Sırplar’dan özür diliyorum

Sırbistan Büyükel-çiliği’nden arayıp sitemlerini mi ilettiler?

Haberin Devamı

Sırplar ayaklanıp mail bombardımanına mı tuttu beni?
Gazete yönetiminden uyarı mı geldi?
Okurlardan tepki mail’leri mi yağdı?
Bunların hiçbiri ortada yokken ne diye kalkıp Sırplar’dan özür diliyorum?
Olayı çok rahat kapatabilecekken neden yeniden kaşıyorum?
Çünkü yazdığım bir cümle çok rahatsız etti beni, kendime yakıştıramadım.
Geçen gün sapık bir Sırp filmini anlattığım yazının sonunda “Zaten Sırplar’ı sevmezdim, daha bir soğudum kendilerinden” cümlesini yazdım.
Ne kadar ayıp, ne kadar zalim bir cümle...
Aynı gün Habertürk’ün birinci sayfasında kocaman “Barbar Rumlar saldırdı” başlığı vardı.
Bu başlık da beni çok rahatsız etti.
“Faşist Rumlar saldırdı”, “Bir grup barbar Rum saldırdı” gibi bir başlık olsa itirazım yok.
Ama Türk basketbolculara saldıran bir grup gerizekalıdan hareketle bütün Rumlar’ı barbar saymak olacak iş değil.
Yıllarca karşı tarafta da “Barbar Türkler” başlıkları atıldı.
Hepimiz barbar mıyız?
Bir ulus hakkında böyle bir genelleme yapmak mümkün mü?
Araplar haindir!
Yunanlar kalleştir!
Yahudiler düşmandır!
İskoçlar cimridir!
İşte “Sırplar’ı sevmem” diyerek ben de bunu yaptım.
Neden sevmezsin Cengiz Efendi?
Bosna Savaşı, soykırım, Çetnikler, canilik falan...
Oysa sevmem dediğin Sırplar’ın içinde, Bosna Savaşı’nda Müslümanlar’ı saklamış olanlar da var...
Rahipler var; katliamdan kaçan Müslüman çoluk çocuğa kol kanat geren...
6-7 yaşındaki Sırp çocuklar da var. Savaşı da, sapık filmi de lanetleyen binlerce Sırp var...
Onları da mı sevmezsin?
İşte ben de bu yüzden özür diliyorum.
Bir ulus hakkında haksız bir genelleme yaptığım için...
Aynı gün Habertürk, manşette Rumlar için benzerini yaptı işte.
Medyada sık görülen bir hastalık bu.
Bende de soğuk algınlığı şeklinde tezahür etti...

Haberin Devamı


Görülmemiş Atatürk fotoğrafları

Aslında Can Dündar ya da Zülfü Livaneli’ye sormak lazım; Atatürk’ün çirkin, kötü gözüktüğü fotoğraf neredeyse yok gibi değil mi?
Bu bir PR başarısı mı?
İzinsiz fotoğrafının çekilmesine izin vermezmiş diye bir şey duydum...
Flu tek bir fotoğrafı yok mesela.
Kötü gözüktüğü fotoğrafları da yok ettirmiş olabilir mi?
Bu arada haberdar edeyim; Mehmet Aksel’de müthiş bir Atatürk fotoğrafları koleksiyonu var.
Hepsi de orijinal...
Daha önce hiç görmediğim Atatürk fotoğraflarına da rastladım Mehmet’in albümünde.
İlgililere duyurulur.

Türk mutfağı devrimi geliyor

Haberin Devamı

İstanbul’un en kaliteli ve
ucuz restoranı ocak
ayında açılıyor.
Mutfak Sanatları Akademisi’nin (MSA), Maslak’taki binasının hemen yanında açılacak bu restoran...
MSA dünyanın en iyi iki aşçılık okulundan biri seçildi.
Mehmet Aksel daha önce bu okulda yaptıklarını anlatmıştı bana...
Dünyanın en iyi şeflerinin gelip ders verdiğini, buradan mezun olanların sadece Türkiye değil, uluslararası alanda üst düzey restoranlarda iş bulabildiğinden söz etmişti.
Bu aşçılık okulunu yerinde görmek ve mönüsünü tatmak için gittim Maslak’a...
Eğlenceli bir yeme-içme müzesi var bir defa...
Olağanüstü bir kitap koleksiyonu, Osmanlı aşçılarının not defterleri bile var...
20’li, 30’lu yaşlardaki öğrenciler tek sıra halinde, Hell’s Kitchen gibi müthiş bir disiplinle derse girmeyi bekliyorlar.
8 ay sürüyor eğitimleri, bedeli 13 bin lira.
Bu okuldan yetişen öğrencilerin çoğu Türkiye ve dünyaya yayılıyor.
Şimdiden söylüyorum; önümüzdeki yıllarda müthiş bir Türk mutfağı devrimi gerçekleşecek.
Türk mutfağını büfedeki döner-kebap ekseninden çıkarıp standartlarını koyacak, geleneksel lezzetle yaratıcılığı birleştirecek, yetişmiş Türk şefleri kuşağı geliyor çünkü...
Mutfak Sanatları Akademisi bu devrimde önemli bir rol oynayacak.
Dünyada bütün iyi mutfak okullarının restoranı vardır, MSA da bunu hayata geçiriyor şimdi.
Çünkü Mehmet Aksel de benim gibi kaliteli yemek ve şarabı İstanbul’da çok pahalıya satın aldığımızı düşünüyor.

Yazarın Tüm Yazıları