Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Meclis Başkanı somut adımı atarsa

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TESK buluşması ve tam bir mutabakat olmasa da hem anayasa hem de türban/başörtüsü sorununu ele almaları olumlu yankı yarattı.

Kılıçdaroğlu sonrası siyasetinin sorun çözme koşullarının gelişeceğine inananlardanım; ama bunun somut gelişmelere bağlanma zamanı da geldi.
O nedenle CHP’nin daha hızlı hareket etmesi şart; çünkü seçim yaklaşıyor.
Kılıçdaroğlu’nun da bunun farkında olduğu gözleniyor ve o nedenle örneğin CHP türban komisyonundan raporunu en kısa sürede yazmasını isteyebilir.
Ancak bir yandan sorunun çözümünü CHP’den bekleyip, öbür yandan CHP’de farklı çıkabilecek sesleri arayıp öne çıkarmak kolaylaştırıcı etki yaratmaz.
PAKET YAKLAŞIMI
Ayrıca, adı ister türban ister başörtü sorunu konsun, bunu namaz gibi İslam’ın şartları arasına koyan anlayış da CHP’nin işini zorlaştırır.
CHP seçmeni bu anlayışı, “Türban İslam’ın şartı gibi gösterilirse, bu, başı açık kadınlara baskıya yol veren anlayışı güçlendirir” diye görülebilir.
Sadece bu sorunla ilgili bir düzenlemeye gitmek de aynı sonucu verir.
Oysa, Türkiye’de din bağlantılı başkaca sorunlar da var.
Alevilerin başta ibadethane olmak üzere inanç sorunları, Hıristiyan ve Musevi azınlıkların sorunları, imam hatipler sorunu, Kuran kursları sorunu, zorunlu din dersi uygulaması ilk kalemde akla gelenler.
Birilerinin başkaca eklemeler yapabileceği tüm bu sorunlara hem de AB kriterleri ile uyumlu bakmak ve tümünü mümkün olduğunca aynı anda çözüme kavuşturmak Türkiye’deki birçok gerginliği ortadan kaldıracağı gibi böylesi bir pakete gelen kamuoyu desteğini de en yüksek düzeye çeker.
Sadece kendisinin değil herkesin özgürlük alanını genişleten anlayış şart.
İKİ KOMİSYON DA OLABİLİR
Başbakan ile Kılıçdaroğlu’nun buluşmasına baktığımızda iktidarın, türban sorununu ayrı, anayasa sorununu ayrı ele almak ve CHP’nin hangi çözümleri önereceğini görmek istediği anlaşılıyor.
Bunu, görüşmede bulunan bazı AKP’lilerin, “Eksik bilgilenme var; Kılıçdaroğlu, başörtüsü sorunu konusunda farklı farklı  şeyler söyledi. Önce ‘Anayasa değişikliğine gerek yok’ dedi. Sonra tek maddelik değişiklikle sorunun çözüleceğini savundu. En sonunda da mahkeme kararlarına işaret etti. Oysa biz net bir anlayış beklerdik” demelerinden çıkarıyorum.
Aynı şekilde, Anayasa değişikliği konusunda komisyon kurulmasını da Başbakan’ın önerdiğini, bunun iki üç kez tekrarladığını anlattılar.
Bu durumda yapılması gereken tarafları eylem alanına çekmek olabilir.
Bunu başaracak tek isim de TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin olabilir.
Şahin’in, sadece, “Komisyon kuralım” demesi yetmiyor, hemen resmi bir yazı ile anayasa değişikliği komisyonu kurmak istediğini belirtip parti gruplarına ‘Üyelerinizi bildirin’ önerisi yollayabilir.
O zaman biz de görebileceğiz komisyona kim üye veriyor, kim vermiyor.
Öbür yandan AKP ile CHP arasında türban/başörtüsü konusunda da ayrı bir komisyon kurulabilir ve iki komisyon paralel çalışma yapabilir.
Çünkü, anlaşılan ortada bir güvensizlik var ve bu güvensizlik ancak taraflar söylemden somut eyleme geçtikleri takdirde ortadan kalkacak gibi.
Yazarın Tüm Yazıları