Kitap dağıtımı üzerine

KİTAP dağıtımı konusu henüz bütün Türkiye düzeyinde net bir duruma bağlanmış değil.

Bir örnekle başlıyorum yazıma.
İki gündür yazdığım Prof. Dr. Mehmet Arslan-Mehtap Erdoğan’ın Kerbelâ Mersiyeleri kitabının yayımlandığını, eğer bana Prof. Dr. Mustafa İsen söylemeseydi, kitabın bana ulaştırılmasını sağlamasaydı, ne okuyabilecektim ne de yazabilecektim.
Uzun lafın kısası böyle bir kitaptan haberim bile olmayacaktı.
Birçok üniversitenin yayımladığı kitapları görmek, almak sonuca yönelik bir dağıtım olmadığından mümkün değil.
Artık her kentte bir, hatta birden fazla üniversite var, bunların yayınları yerel bir daire içinde kalıyor.
Eğer bir dağıtım şebekesi kurulursa o yayınlar merkeze, merkezdeki yayınlar da oralara gönderilebilir.
Ben Türkiye’de yayıncılığın bu zenginliğe ulaştığı kanısındayım, böyle bir dağıtım ağını kuranın para da kazanacağı kanısındayım.
* * *
GEREK Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, gerek Milli Eğitim Bakanlığı’nın kitaplarını edinmek de çok zor.
Bir zamanlar Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın satış bürolarında Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları da bulunduruluyordu, aradığımız kitabı oradan alabiliyorduk.
Şimdi bu ortak satıştan da vazgeçilmiş.
Özetle, kitap alıcıları için dağıtım tablosu parlak değil.
* * *
GEÇMİŞTE Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı satış bürolarında başka yayınevlerinin kitaplarının da satılmasını sağlayacak bir işbirliği projesi gündemdeydi, ne yazık ki artık bu da gündemden kalktı.
Özel kitabevleri zincirinde üniversite kitapları bulunmuyor.
Ben ancak o kente gittiğimde, üniversiteye uğradığımda o kitapları alabiliyorum.
Özel, büyük yayınevlerinin kendi kitabevi zincirleri var, acaba onların birleşmesiyle bir büyük kitap dağıtım şirketi kurulabilir mi?
Devletin bir dağıtım sistemi kurmasını öneremiyorum.
Çünkü dağıtılan kitapların bir denetimden geçmesi uygulanırsa, bu bir tür kitap sansürü anlamına gelir.
Şimdi bu konuda bazı itirazlar yapılabilir ya da hatırlatmalarda bulunulabilir.
Her yerin bir internet adresi var, oraya bakın, kitapları bulun, istetin.
Bunun herkes için kolay olmadığını bütün kitapseverler bilir.
Çünkü hâlâ kitapçıya gidip o kitabı görerek, ondan bazı bölümler okuyarak seçim yapıyoruz. Oysa bunu diğer alım yönteminde uygulamak mümkün değil.
Resmi kurum yayınlarının da edinme zorluğunu biliyoruz.
Sözgelimi koca kentte iki bakanlığın da birer satış bürosu var. Oraya gidemezseniz, kitabı alamıyorsunuz.
Neyse ki kitap fuarları var, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Türk Dil Kurumu yayınlarını orada görebiliyoruz.
Ne var ki fuarlara ben üniversitelerin de katılmasını bekliyorum.
Sözgelimi, Konya Kitap Fuarı’nda Selçuk Üniversitesi Yayınları’nı bulabilmiştim.
* * *
DAĞITIM ağını gerçekleştiremezsek, üniversite çalışmaları, birçok kurumun yayınları büyük kentlere, kitapçılara, haliyle kitapseverlere ulaşamayacak. Bir kenarda unutulup gidecek.
Oysa kitabın okundukça anlamı zenginleşir.
Yazarın Tüm Yazıları