Tecrübe kazandı

Bu Stade de France'ın soyunma odalarında bir anormallik var. Özellikle ikinci yarıda bu odaya girip çıkan bizim takıma sanki sihirli bir değnek dokunuyor. Ve o kötü oynayan Milli Takım, ikinci yarı mükemmel mücadele ediyor. Böyle bir maçı kazanıp, kaybetmek önemli değil. Önemli olan iyi futbol oynamak.

Fransa takımı eğer bu futbolla kupayı alacaksa alsın. Çünkü 90 dakika boyunca hiçbir şey yapmadılar. İnsan böyle bir takıma karşı bu tarz kaybedince üzülüyor. Yediğimiz 3 gole bir bakın. İnanılmaz defans hataları var. Birinci golde Selçuk, ikinci golde İbrahim, pozisyon bitmiş onlar seyrediyorlar ve ofsaytı bozuyorlar. Attıkları birinci ve ikinci gol, resmen araya kopya kağıdı konmuş gibi. İkisinde de Fatih, bölgesinde değil. Yani, adamlar çatır çatır pozisyona girseler, atsalar insanın yüreği yanmayacak. Ama işte tecrübe denen faktör burada ortaya çıkıyor.

Vites büyütemedik

Dün gece Fransa hiçbir şey oynamadan kazandı. Biz çok yeni isimlerle mücadele ettik. Eğer Fransa böyle bir takımı yenip tatmin oluyorsa, onlara bravo. Ama biz niye ilk yarıları iyi oynamıyoruz, onu da Şenol'un çözmesi lazım. Bizim Milli Takım, özellikle ilk yarı geri vitesine takılmış araba gibi. Bir türlü ikiye-üçe geçiremedik vitesi, hep geri hep geri...

Bence Şenol'un Yıldıray'ı oyundan alması yanlıştı. Bu tip adamlar her an oyunu değiştirebilirler. Hele hele böyle tecrübeli takımlara karşı... Mesela penaltıya Yıldıray gelseydi, ne olurdu? Okan böyle penaltıyı yüz defa atabilir, ama böyle bir statta böyle bir rakibe karşı bu yükün altına onu sokmak son derece hataydı.

Ergün mükemmel oynadı. Tek başına bir maestro gibiydi. İnsan yenildiğine üzülmüyor. Bu Fransızlar, hem takımımızı, hem seyircimizi maymuna çevirdiler. Nasıl mı? Eskiden bir laf vardı; ‘‘Git-gel Konya altı saat’’ diye, Ankaralılar tarafından söylenen... Biz de ‘‘Git-gel Paris-St.Etienne altı saati’’ oynuyoruz. Ama aradaki fark, hızlı trenle gidip geliyoruz. Çünkü 550 kilometrelik mesafeyi bu tren 2,5 saatte alıyor. Ankara-İstanbul arasını hızlı tren yapmayan yılların hükümetlerine de buradan selamlarımı iletir, gözlerinden öperim!

Kazandığımız penaltı penaltıydı, ama attığımız birinci gol de ofsayttı.

Not: Bu saygı duruşundaki saygısızlığı herhalde dünyada tek yapan ülke biziz. Kamerun'lu futbolcu ölmüş, statta çıt yok. Yine arada çat-pat çıkıp bağıran yer bizim seyircinin olduğu yer. İnsan üzülüyor, yerin dibine giriyor. Bu saygısız az sayıdaki insanı, bizim seyircinin döve döve stadın dışına atması lazım. Bu terbiyesizleri...
Yazarın Tüm Yazıları