Hızlı trenle güneye

Ankara-Eskişehir arasında hızlı tren seferleri gidiş-dönüş 32 lira.

Haberin Devamı

15 euro civarında bir para.
Siz bu yazıyı okurken ben muhtemelen Madrid’ten Güney İspanya’ya, Malaga’ya giden hızlı trende olacağım.
Gidiş-dönüş 140 euro, yani 300 liraya yakın bir para.
245 kilometrelik Ankara-Eskişehir yolu 32 lira...
530 kilometrelik Madrid-Malaga yolu 300 lira...
Bu arada bizim hızlı tren biraz yavaş galiba; 245 kilometrelik yolu 1,5 saatte alıyor, İspanyollarınki iki katından fazla yolu 2,5 saatte gidiyor.
Neyse bizimki devrilmeden gitsin de, buna da razıyız.
Madrid-Malaga tren ücreti, yolu 1 saatte giden uçak ücretinin yarısı kadar.
Yani aslında bu hızlı tren işi Avrupa’nın hiçbir yerinde bizdeki kadar ucuz değil.
Daha önce başka ülkelerde de defalarca kullandığımdan biliyorum, uçakla yaklaşık yarı yarıya bir fiyata sahip ve bizdeki gibi 15 euro’ya hiçbir yere gidemezsiniz.
Keşke bizde de pahalı olsaydı da, TCDD’nin elde edileceği gelirle yeni hızlı tren hatları yapılsaydı.
Bu yüzden Başbakan’ın 29 Ekim’de startını verdiği ve pazarlıkla yapımını 5 yıla düşürdüğü İstanbul-İzmir otoyoluna hiç sevinmedim ben...
İzmir-İstanbul arasının arabayla 3,5 saate düşecek olması, otoyolun 18 şehre katkı sağlaması, Kocaeli Körfezi’ne dünyanın en uzun ikinci köprüsünün yapılacak olması beni hiç heyecanlandırmıyor.
Keşke hükümet bu projeye harcayacağı 11 milyar doları İzmir-İstanbul arasında hızlı tren için harcasaydı.
Ancak Cumhuriyet kurulduğu günden beri otoyolu demiryolundan önde tutan iktidarların zihniyeti, 87 yıl sonra da değişmedi.
Avrupa ve dünyada hızlı tren 21. yüzyılın ulaşım aracı olarak uçağa en büyük rakip olurken, Türkiye hâlâ otoyola yatırım yapıyor.
Körfez Köprüsü’nün üzerinden geçecek, İzmir-İstanbul arasını 2,5 saatte (aşağı yukarı Madrid-Malaga’yla aynı mesafe) indirecek bir hızlı tren projesi çok daha akılcı bir yatırım olmaz mıydı?..
Madem olmuyor; İspanya’nın güneyine hızlı trenle inerken, İzmir’e gidiyormuş hayali kurayım bari...

Haberin Devamı

Büyük firmalar Muhteşem Yüzyıl’a reklam vermiyor
Tam tartışmaların ortasında Halit Ergenç’in ayağı kırılıp alçıya alındı ya, Muhteşem Yüzyıl’la ilgili piyasada dolaşan son komplo teorisi şu oldu:
RTÜK’ün uyarısı sonrasında, ikinci ve daha ağır bir ceza almak istemeyen yapımcılar ve kanal Halit Ergenç’in ayağının kırılmasını bahane ederek diziyi bitirecekler...
Sordum, soruşturdum.
Böyle bir ihtimal şimdilik görünmüyor.
Meral Okay, Star’da Full Ekran’a katılıp “Eleştirileri dikkate alarak yollarına devam edeceklerini” söyledi.
Show TV’nin, dizinin arkasında durduğunu biliyorum.
Ama bir yandan da büyük firmalar Muhteşem Yüzyıl’ın reklam kuşaklarına girmiyorlar.
Pahalı olduğu gerekçesini öne sürüyorlar ama asıl gerekçe bu kadar tartışılan bir dizinin reklam kuşağına girerek markalarını ateşe atmak istememeleri.
Muhteşem Yüzyıl’a reklam vermek için biraz beklemeyi tercih ediyorlar.
Şimdi tüm bunlar birleşip ortaya bir kabus senaryosu çıkabilir ve mahalle baskısıyla yayından kalkan ilk dizi Muhteşem Yüzyıl olabilir.
İşte Halit Ergenç’in kırılan ayağı da tam burada işe yarayabilir.
Not: Reklam alamadığı sürece Muhteşem Yüzyıl’ın yaşaması imkansız çünkü pahalı bir prodüksiyon.
Dizinin baskılar sonucunda yayından kalkması korkunç bir son olur, Türkiye için yeni bir dönemin başlaması demek bu.
Bu yüzden büyük firmalar bu konuda çekingenliği bırakmalı.

Haberin Devamı

Özhan’dan Ortaç’a eleştiri
Geçenlerde bir arkadaşım Ahmet Özhan’ın Çöp şarkısıyla ilgili ilginç bir eleştirisini anlattı, bunu Twitter’da da Özhan’ın izniyle paylaştığı için ben de yazmakta sakınca görmüyorum.
“Seni çöpe atacağım poşete yazık” diyor ya Serdar Ortaç, Ahmet Özhan tam da buna itiraz ediyor işte.
Artık şarkı sözlerinin sevgiyi değil sevgisizliği öne çıkardığını söylüyor Ahmet Özhan.
“Hiçbir insan çöpe atılan poşetle kıyaslanamaz. Hele ondan daha değersiz olamaz. Bir insanı sevmeyebilirsin ama saygı duymak zorundasın” diyerek açıklıyor görüşünü de...
Serdar Ortaç’ın ve pek çok popçunun şarkılarda sevgisizliği öne çıkardığına inanıyor.
Çöp şarkısını bu bakış açısıyla dinleyince Ahmet Özhan’a hak veriyor insan...

Facebook oyunu

Haberin Devamı

İster kızın, ister tepki gösterin ben AK Partili birinin Facebook’ta yaptığı oyunla eğlendim...
İçki yasaklarını protesto etmek için “AKP’ye içiyoruz” adıyla kurulan Facebook grubu 130 bin kişiye ulaşınca, grubun ismi dün sabah bir anda “Seçimlerde AK Parti’ye Oy Atmaya Gideceğim Diyenler” oldu.
Grup üyeleri de şaşırdı kaldı.
Grubu açan da, sonra adını değiştiren de bir AK Partili’ydi...
Başbakan Erdoğan, bir anda 130 bin kişiyi ters köşeye yatıran bu arkadaşı seçim çalışmalarına davet ederse şaşırmam.

Yazarın Tüm Yazıları