Kim daha yürekli

AK Parti’den Hüseyin Çelik’in, BDP yönetimi için, “Sinn Fein kadar yürekli olsalar” sözü önemli bir tartışmayı açtı.

Haberin Devamı

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş cevabı anında gönderdi:

“Onlar da Tony Blair kadar yürekli olsalar.”

Böylece tartışma İngiltere’yle IRA arasındaki sürece oturdu.

Tony Blair yazdığı kitapta bu süreci uzun uzun anlatıyor. IRA’nın siyasi kolu durumundaki Sinn Fein’le görüşme kararını nasıl aldığını yazıyor.

Tepkiler, suçlamalar, saldırılar...

Ne garip?

Türkiye kendi içindeki süreci ve diyaloğu tartışacağına, yine Batı’dan bir örneğin kuyusuna düşüyor.

Cesareti kendisinde arayacağına, ithal hatırlatmalara saplanıyor.

Çelik, “Sinn Fein yürekliliği” diyor. Demirtaş, “Blair cesareti” diyor.

Demirtaş’ın verdiği bu cevaptan ve konuşmasından anlıyorum ki;

BDP seçim stratejisini “çözümsüzlük” üzerine oturtacak. Gerilim yaratacak. Diyarbakır sokaklarında yakılmış lastikler, taş atan çocuklar göreceğiz.

Haberin Devamı

Çünkü BDP’nin elinde bir inisiyatif yok. Olmadığı açık. İmralı’dan gelen, “Mart tehdidine” karşı bir çıkış yapamıyor.

Yani Sinn Fein olamıyor.

O cesareti gösteremeyince de çözüm umutları yine seçim sonrasına kalıyor.

İKİNCİ YAZI:

BAYKAL NE YAPACAK?

MİLLETVEKİLİ adaylarını CHP Parti Meclisi belirliyor. Parti Meclisi de 18 Aralık’taki kurultayda seçilecek.

Peki böyle bir kurultaya giderken Deniz Baykal susacak mı?

Sanmıyorum.

Üstelik başta Kürt meselesi olmak üzere birçok konuda stratejik değişiklikler tartışılırken Deniz Baykal’ın sessiz kalması mümkün değildir.

Çok iyi biliyorum ki; Baykal bu gelişmelerden rahatsızdır.

Eğer bugün CHP’nin bir “eksen kayması”nın eşiğinde olduğunu söylemiyorsa, bu tamamen bir zamanlama meselesidir.

18 Aralık haftası seslerin yükseleceği bir haftadır.

ÜÇÜNCÜ YAZI:

ABD ELÇİLİĞİNDEN DAVET GELSE NE YAPARSINIZ?

Sayın...

Bu akşam vereceğimiz daveti onurlandırmanızı rica ederiz.

ABD Büyükelçiliği.

Diyelim ki MHP Genel Başkan yardımcılarından Oktay Vural ya da Cihan Paçacı böyle bir davet aldı. Mesela CHP’den Hurşit Güneş. Umut Oran.

Ya da AK Parti’den Ömer Çelik.

Ne düşünürler acaba?

WikiLeaks’ten önce olsa giderlerdi. Ama şimdi o davete gitse de artık kimse rahat konuşmaz. ABD’li diplomatlar kolayca “nem” kapabildikleri için, havadan sudan bile konuşan çıkmaz.

Haberin Devamı

ABD, tarihinin en büyük “belge yıkıntısı”nı yaşarken aynı zamanda istihbarat çalışmaları ve diplomatik faaliyetleri açısından da ağır bir darbe almıştır.

Yazarın Tüm Yazıları