Her klasik, ‘klasik’ değildir

CUMA, kitaba, müziğe meraklı birçok kişinin kitapçıları, müzik mağazalarını dolaştığı gün.

Müze, galeri ziyaretinden sonra bunu yaparken, hepimiz için geçerli bazı uyarılarda bulunmak isterim.
Eğer iyi bir kitap okumak, iyi bir CD dinlemek istiyorsanız, bazı hususlara dikkat etmenizi, titiz davranmanızı salık vereceğim.
ÇEVİRİ KİTAP ALIRKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
YASAL olarak Türk ve dünya yazarlarının tümünün telif hakkı vardır ve bu yayınevlerince ödenir.
Ancak bir yazarın ölümü üzerinden 70 yıl geçmişse, telif ödenmeden, herkes bu yazarı basmakta serbesttir.
Hiç kuşkusuz bu çeviri kitaplar için de geçerlidir.
Yabancı yazarların da ölümünden 70 yıl sonra herkes bu kitabı istediği dile çevirir, elbet yayınevi de çevirmeni seçmekte özgürdür.
İşte sorun burada başlıyor.
Büyük bir kitap mağazasını gezerken, klasikler rafında birçok çeviriye rastladım.
Ne yayınevinin adını duydum, ne bir dergide okudum, ne de çevirmenin adını çıkarabildim.
Özellikle klasikleri alırken, tanınmış, güvenilir bir yayınevini seçin, zaten böyle bir yayınevinin çevirisi de genellikle iyi bir çeviridir.
Oysa raftaki klasik çevirilerin bir bölümünün hem Türkçesi kötüydü, hem de metnin tamamı değildi. Kuvvetle muhtemel, eski Cağaloğlu tabiriyle daha önce çevrilmiş yayınlara “takla attırarak” yapılmış bir özetten ibaretti.
Okullarda okutulduğu, ailelerin çocukları için klasikleri okumalarını istedikleri için böyle bir sahtekârlık furyası ortalığı kapladı.
Mutlaka bir bilene sorun, ucuz olması sizin tercihinizi etkilemesin, çünkü hem siz hem de çocuğunuz gerçek klasiği okuyamayacağı gibi kötü Türkçeyi iyi, doğru Türkçe sanacaksınız.
Özellikle klasikleri basan, bir dizide değerlendiren yayınevleri var. Üstelik klasikler, kitaplığınızda kuşaktan kuşağa okunacak, bir kez alınsa da defalarca okunacak kitaplardır.
UCUZ KLASİK MÜZİK CD’LERİ VE  İCRACISI BELLİ OLMAYAN UYDURMA CD’LER
EĞER klasik Batı müziği dinleyicisiyseniz ya da kendinize bir diskotek kurmak istiyorsanız, daha işin başındaysanız, kültüre ayırdığınız bütçe kısıtlıysa, şimdi müzik mağazalarında, büyük kitabevlerinin müzik stantlarında çok ucuza CD’ler bulabilirsiniz.
Tanınmış bestecilerin 3 CD’lik seçme albümlerinin fiyatını görünce şaşırdım: 7.90 TL.
Toplu besteci albümleri de yeni çıkan tek tek CD’lere göre çok daha ucuz, daha rahat alınabilir.
Özellikle Türk müziği sevenlere sesleniyorum.
Bazı Türk müziği CD’lerinin baştan savmalığını, bu tür müziğe bir saygısızlık olarak görüyorum. Dinlenecek, saklanacak kalitede bunca CD, Türk müziği albümü varken, bu “yasal korsanlar” bizim zevkimizle oynuyorlar.
Örnekler vereyim; CD’nin kapaklarında şöyle bir yazı:
Klarnet’le şarkılar, Ud’la şarkılar.
Bir tür enstrümantal müzik. Sözsüz şarkı icraları.
Bunda ne var diyeceksiniz. Olağan.
Ancak kapağında da, içinde de çalanın kim olduğu belli değil. Araştırdım, bilgisayar kaydına baktım. Şöyle bir cümle: Değişik sanatçılar.
Türkçe ile yetinmemişler, İngilizcesini de yazmışlar: Various artists.
Böyle bir albümde icra kalitesini varın siz düşünün.
* * *
BUGÜN kitap ve CD alırken, paranızı ve vaktinizi boşa harcamamanız için, bu hususlara dikkatinizi çekmek istedim.
Yazarın Tüm Yazıları