Altı saat kitap imzaladı

ZAGOR’un yaratıcısı, çizeri Gallieno Ferri, TÜYAP Kitap Fuarı’nda tam altı saat kitap imzalamış.

Eğer sekseni aşkın olduğunu bilmesek, bu süreyi olağan karşılayabilirdik.
Kostümlü olarak da fotoğraf çektirmiş.
Ben çizgi roman okuru değilim, herhangi bir çizgi roman kahramanı sorsanız söyleyemem.
Başta Turgut Özal olmak üzere, çizgi roman meraklıları, okurları, tutkunları epeyce bir sayıyı bulur.
Tom Miks, Red Kit bildiklerim ama okuduklarım değil.
Bir dostum Japonya’da okuma oranının yüksek görünmesinin nedeninin, onların çizgi roman okumalarından kaynaklandığını söyledi.
Manga çizgi romanları.
Bizde de klasikler ve birçok romanlar, yapıtlar, çizgi roman olarak yayımlandı.
Asıl kitapla ilişkisini her zaman tartışabilirim.
Hatta Türk yazarlarının yapıtları da çizgi roman biçiminde yayımlandı.
Fuardaki “Kuyruklu Yazarlar” (bunun eleştirileceğini biliyorum ama başka betimleme yapamadım) konusunu yazayım bugün dedim.
Nasıl olsa fuar bittiğine göre alınganlıklar, sitemler söz konusu olamaz.
Üstelik bir günlük, hatta yarım saatlik bir gözlem yaptığım.
* * *
ÖNÜNDE uzun kuyruk olan yabancı yazarlardan biri de, Türkiye’de kitapları çok satılan Jean-Christophe Grange idi.
Son kitabı Ölü Ruhlar Ormanı başta olmak üzere okurları ile buluşmanın tadını çıkarıyordu.
Artık okurlarımız, çeviri kitapların yazarlarını da ülkemizde görmekten mutlu oluyorlar. İmza günleri bunun kanıtı.
Okurlar hangi Türk yazarlarının önünde kuyruk oluşturdu?
Hepsinin listesini tutmadım, fuar dolaşmalarında rastladığım görüntülerden seçme.
Bu aktardıklarım sadece cumartesi izlenimleri.
Cumartesi günü dolaşırken, salonda zorlukla ilerledim, çünkü önlerinde kuyruk olan yazarların yayınevleri aynı yol üzerinde olduğundan gerçekten yürümekte zorluk çektim.
Ahmet Ümit “İstanbul Hatırası”, Can Dündar “Lüsyen”, Cem Yılmaz filmlerinin senaryolarını, Turgut Özakman “Cumhuriyet”, küçük İskender “Sarı Şey”  kitaplarını imzalıyorlardı.
Penguen ve Uykusuz çizerlerine de ilgi büyüktü.
Popüler kültür tartışmaları bir yerde kuramsal alandan uygulama alanına geçiyor.
Okurlar, fuarlarda yeni yazarlar keşfetmekten çok, okudukları, beğendikleri yazarların kitaplarını imzalatıyor, onlarla tanışmayı yeğliyorlar.
Elbette bu yazarların sadece imza günleri yok, okurlar sadece onları imza süresince tanımıyorlar.
Onların konuşmaları, panelleri, sempozyumları da var.
İmza ve satış konusunda bir özelliğe değinmeliyim.
Can Dündar’ın Lüsyen kitabı üzerine tanıtım yapıldı ama Abdülhak Hâmid’in eşi hakkında yazılmış bir kitap adından değil Can Dündar imzasını taşıdığından satılıyor, ilgi görüyor.
Eğer fuarın güncesini tutsaydım, daha başka adlara da yer verebilirdim.
Ben bir magazin yazarı olsaydım, kitap fuarından ilgi çekici görüntüleri sayfama yansıtırdım.
Yabancı yazarlara, çizgi romanların yaratıcılarına değişik sorular yöneltirdim.
Üç yüz bin kişinin geldiği fuardan çok özgün haberler çıkarırdım.
Böylece İstinye Park ve Bebek dışında da bazı mekânlar olduğunu okurlarıma hatırlatırdım, onları kısırdöngüden kurtarırdım. Ajandanıza kaydedin, hiç olmazsa gelecek yılı kaçırmayın.
* * *
HER fuarın yıldızı/yıldızları vardır.
Kuyruklardan, en çok satanların kimler olduğunu saptayabilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları