İmam hatipler üzerine tezler

- İmam hatipler “tramvay” gibidir. Binersin ve inersin. Fazlası, ötesi, ilerisi, gerisi yoktur.

Haberin Devamı

-  Hiçbir okul kutsal değildir.
-  İmam hatip liselerine “Parma manastırı” muamelesi yapılması ile “öcü” muamelesi yapılması arasında sadece mahiyet farkı vardır.
-  İmam hatiplere dil uzatan, dine dil uzatmış sayılmaz.
-  İmam hatiplilikten istifa eden dinden istifa etmiş olmaz.
-  İmam hatip karşıtlığı yapan herkesin sözü bir değildir.
-  Bir ülkede herhangi bir “mektebin atmosferi” ile “sokağın atmosferi” bambaşka tellerden çalıyorsa, o ülkede mühim bir sorun vardır.
-  Bir öğrencinin mezun olduğu okulu beğenmemesi, onun en temel insan haklarından biridir.
-  Mekteplerine âşık olmayan ve destanlar yazmayan imam-hatiplilere, “yumurta çıkmış kabuğunu beğenmemiş” muamelesi çekmek, mahalle baskısının türevlerinden biridir.
-  Her türlü faşizme karşı çıkmak bir insanlık görevidir. Her türlü faşizm arasında “mektep faşizmi” de yer alır.
-  Bir mektebe “misyon” yüklemek, o mektebin sırtına kaldıramayacağı bir yük yüklemektir.
-  Madem dinler bile insanların mutluluğunu sağlamaya yönelik birer araçtır, o halde imam hatipler neden sadece bir araç olmasın?
-  Asıl olan “din eğitimi”dir, imam hatip bunun aracıdır.
-  Demokratik bir ülkenin vatandaşları, “Mektebim... Mektebim...” diye destanlar yazmak yerine, “İsteyen herkese din eğitimi verilmesi devletin anayasal görevidir” diyerek hakkını talep eder.
-  Demokratik bir ülkenin başbakanı, “imam-hatip güzellemesi” yapmak yerine, anayasal bir hak olan “din eğitimi”nin dileyen vatandaşlara verilmesi doğrultusunda düzenlemeler yapar.

Haberin Devamı

Abartılı hassasiyet

BİR Alevi örgütü, İnkılâp Kitabevi’nin yayınları arasında yer alan İngilizce / Türkçe bir sözlükte “incest”, yani “ensest” sözcüğüne karşılık olarak “akraba ile zina, Kızılbaşlık” karşılığının verildiğini öne sürmüş. Ortalık karışmış.
Oysa...
İnkılâp Kitabevi yetkilileri, söz konusu sözlükte böyle bir ifadenin yer almadığını söylüyorlar.
Sözlükleri inceledim, ben de “Kızılbaş” ifadesine rastlamadım. Alevilerin hassasiyetlerini anlıyorum anlamasına ama bu hassasiyetin gitgide abartılmasının da bir mesele haline geldiğini görüyorum.

Haberin Devamı

Kim nerede görüldü

NEVZAT YALÇINTAŞ: Oğlu Murat Yalçıntaş’ın tutukluluğunun sona ermesinin ardından Nişantaşı sokaklarında hayli mutlu ve neşeli bir şekilde dolaşırken...
PATRİK BARTHOLOMEOS: İKSV’nin üst katındaki X Restoran’da bir cemaat mensubunun doğum günü yemeğine onur konuğu olarak katılırken...
ALİ SİRMEN: Kanyon’da yeni açılan İtalyan Obika restoranındaki gurmeler masasında teftiş öncesi son hazırlıklarını yaparken...

Asalak kocandır

ZAFER Ergin adlı sanatçı, Neslihan Yavuzcan adlı eski mankenle bir yakınlık yaşıyormuş.
Zafer Ergin adlı sanatçının eşi Binnaz Ergin, bu olay karşısında kocasına toz kondurmazken, çamurun tamamını Neslihan Yavuzcan adlı mankenin üzerine boca etmiş.
Demiş ki:
“Bu tip kadınlar insanların hayatlarına asalak gibi yapışıp oradan besleniyorlar.”
Madem âlemin namlı isimleri susuyor, o halde Binnaz Ergin adlı hanımın şahsında “kocasına laf söyleyemeyip sadece ikinci kadına laf saydıran kadın tipi”ne haddini ben bildireyim:
Hanım, hanım...
Laf söyleyeceksen sen önce “asalak” dediğin kadınla piyasa yapmaktan kaçınmayan kocana söyle. Rest çekeceksen kocana çek.
Hakaret edeceksen kocana et.
Kocan çocuk mu ki kandırılıyor olsun?
Silah zoru falan mı söz konusu?
Aileyi toparlamak adına da olsa...
Eğer sen, “sorumsuz davranan koca”nı bir tarafa bırakır ve sadece “ikinci kadın”a çemkirirsen... Bil ki sadece kendini küçük düşürmüş olursun.

Haberin Devamı

Daha iyi bir ifade

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, “İmam hatiplileri çok aşağıladılar” demek için...
“Bize ‘cenaze yıkayıcısı’ dediler, bize ‘taşralı’ dediler, bize ‘köylü’ dediler, bize ‘zenci’ dediler” diye yakındı ya...
Keşke böyle diyeceğine...
“Bize cenaze yıkayıcısı, köylü, taşralı, zenci diyerek aşağılayacaklarını zannettiler” deseydi.
Böylece...
Hem cenaze yıkayıcılığının, köylülüğün, taşralılığın, zenci olmanın bir aşağılama nedeni olamayacağını söylemiş, hem de yapılmak istenen zulme işaret etmiş olurdu.

Türklerin çekmeyi beceremediği filmler

-  Baştan sona kendini aksiyona adamış filmler...
-  İçinde Atatürk geçen her türlü film...
-  Gerilim iddiası taşıyan her türlü polisiye film...
-  Soğukkanlı ve tarafsız politik filmler...
-  Kostüme filmler.
-  Propagandist olmayan din temalı filmler.
-  Korkutmak maksadıyla çekilen filmler...

Haberin Devamı

Rektörler selam durdu

SIRAYLA gidelim:
-  YÖK’e kafa denkleri getirildi.
-  Üniversitelerde türban fiili olarak serbest oldu.
-  Başbakan Erdoğan rektörlerle toplantı yaptı.
-  Bu toplantıyı protesto etmek isteyen üniversite öğrencileri, ta Kurtköy’de durdurulup biber gazıyla tarumar edildi.
-  Rektörler Erdoğan’ın elini sıkmak için sıraya geçtiler.
Bütün bu fotoğrafları yan yana koyduktan sonra...
Benim aklıma iki şey geldi:
BİR: “Rektörler selam duracak” diyen Erbakan Hoca’nın kulaklarını çınlattım.
İKİ: Alev Alatlı’nın “O.K. Musti, Türkiye Tamamdır” adlı kitabından esinlenerek “O.K. Musti, üniversiteler tamamdır” cümlesini icat ettim.

Yazarın Tüm Yazıları