Gül’den Meclis’e: Görev süresi belirsizliği giderilmeli

Aldık...

ANA uçağı İstanbul’dan havalandıktan hemen sonra kemerleri çözdüğümüz an ilk soru bu oldu:�

- Arınç’ın 5 yıl yorumu için ne düşünüyorsunuz?

Cumhurbaşkanı Gül sözcükleri özenle seçerek, kelime aralarında durarak ama büyük bir açık yüreklilikle şu cevabı verdi:

“Görevi bittikten sonra konuşanlardan olmak istemem. Açıkçası ben şu an görevimi yapıyorum. Başka bir şey düşünmüyorum. Ayrıca böyle bir polemiğin içinde de olmam. Ben konuştukça herkes kendi açısından farklı algılayabilir.”

Cumhurbaşkanı’nın bu konuyu konuşmaktan sıkıntı duyduğu her halinden belli oluyor...

Ve işte bu sıkıntıyı daha da hissettirecek şu önemli açıklamayı yapıyor:

“Evet görev süresi konusunda ortada bir belirsizlik var. Ve bir an önce bu belirsizliğin ortadan kaldırılması gerekir.”

Evet işte kilit söz bu:

- Belirsizliğin bir an önce ortadan kaldırılması.

Devam ediyor:

“Öngörülebilirliğin tartışılır olması da yanlıştır. Ben kendi durumum için söylemiyorum. Zaten bu konuyu da düşünmüyorum. Ama öngörülebilirlik önemlidir. Ben bunun dışında ne söylesem yanlış anlaşılabilir. Ve böyle bir tartışmanın içinde olmam. Bu nedenle belirsizliğin bir an önce giderilmesi gerekir.”
Gül bu ağustos ayında 3’üncü yılını dolduruyor. Eğer 5 yıl olursa 2 yıl sonra ağustosta süresi doluyor. 7 yıl olursa 2014’e kadar görevde.

Ama Meclis bu konuya açıklık getirmediği için süre belirsiz...

ÖNGÖRÜ VE İSTİKRAR

Cumhurbaşkanı Gül’le Hrant Dink’ten teröre ve “Heron olayı”ndan ABD ile ilişkilere kadar uzun bir konuşma yaptık.

Bakü’ye kadar yaklaşık 1 saat süren sohbetin diğer detaylarını haber sütunlarında aktarıyorum.

Ama buraya önümüzdeki günlerde gündeme daha da ağır bir hacimde yerleşecek olan “görev süresi” belirsizliğini alıyorum.

Evet Bakü yolunda anladık ki; (Uçakta bulunan diğer gazeteci arkadaşların da ortak düşüncesi budur) Cumhurbaşkanı Gül görev süresi üzerindeki bu belirsizlikten ciddi şekilde rahatsız.

Bu ruh durumu, yüzündeki ifadeden, kelimeler üzerinde (bir polemiğe düşmemek için) gösterdiği hassasiyetten açıkça anlaşılıyor.

Düşünün ki, 3 yıldır görevde olan bir cumhurbaşkanının hâlâ görev süresinin 5 yıl mı yoksa 7 yıl mı olduğu belli değil.

Devletin en üst yöneticisinin görev süresiyle ilgili böyle bir belirsizlik içinde olması, aslında onun şahsi meselesi değildir. Ondan da öte, ülkenin istikrar ve öngörülebilirlik  meselesidir...

Cumhurbaşkanının ne zaman değişeceği, ne zaman seçime gidileceği belli olmayan bir ülkede geleceğe yönelik öngörü ve istikrar nasıl sağlanır?

Gül’ün altını çizdiği “öngörülebilirlik” kavramı kişisel olmaktan çok kurumsaldır.

Bu nedenle “Bu belirsizlik bir an önce giderilsin” sözü Meclis’te yankı bulmalıdır.

Önümüzdeki dönemde TBMM’nin açılış konuşmasını yapacak olan Cumhurbaşkanı’nın ilk oturumlarda görev süresinin belirlenmesi artık kaçınılmaz hale gelmiştir...