Özlediğim İstanbul’u yaşamak

BENİM İstanbul’um çeşitli dillerin, dinlerin, seslerin karıştığı kozmopolit bir şehirdir.

“İstanbul’un sokakları müzikle şenlenecek” yazımda (24.05.2010), Nilüfer Saltık’ın projesini özlemle karşıladığımı yazmıştım.
Düşünebiliyor musunuz, İstanbul’un çeşitli semtlerinde laterna çalınacak, insanlar oynayacak, gençler daha önce duymadıkları ve geçmişten gelen bir sesin büyüsüne kapılacaklar, belli bir yaşın üstündekiler bu sesle geçmişi, dostlukları, sürgünlüğü, komşulukları, acıları anımsayacaklar.
İstanbul’da yaşayan Türkler de Rumlar da laternanın müziğinde dilleri farklı da olsa, zevkleri aynı bir duyguda buluşurlar.
Ses kadar bellekte yer eden, unutulmayan ne vardır ki?
Beklediğim albüm geldi. Ne yazıyor kapağında?
Pera Güzeli Laterna - Eski Sokak Eğlencesi - İstanbul Laternası.
Albümün içinde bir kitap, bir CD ve bir DVD var.
* * *
YALNIZ müziği dinlemekle yetinmeyin, mutlaka DVD’sini de izleyin.
Nilüfer Saltık, semtleri, sokakları dolaşırken, laternanın ekseninde, toplumsal tarihimizden sık sık anımsanması gereken İstanbul’un insan tarihini anlatıyor.
Tanıyanlar, tanımayanlar, ilgi duyanlar, görmek için can atanlar, müziğini sevenler...
Belki de bir notada, bir şarkıda, siyasal tarihin izlerini keşfetmeye çalışıyor.
Kafasındaki birçok sorunun yanıtını arıyor?
DVD’deki kişiler, bir yerde yaşamanın, anılarla örülen bir ömrün nasıl vazgeçilmez izler bıraktığını ve bu izlerin başka topraklara göç ederek asla silinmeyeceğini gösteriyorlar.
Burada ayrı din ve dillerdeki insanların geçmişteki kaynaşmaları, kültür alışverişi, insan örnekleriyle anlatılıyor.
Nilüfer Saltık, albümün başındaki “Pera Güzeli” adlı çalışma başlıklı yazısında bize amacı özetliyor:
“Bir zamanlar İstanbul sokaklarının tarihine tanıklık eden laternayı tekrar sokaklara taşımak, müzikleri ve danslarıyla yeniden İstanbullularla buluşturmak; laternayı dünden bugüne, bugünden yarına taşıyarak günümüzün tarihi-kültürel unutkanlığına karşı bir başkaldırı sergilemek; laternanın sadece bir müzik ve eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda farklı kültürlerle beraber yaşamanın sokaktaki dili olduğunu hatırlatmak için yapılmıştır.”
* * *
BİLDİĞİNİZ, kulağınızın aşina olduğu şarkıları, melodileri bir kez de laterna’dan dinleyeceksiniz.
Ayrı bir ses lezzetinde, ayrı bir ses tarihi, eğlence anlayışı bağlamında.
Kitapta çok güzel, sözü zenginleştiren fotoğraflar var.
Laterna nedir? İlki 1808 yılında İngiltere’de yapılan laternanın tarihi nedir?
İstanbul ve laterna birbirini çağrıştıran iki kelime.
Pera Güzeli’nin öyküsünü Stelyo Berber’den, laternayı, laterna ustası Panos Ionnadis’ten okuyun, Laterna Sözlüğü’ne de bir bakın.
* * *
SESLE geçmişin mutlu ve acıklı tarihini hem seyredin hem de dinleyin.
Kozmopolit İstanbul’u yaşamadıysanız, özlemini çektiğimiz zamanın farkına varın hiç olmazsa.
Yazarın Tüm Yazıları