Halı saha maçı

MAÇA gittim, resmen halı saha maçı. Beş yıl önce futbolu bırakan oyunculardan 5-6’sı dün oynasaydı, hiç sırıtmazlardı.

Haberin Devamı

 Helva gibi iki takım... Bol bol pozisyon ve bol goller... Aslında seyirci için güzel. Ama futbol için rezalet. Ne bir oyun planı var, ne defans, ne hücum. Evlere şenlik. Hani bir cümle var ya;  “Saldım çayıra mevlam kayıra” diye. Aynen öyle bir maç. Bazen Dia çıkıyor sahneye iyi şeyler yapıyor, bazen Niang. Arada bir Kasımpaşalılar bir şeyler yapıyorlar, saman alevi gibi.
Vural’ın kararları
İsterseniz önce bir Kasımpaşa’dan bahsedelim, sonra neden böyle olduğuna bakalım. Kasımaşa’nın o diri, çatır çatır koşarak basan, geçen seneki takımı yok. Neden? Yılmaz Vural, bazı futbolcularla yolları ayırdı. Olabilir. Ayırabilir. Ama bunu adaletli biçimde yapmadıysa, bu olay takımdaki diğer futbolculara da sirayet eder. “Bizim de sonumuz acaba böyle mi olur?” diye. F.Bahçe böyle bir takıma karşı oynuyor. Peki onlardaki görüntü ne? Onlardaki de çok farklı değil.
Yabancılar nerede?
Mesela F.Bahçe, Emre ile gol atıyor, golün sevincini Emre, Selçuk, Mehmet Topuz, Aykut Kocaman’a giderek kutluyorlar. Bir tane yabancı oyuncu kılını kıpırdatmıyor. Zaten yabancılarla Aykut arasındaki soğukluk çok net gözüküyor.
Alex, dün sahada uyurgezer gibiydi. Zaten suratına baktığında memnuniyetsizliği net olarak gözüküyor. Ama bir serbest vuruşta tek hareket yaptı, maçı kopardı. Skoru iki farka taşıdı. Bir orta yaptı, Niang’a 3. golü attırdı. Ve son golü filelere yolladı.
Yıldırım sevgisizliği
Aziz Yıldırım sevgisizliği acaba Aykut’tan futbolculara sirayet mi ediyor? Ama futbolcuların şunu unutmamaları gerekir. Onlar profesyoneller. Aldıkları paranın karşılığını vermeye mecburlar. Teknik direktörlerinin hepsini sevecek diye bir kanun yok. İşlerini yapacaklar.
Kasımpaşa’nın gidişi gidiş değil. Hadi F.Bahçe onların rakibi değil ama kendi ayarındaki takımlara iki maç daha kaybederlerse herhalde orda da bazı değişiklikler olacak demektir. Çünkü Kasımpaşa böyle bir F.Bahçe’yi yakalamışken puan çıkaramıyorsa, çok takımı de yenemez.
Hakem ve Ersen
Hakem için fazla birşey söylemeye gerek yok. Çünkü o da yürüye yürüye, geze geze maç idare etti. Belki de hayatının en kolay maçlarından birini yönetti.
Ersen Martin’in yaptığı penaltıya gelince... Futbol oynarken en korktğum olay forvet adamlarının defans yapmak için kendi ceza alanlarına girmeleri olmuştur.
Genelde böyle penaltılar çok yaparlar.

BEĞENDiM

Çok gol oldu, onları beğendim.

BEĞENMEDiM

Çok kalitesiz bir maç oldu

DİKKAT

Haberin Devamı

Yenen de yenilen de ümit vermedi.

Yazarın Tüm Yazıları