“Evet” ve “Hayır” sonuçları...

12 Eylül referandumu, “Evet” ya da “Hayır” sonucu kadar ilginç ve önemli sonuçlar üretecek. Sonuç ne olursa olsun, 13 Eylül günü, yani bir hafta kadar sonra hayat bıraktığımız noktadan devam etmeyecek.

Haberin Devamı

“Hayır” sonucu çıkarsa, ne olacağını kestirebiliriz. Referandumu, “Tayyip’e Evet ya Hayır”a dönüştürmek istemiş olan cephe, çıkar “Hayır” sonucunu “AKP iktidarının meşruiyeti bitmiştir” yorumuyla birlikte hızla seçim kampanyası atmosferine taşıyacak; önümüzdeki Haziran ayına, 2011 ortalarına dek gerilimli ve siyasi çalkantılarla dolu bir döneme adım atacağız.

Rejimin niteliği bakımından bundan daha önemli sonucu ise “statüko zaptiyeleri”nin –başta yüksek yargı organları- canlanması olacak. Özellikle HSYK -5 kişi- kontratağa geçecek ve Ergenekon yargı sürecini terse çevirmek, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı ve yargıçları hallaç pamuğu gibi atmak için yüreklenecekler.

Haberin Devamı

Yargıtay ve Danıştay, başkanlarının ağzından siyaset sürecine gürültülü biçimde dahil olacaklar.

Referanduma giden süreçte erozyona uğradığı besbelli olan MHP, sanki referandumdan “Hayır” sonucu çıkması kendi eseriymiş gibi, yüreklenerek, siyaset sahnesine gerginlik ve çatışma üretmeye devam edecek.

CHP’nin geleneksel bağlarını gevşetmeye çalışacağı izlenimini veren genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Hayır” sonucunda CHP’nin eski “kurumsal bağları”na daha da fazla rehine kalacağını kestirmek zor değil.

“Hayır” sonucunun Ak Parti’de belirli bir “moral bozukluğu”na yol açması ve 2011 genel seçimlerinde “tek başına iktidar” kaybına uğrama kuşkusunun parti yönetiminde ve saflarında artacağını da tahmin edebiliriz.

Böyle bir tablonun, Ak Parti’de 13 Eylül 2010 ile 2011 genel seçimleri arasındaki kalan dönemde “reformcu enerji”yi daha da törpüleyeceği ve “sağ seçmen zemini”nde MHP ile “milliyetçilik rekabeti”ne tutuşması ihtimalinin artacağı da tahmin edilebilir.

***     ***    ***

“Değişime karşı direnme”nin bir başka deyimle “statükonun zaferi” anlamına ister istemez gelecek olan 12 Eylül’den “Hayır” çıkması sonucunun doğuracağı sonuçlar beş aşağı beş yukarı bunlar.

“Evet” sonucunun çıkması halinde ortaya çıkacak sonuçları kestirmek “Hayır”ın sonuçlarına oranla daha zor.

Haberin Devamı

Bununla birlikte, “Evet” sonucunun çıkmasının, “yeni anayasa”nın, “demokratik, sivil, yeni anayasa”nın gerekliliğini tetikleyeceği, “Evet”in şimdiden görünebilir sonuçlarının başında geliyor.

Ak Parti’nin “reformcu enerji”yi edinebilmesi veya olduğu kadarıyla muhafaza edebilmesi, “Evet” sonucuna bağlı görünüyor. Bu da, Ak Parti’nin 2011 seçim platformunun “yeni anayasa taslağı” olmasını beraberinde getirecek.

Bunun olabilmesi, Türkiye’de siyasetin önünü açacak şanslardan biri. İktidar partisi, “anayasa değişikliği”nin harekete geçireceği yeni süreçte “yeni anayasa”yı “seçim platformu” yaptığı noktada, diğer tüm partilerin benzeri bir uğraşa girmemesi imkansız.

Haberin Devamı

Bu da, 2011 seçim kampanyasının, bugüne dek olanlara oranla daha “içerikli” olmasını sağlayabilir. 12 Eylül referandumuna giden yoldaki kampanya, hatırlamak istenmeyecek düzeysizlikte ve kalitesizlikteydi.

“Hayır”, Türkiye’de siyaseti seçimlere doğru daha da düzeysizleştirecek, “Evet” ise siyasete “siyasi içerik” getirecek sonuçlara gebe.

***       ***     ***

BDP’nin “boykot” kararının, aksini ispatlamak için ne kadar çırpınırlarsa çırpınsınlar- TBMM grubunun en az yarısının eğilimi olmadığını “birinci ağızdan” biliyoruz. BDP seçmen tabanının hatırı sayılır bir oranının da “Evet” eğilimli olduğu üzerinde tartışılmayan bir olgu.

Hal böyleyken, “İmralı-BDP” boykotlu bir anayasa değişikliği referandumundan “Hayır” sonucu daha yüksek oranda çıkarsa, korunmuş olan “statüko”, Kürt siyasetindeki “statüko”nun da devamını sağlamış olacak.

Haberin Devamı

Evet” çıkarsa ise, Kürt siyasetindeki “statüko” da sarsılmış olacak.

Bu nedenle, 12 Eylül referandumu, “İmralı-BDP” eksenli Kürt siyaseti açısından da önemli bir ölçüm sağlayacak.

Bu yönüyle, 12 Eylül referandumundan “Evet” sonucu çıkması, Kürt siyasetine yansımalarından ötürü Kürt halkı için “hayırlı” bir sonuç olacak.

 “Hayır”ın “statükocular” için hayrı var.

“Evet”in ise Türkiye’de değişim dinamikleri ve ülke için, dolayısıyla “Kürtler” için de...

Yazarın Tüm Yazıları