üçüncü dalgası başladığında hakkında tutuklama kararı çıktığını duyunca 5 Nisan 2010 tarihinde Bodrum’dan İstanbul’a hareket eder ve varır varmaz Emniyet Müdürlüğü’nü arayarak geldiğini bildirir. Kendisine bir gün sonra gelmesi söylenir.
Polis sorgusu, savcılık makamı ve hâkim karşısındaki ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde Behzat Balta açısından şu tablo ortaya çıkıyor:
Birinci nokta, Balta’nın 2002 Ağustos ayındaki Yüksek Askeri Şûra toplantısında beklediği korgenerallik terfisini alamayıp kendisine bir yıl uzatma verilmesi ve tam bu sırada bazı sağlık sorunları yaşamasıdır. Şöyle anlatıyor:
“Askeri Şûra’da terfi sıram birinci sıra olmasına rağmen terfilerim hep sıkıntılı olmuştur. 2002 yılında istifa edip emekli olacaktım. Ancak beynimde tümör tespit edilmesi üzerine tedavisinin masraflı olması nedeniyle bir yıl daha görevde kaldım. 2003 yılım yoğunluklu olarak hastalığımın tedavisi konusunda mesaimle geçti ve birliğimin dışında bir şeyle ilgilenmedim.”
Balta, tartışmalı plan seminerinde senaryo üzerinden yapılan çalışmalarda kendi bölgesindeki birliklerden geri bölge emniyetine birlik kaydırılmasına karşı çıkmış, “geri bölgeye (iç tehdit) fazla kuvvet tahsis edilmesinin dış düşmana karşı gücü azaltacağı endişesini” kayda geçirmiştir. Sınır birliği olan 3’üncü Tümen’in zaten geri bölge sorumluluğu yoktur.
Balta, kendisi için sıkıntı yaratan MİT Müsteşarlığı’na asker atanması önerisi konusunda ise “bunu senaryo çerçevesinde söylediğini” belirtmiştir.
ÇETİN DOĞAN’LA TERS DÜŞMÜŞLERDİ
Önemli bir nokta, Balta’nın 1’inci Ordu’da görevliyken kendisinin sicil amiri konumunda olan Çetin Doğan’la ilişkisinin seyridir. “Doğan’la aramda hiçbir yakınlık olmamıştır. Kendisi Ege Ordu Komutanı iken, ben Kara Kuvvetleri Harekât Başkanı idim. Ege Ordu’dan gönderilen muhtelif konulardaki tekliflerin askeri nezaket kurallarına bağlı kalınarak kabul edilmesi yerine tamamen objektif davranarak reddinin gerçekleştirilmesine önayak oldum. Çünkü önerileri Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nca konulmuş usul ve prensiplere veya harekat konseptine uygun değildi. Ordu Komutanı olarak bölgeye (Edirne’ye) geldiğinde de bana ‘Tekliflerimi reddediyordun’ diye sitemde bulunmuştur.”
Behzat Balta, 2003 YAŞ’ında da terfi ettirilmemiş, kendisine yeniden bir yıllık uzatma verilmiştir. Tümgeneral, bunun üzerine istifa mektubunu vererek TSK’dan emekliye ayrılmıştır. İfadesinde sonraki dönemini şöyle anlatıyor: “Emekli olduktan sonra hiçbir şekilde askeri kişilerle görüşmedim, irtibatımı kestim, askeriyenin tesislerinden yararlanamadım. Ameliyatımı dahi Hacettepe Üniversitesi hastanesinde oldum.”
TSK ile irtibatını kesmiş olması, Balta’yı sanık olmaktan kurtarmaya yetmemiştir. 7 Nisan 2010 tarihinde 10 Ağır Ceza Nöbetçi Hâkimi Davut Bedir tarafından tutuklanan Balta, serbest bırakıldığı 22 Haziran tarihine kadar yaklaşık iki buçuk ay Silivri’de hapis yatmış, burada Orgeneral Doğan’la aynı koğuşu paylaşmıştır.
Şimdi eski silah arkadaşlarıyla birlikte Silivri’de darbe sanığı olarak yargılanmaktadır Behzat Balta.
Yazarın Tüm Yazıları