Küçük dev kadın: Nesrin Ercan

Anneler oğullarına ölür biter.
O da öyle.
Özgür, oğlu, onun biricik aşkı.
Oğlunun kızı Zeytin’in dünyaya geldiği an...
Onun için hayatta yaşanabilecek en büyük şenlik...
Bayram, bayram...
Fakat canından çok sevdiği oğlunun, canından çok sevdiği kızı bir böbrek sorunuyla doğuyor, genç, güzel babaanne kahroluyor.
Ve o anda çocuklarının, torunlarının başına gelen kötü olaylar karşında annelerin neler hissettiğini anlıyor.
Allah’tan torunu Zeytin ameliyat oluyor, iyileşiyor.
O da torununu kendilerine bağışlayan yaradana şükretmek istiyor.
Her zaman işe yarayan o kadın, daha da fazla işe yaramak istiyor.
Elini, Türki-ye’deki bütün kimsesiz çocuklara uzatıyor.
* * *
Türkiye’de çocuk esirgeme kurumlarında 9000 çocuk var.
“9 tanesinin bile hayatını değiştirecek bir şeyler yapabilsem ne mutlu bana” diyor.
Minik Kalplerle Elele (Mika-Der) diye bir dernek kuruyor.
Kafasındaki şu, hayata hepimizden geride başlayan bu çocukları mümkün olduğu kadar geleceğe özgüvenli ve donanımlı hazırlamak.
Hayır efendim, gidip o yuvalara direkt bağışta bulunmuyor.
Yeni yuva filan da yaptırmıyor.
Mevcut kurumlara, nelere ihtiyaçları olduğunu saptıyor.
İdarecilerle konuşuyor, çocuklarla konuşuyor.
“Neyinizin olmasını isterdiniz?” diye soruyor.
Ve hızır gibi yetişiyor, He-Man Nesrin.
Gerçekten benim için öyle.
O ve Mika-Der’in bütün kurucu ve yönetici üyeleri.
Merdiven tamirinden tutun, dış mekan oyun parklarına, bilgisayarlara, beyaz eşyaya, nevresim takımlarına, hobi ve yeteneklerini geliştirecek malzemelere, televizyon, projeksiyon aleti, kitaplar, eğitim setleri...
Aklınıza ne gelirse...
Her bir yuvaya ortalama 70-75 bin lira para buluyor.
İnanabiliyor musunuz, şu ana kadar 16 şehir olmuş.
(Sadece geçen yıl aktardıkları para bir milyon dolar!)
2011 planlarında 6 şehrin çocuk esirgemelerine daha el uzatmak var.
* * *
Bir süredir sivil toplum örgütü gibi çalıştığım için, bunun aslında ne kadar meşakkatli bir şey olduğunu biliyorum.
Nesrin Ercan ve ekibi, kendilerini koyuyorlar ortaya.
Öyle destek buluyorlar.
Bazen sanatçılardan yardım istiyorlar, konser gelirlerini aktarmalarını rica ediyorlar, bazen kendileri bir takım organizasyonlar yapıyorlar.
Delicesine gibi bir emek bu...
Her şey de, o 9000 çocuğun hayatında biraz olsun fark yaratabilmek için...
* * *
Herkesin hayatında böyle bir an geliyor.
Başkaları için bir şeyler yapma isteği ve bilinci...
Nesrin Ercan bence hepimize örnek oluyor.
Kendisine çok çok saygı duyuyorum.
Onun gibi kahraman kadınları size tek tek tanıtmak istiyorum...