Kafalar değişmedikçe yeni yasa da işe yaramaz

TÜRKİYE’deki futbol terörünün baş aktörlerinden bazıları, bazı kulüp başkanlarıdır. Hepsini katmıyorum. Kimdir bu kulüp başkanları, bir göz atalım.

Haberin Devamı

Para verip otobüs tutup, seyircisini maça götürenler. Para verip, kulübünde onları lehlerine bağırtanlar. Para verip, aday olacak rakipleri hakkında menfi tezahürat yaptıranlar. Kulüplerin internet sitelerinden kendilerini eleştirenleri seyircisine şikayet edip hedef gösterenler.
Bırakın futbolcuyu, kendi yönetim kurulu üyelerini bile basınla konuşturmayanlar. Kulüpleri borçlandırıp kendilerine mahkum ettirenler. Kulüpleri borçlandırıp, kimsenin aday olmasını istemeyenler. Kendileri hakkında yazan ve konuşanları o basın mensuplarının patronlarına gidip, mektup yazıp şikayet edenler. Daha ileri gidip basın mensuplarını dövdürenler. Üzerinde “0 TL” yazan biletleri seyircisine dağıtıp sonra onun nemalanmasını sağlayanlar. (Bu biletlerden benim elimde var.) Maçlar kötü gitmeye başlayınca hakem odalarına girip, hakem kapılarını tekmeleyenler. Hakemlerin kokartlarını söküp, tehdit edenler. Zaman zaman seyircisini kullanarak, rakiplerine ve aleyhte olanlara gözdağı verenler.
Ama bunlar sonra çıkarlar fair playdan bahsederler. “Bu işler çok namuslu gitsin” derler. Terbiyeden bahsederler, adaletten bahsederler ve marka değerinden bahsederler.
İngilizler en iyi örnek
Futbol Federasyonları bunlardan korkarlar. Çünkü onlar da oyla geldikleri için o koltuğu kaybetmek istemezler. Federasyonlar ne yaparlar, işin kolayına kaçarlar. Derler ki “Yasalar bazı şeyleri yapmaya müsait değil.”
Peki, ben şimdi Futbol Federasyonu’na soruyorum. Emniyette çalışan veya ayrılan kaç tane temsilci çalıştırıyorsunuz? Neden? Çünkü, onlar bu işi daha iyi biliyor diye. Bu sistem bir işe yarıyor mu? Hayır. “Kulüpleri ceza ile bir yere getiremeyiz” diyorsunuz ama İngilizleri UEFA ceza ile hizaya getirdi. Hatta ilk verilen cezadan sonra zamanın başbakanı Margaret Thatcher çıktı, “Eğer bizimkilere verilen ceza az geldiyse 2-3 sene artırabilirsiniz” dedi. Başbakanın mantığı böyle olunca da alt taraf tırsar, susar ve haddini bilir.
Statlara kameralar kuruldu. Ama o kameralar kulüp başkanlarının istemediği kişiler için çalışıyor. Ama lehlerinde olanlar hata yaparlarsa bu kameralar işe yaramıyor. Yani, şu anda Türkiye’de bu yasalarla yapılabilecek çok şey var. Ama biz bu yasaları uygulamıyoruz veya uygulayamıyoruz. Bakın “uygulamıyoruz” diyorum. Siz mevcut yasaları uygulayın çok olayın önüne geçersiniz.
Emniyet hata yaptı
Fazla uzağa gitmeyin. Beşiktaş’ın amigosu Alen düğününe gittiği amigo tarafından vuruldu. İşin daha da ilginç yanı Alen bu vurandan davacı olmadı. Emniyet yalnız bu olayın üzerine gitse çok şey çıkarır.
Bakınız, döner bıçaklarıyla, satırlarla, sopalarla ve tornavidalarla tam donanımlı holiganlar otobüslere biniyor ve Bursa’dan yola çıkıyor. İstanbul’a girişte polis bu holiganları arıyor, kesici aletleri topluyor. Bu kesici aletlerin çıktığı otobüsleri tekrar o seyircilerle beraber maça gönderiyor. Ne yapması gerekir? Otobüsteki herkesi sorguya çekmesi gerekir, “Bu bıçaklar kime ait” diye sorması gerekir ve sahip çıkmayınca da otobüsü emniyete çekmesi gerekir. Eğer o bıçakların sahibi çıkmazsa bu sefer taşıyıcı otobüs firmasını sorumlu tutup adliyeye yollaması gerekir. Ama bıçakları ve sopaları alınan Bursa seyircisi, İnönü Stadı’nın yanına geliyor. Burada haksız bir rekabet var. Bu sefer bıçaklı olan Beşiktaş seyircisi, bıçakları toplanan seyirciyi karşılıyor ve bir güzel bıçaklıyor.

Haberin Devamı

Üç maymunu oynuyorlar

Haberin Devamı

Madem ortam böyle yaratılacaktı (!) o zaman Bursa seyircisindeki aletleri de toplamasaydınız da kılıç kalkan ekibi ortada gösteri yapsaydı. Çünkü, bıçaklanan hiçbir Beşiktaş taraftarı yok. Hepsi Bursalı. Kafasına bira şişesi gelen kızımıza da o dolu bira şişesini atanlar Beşiktaş taraftarları. Bakıyorsunuz iki taraf yöneticileri çok masumlar. Federasyondan da “tık” yok. Orta oyunu devam ediyor. Neymiş, yeni yasa çıkacakmış. Şunu kesinlikle söylüyorum, yeni yasa da çıkarsanız bu kafayla hiç bir şey yapamazsınız. Şimdiki yasayı uygulayamayanlar veya uygulamayanlar kesinlikle yeni yasayla da hiçbir şey yapamayacaklar. Çünkü sistem çok net. Şiddeti körükleyenler belli. Şiddete çanak tutanlar belli, şiddete odun atanlar belli. Ama herkesi aptal zannedip kendilerini akıllı zannediyorlar. Üç maymunu oynuyorlar.

Haberin Devamı

Ucuz etin yahnisi

GEÇTİĞİMİZ Kurban Bayramı’nda bazı turizm firmalarıyla yurtdışına gidenler perişan oldular. Daha da önemlisi dolandırıldılar. Bu bazı firmalar resmen soyguncu. Peki bunlara karşı ne yapmak lazım? Çok basit.
Genelde biz sigortayı seven bir ülke değiliz. Ne zaman başımıza bir iş gelir sonra ararız. Türkiye’nin genelinde, yurtdışına gidenleri “1-2 Euro’ya sigorta yapıyoruz” diyerek aldatıyorlar. 1-2 Euro’ya yaptırdığın sigortadan seyahat kötü gittiğinde hiçbir şey alamazsın. O firmanın bir faksı ve bir telefonu vardır. Onlar satılır sonra sıraya girersin, davadanda vazgeçersin.
Adam gibi geri dönüşümlü 20-30 Euro arası sigorta yaptırın veya şirketi zorlayın. Eğer şirket size yurtdışında bir yamuk yaparsa kredi kartını kullanıp en kral yerde kalır, yer içersiniz. Geldiğinizde de sigortadan paranızı alırsınız. Sonra sigorta şirketi ne yapar, o sizi ilgilendirmez.

Haberin Devamı

Beyoğlu’nun tinercileri

GEÇEN Cumartesi geceyarısı saat 02.45. Beyoğlu’nda Zarifi’nin önünde yanımda bir arkadaşımla yürürken 4 tinerci önümüzü çevirdi. Bir tanesi de bayağı tehditkardı. Zaten bizim önümüzde yürüyen yabancı turistlerin de üzerine gittiler, kadınlar da çığlık atıp kaçtı.
Para istediler, vermedim. Tehdit etmeye kalktılar elimi cebimdeki telefonuma attım, “Polis çağıracaksın da ne yapacaklar. Bırak bu hikaye işleri” dediler. Bu sefer biber gazını çıkarınca 3-4 metre geriye attılar kendilerini. Tehditler savurmayı da sürdürdüler.
Geri döndüm ve yürürken 112’yi aradım. Sonra da bir polis otosunu görüp durumu anlattım. Sonra baktım bir şey olmadı. Bir Türk vatandaşı olarak evimin yolunu tuttum. Tacize uğrayanlar turistler de otele gitmişlerdir. Tahmin ediyorum herkes de mutludur.
Hani, tinercilerle mücadele vardı. Beyoğlu’nun her tarafında cirit atıyorlar. Hem de 4’erli 5’erli gruplar halinde. Ne zaman birilerini öldürürler, yine 1-2 ay işi sıkı tutup bırakırlar.

Haberin Devamı

Düzeltme

UĞUR Dündar’ın dünkü “Carlos Gerçekleri” yazısının alt başlığın-da ‘geri iade etti’ yazılmıştır, ‘iade etti’ olarak düzeltir, özür dileriz.

Yazarın Tüm Yazıları