WikiLeaks’ten çıkan problemli bir dosya

HER şey ABD’nin en büyük uçak üreticisi olan Boeing şirketinin temsilcilerinin Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’nin kapısını çalarak karşılaştıkları sıkıntılı durumu iletmeleriyle başlıyor.

Büyükelçilik de Boeing temsilcilerinin şikayetlerini bir kripto halinde Washington’a geçiyor. Büyükelçiliğin 12 Mayıs 2004 tarihinde geçtiği bu “gizli” telgraf, “Boeing Türk Pazarında Baskı Hissediyor” başlığını taşıyor.
BÜYÜKELÇİLİK BAŞMÜSTEŞARI YAZMIŞ
Telgrafın altında “Edelman” imzası var. Ancak bu imza, telgrafı dönemin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’ın yazdığı anlamına gelmiyor. Üs kısmına bakıldığında, telgrafa “gizli” kaydını o dönemde Büyükelçiliğin iki numaralı yetkilisi olarak görev yapan Robert Deutsch’un düştüğünü, bundan da metni onun yazdığını anlıyoruz.
Telgrafın girişinde büyükelçilik önce şikayete yol açan konunun çerçevesini çiziyor. Türk Hava Yolları, filosunu genişletmek üzere hem dar hem de geniş gövdeli olmak üzere toplam 19 uçak satın alacaktır. Bu satışta Boeing Airbus ile rekabet etmektedir. THY, bu alıma ek olarak Boeing’den ‘lease ettiği’ 8 adet Boeing 737’nin 2006’da sona erecek olan kontratını da uzatmak istemektedir. THY, gelecekteki talebi karşılamak için 35 ek uçağa daha ihtiyaç duyacaktır.
Telgrafın bundan sonraki bölümü Boeing temsilcilerinin ABD Büyükelçiliği yetkilileriyle yaptıkları görüşmenin özet bir aktarımı.
WikiLeaks ve geçen hafta bu konudaki haberi ilk kez veren The New York Times, telgrafta konu edilen iki Türk’ün isimlerini bu kişileri zor duruma sokmamak için silmiş bulunuyor.
ABD ŞEFFAFLIK İSTİYOR
Telgrafın mantığını anlamak açısından önem taşıyan nokta, birinci şahsın 2004 yılı mart ayında Boeing’e ikinci bir şahsı tanıştırmış olmasıdır. Metindeki silinen boşluklardan birinci şahsın iki isimli, ikinci şahsın ise üç isimli olduğunu anlıyoruz.
Büyükelçiliğin aktarımına göre, birinci şahıs aynı zamanda Maliye Bakanı’nın (Kemal Unakıtan) THY’nin uçak alımını Boeing ile görüşmek istediğini belirterek, kendisinin bu görüşmeyi düzenleyebileceğini söylemiştir.
Ve görüşme olur. Eğer doğruysa, gerisi şöyle anlatılıyor telgrafta:
“Görüşme sırasında Bakan, Boeing’e Mr (...)’nin (ikinci kişi) havacılık sektörünü iyi bildiğini, THY’nin ihtiyaçlarına da tümüyle vakıf olduğunu anlatmıştır. Görüşmeden hemen sonra Mr. (...) Boeing’e pazarda başarılı olmasını sağlamak açısından kendisini Türkiye’deki danışmanları olarak tutmalarını istemiştir. Boeing, Mr. (...)’nin talebini reddetmiştir.”
Büyükelçilik, gönderdiği bu telgrafta Maliye Bakanı’nın bir hafta sonra Paris’te Airbus ile de görüşeceğini anlatır ve şu tavsiyede bulunur:
“Büyükelçilik olarak, Washington’daki yönetim kademelerinin ellerindeki bütün imkanları kullanarak resmi Türk muhataplarına THY’nin bu alımında şeffaflığa verdiğimiz önemi vurgulamalarını tavsiye ediyoruz. Büyükelçilik, Boeing lehine faaliyetini sürdürecektir. Edelman”
İHALE EŞİT DAĞITILDI
Görüleceği gibi, etik açılardan son derece problemli bir durumla karşı karşıyayız. Bu telgraf doğruysa, bir bakanın ihaleye giren bir yabancı firmaya kimi temsilci alacağı konusunda talepte bulunması olmaması gereken bir durumdur. Kamu çıkarını temsil eden kişinin görevi teklif veren firmalar arasında rekabeti kızıştırıp mümkün olan en az bedelle bu satış anlaşmasını sonuçlandırmaktır. Bu tür bir rica tarafsızlığının bozulduğu algısını yaratarak, spekülasyonlara, yanlış anlamaya açık bir duruma yol açabilir.
Maliyle Bakanlığı görevinden 2009 yılında alınan Eskişehir Milletvekili Kemal Unakıtan, bu haberin geçen hafta çıkması üzerine gazetecilerin soruları karşısında “Yok öyle bir şey, nereden çıkartıyorlar ben de anlamadım” diyerek telgrafta anlatılan olayı yalanlamıştır.
E-mail yoluyla kendisine söz konusu gizli telgrafın doğru olup olmadığını sorduğum dönemin Büyükelçisi Eric Edelman’dan da bir cümlelik şu açıklamayı aldım:
“Genel bir ifade olarak şunu söyleyebilirim: Büyükelçiliğimizin görevlerini iyi bir şekilde yerine getirdiğine ve Türk ya da Amerikalı olsun konuştuğumuz muhatapların bize anlattıklarını doğru bir şekilde merkeze yansıttığına inanmaya devam ediyorum.”
Yazışmada anlatılan olay ne olursa olsun, hükümet ihalede ABD ve AB arasında denge politikası gözeterek uçak alımını Airbus ile Boeing arasında eşit değerde dağıtmış, bu stratejik tercih ihaleyle ilgili herhangi bir söylenti çıkmasını önlemiştir.
Yazarın Tüm Yazıları