Tuncay ve Selçuk

Amerika takımının tek özelliği var; çok koşuyorlar. O zaman bizim ayağa çok çabuk top yapmamız lazım. Türk futbolcusu, fizik olarak eskisi gibi yerlerde sürünmüyor.

Çünkü bizim takımlarımız artık iyi çalışıyorlar. İlk yarıda İbrahim, karşısındaki rakibe çok alan bıraktı. Bu yarıda en faydalı oynayan adam, Selçuk'tu. Aldığı her topu iyi kullandı. Soğukkanlıydı. Sanki 40 yıldır A Milli Takım'da oynuyormuş gibiydi. Volkan çok fazla şeyler yapmaya kalktı. Onun için de ilk 45 dakikada etkili olamadı. Halbuki ikinci yarıdaki gibi basit oynasa, daha iyi olacaktı.

Tuncay, Milli Takım için her zaman lazım bir oyuncu. Çünkü Türkiye'de onun kadar araya atılan ilk toplara çıkan, kaleye vurulan ve dönen her topta yine hazır olan bir oyuncu yok. Sağda oynayan Fatih Sonkaya çok rahat değil.

İkinci yarıda daha derli toplu oynadık. İlk defa yan yana gelen bu oyunculara göre ikinci yarı oynadıkları oyun bayağı iyi. Tabii, ilk yarı rakibe çok top kaptıran Ahmet Yıldırım'ın yerine giren Ergün'ün de bu uyumda payı büyük. Çünkü, ona gelen top kolay kolay rakibe geçmez. Aslında bir şeyi eksik yaptık. Voleybolda ‘‘rakip takımda zayıf bir adam bulursan, herkes onun üstüne çalışsın, maden bulduk’’ derler ya, Amerika takımının da madeni defansın ortasında oynayan iki adamı. Uzun at, yerden at, kısa at, araya at, verkaç yap, nereden atarsan at... Bu işin içine girdin mi direkt golü bulman kolay. Ama biz oradan yeterince faydalanamadık.

Penaltı değildi

Klasik takımdan dün iki kişi sahadaydı. Yeni oynayanlardan iki veya üç kişiyi ilk etapta eskilerin içine sokabilirsek, mükemmel olur. Dünkü görüntüye göre Tuncay ve Selçuk hazır gibi. Gökdeniz derseniz, ona istediği toplar atılmadı. Klasik tertipte oynayan bir Gökdeniz'in ben çok daha verimli olacağını zannediyorum. İkinci yarıda anlayamadığım bir şey vardı. Güneş olduğu gibi bizim kaleye vuruyor. Ömer, sağ eliyle gölgelik görevi yaparken, sol eliyle topu almaya çıktı. Nitekim iki topu da kaçırdı. Acaba şapka takmayı mı sevmiyor. Yoksa Milli Takım böyle bir duruma hazırlıksız mıydı?

Uruguylı hakem sert futbolu seven bir yapıda. Bu normal. Çünkü Uruguay'da futbol sert oynanıyor. Bizim oyuncular hakeme alışana kadar zorlandılar. Okan'la kazandığımız penaltı vuruşundan önce tribünden göründüğü kadarıyla Tuncay topu sağ pazusuyla düzeltip, götürdü. Yani hem sarı kart, hem aleyhimize serbest atış verilmesi gerekirken penaltı kazandık. İkinci attığımız golde de bence aslan payı en az Tuncay kadar, araya zamanlaması güzel top sokan Volkan'ındı.
Yazarın Tüm Yazıları